- 799 Okunma
- 9 Yorum
- 1 Beğeni
MİNİBÜSLER ve YOLCULAR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bu günlerde sık görür olduk, minibüse 35 yolcu alınmış, şoför şöyle demiş ve polis bilmem ne kadar ceza kesmiş…
Herkes gibi ben de “iyi yapmışlar” dedim…
“Bu insanlar akıllanmayacaklar” dedim…
“Sağlık çalışanları gece gündüz çalışırken bunların yaptıkları…” dedim…
“Bizler salgının geçip sokağa çıkacağımız günü beklerken bunlar…” dedim…
Ama bir yandan da vicdan muhasebesi yaptım…
Çok kişi bilmez benim hangi koşullarda bu güne geldiğimi.
Öğrenci iken sinema kapısına kadar beraber gittiğimiz arkadaşlarımdan “Ben bu filimi izledim” bahanesiyle ayrıldığımı…
Cebimde yalnızca tek bir otobüs parası kaldığı için iki vasıtayla gidilecek olan evime yolun yarısını yürüyerek gittiğim günler olduğunu…
İş yaşamımın ilk yıllarında girdiğim borç batağı yüzünden aybaşında aldığım maaşın o gün bittiğini…
Eşimi ve çocuklarımı İzmir’e göndermiştim. Aybaşına birkaç gün kala cebim sıfırlanmıştı. Ne yapacağımı kara kara düşünürken koltuğun arasına sıkışmış bir cüzdan görmüştüm. İçinde oğlumun harçlıklarından biriktirdiği 50 lira vardı. Ne kadar mutlu olduğumu anlatamam…
Çalıştığım başka bir iş yerinde aybaşına yine birkaç gün kala bir arkadaşıma memleketinden telefon gelmişti. Misafiri geliyordu. Telefon konuşması bittiğinde benden biraz kredi rica etmişti. Bende yok ise malzeme müteahhidi arkadaşımdan bulup ona vermiştim. Bu olayı ne zaman anımsasa bana duyduğu minneti söylerdi…
Minibüslere bu kadar ceza kesilecekken, yolcular da koronaya yakalanma riski o kadar belli iken buna neden katlanırlar?
Ama taş yerinde ağırdır. Onlar bunun bilicinde iken bunu yapabiliyorlar… Kim bilir, belki halı nedenleri vardır…
Geçmişte yaşadıklarımı düşündükçe onlara hak veriyorum…
Kiminin evde ailesi, çocukları aç arık.
Kimisinin ödenecek bonoları, ev kirası, elektrik, su faturaları var belki…
Ve bizim devletimiz de zengin (!) halkından topladıklarıyla ABD, İspanya ve İtalya gibi yoksul (!) ülkelere maske yardımı yapıyor…
Sağlığına zarar veriyorlar derken aklıma önce şu geliyor…
Garibanın sağlığını çok düşünürüz ve eleştiririz ama sigaranın ve içkinin de zararlarını bildiği halde içen sermaye sahibini eleştirmeyiz…
Hadi onların zararı yalnızca kendisine, bu minibüsler salgının yayılması nedeniyle yalnızca kendisine değil başkalarına da zarar veriyorlar denilebilir.
Gıdaları GDO veya hormonlarla gıda olmaktan çıkartıyorlar, onlara ses çıkmıyor.
Trans yağlar gibi kanserojen katkı maddeleriyle gıdaların raf ömrünü uzatıyorlar, onlara ses çıkmıyor.
Pancar şekerimiz dururken daha ucuz olan mısır şurubunu tatlılarda kullanıyorlar, onlara ses çıkmıyor.
Lüks villaları dikmek için şehirlerin akciğeri olan ormanlık arazileri kırıyorlar, onlara ses çıkmıyor.
Daha yazılacak çok şey var ama…
Bugün biraz efkârlıyım…
Kadir Tozlu
03.07.2020
YORUMLAR
superbaba
Saygılar...
Para erk’i; erk halkı yönetir...
O kadar çok mesele var Kİ ülkemde. Ve hep sermaye kazanır; hep halk ezilir.
Ülkelere yardım uçakları; tırları gönderen ülkemin erk’i keşke halkımıza da o tırlardan gönderseydi ya da gönderen belediyeleri engellemeseydi..
Çok yerinde ve gününde bir konuyu gündeme getirip yazan o sevgi dolu yüreğe saygılarımla
Not: yazının gün’e gelmesine en az sizin kadar sevindim. Tebriklerimle.
ersinbaşeğmez tarafından 7/4/2020 11:26:11 AM zamanında düzenlenmiştir.