Normal Yaşama Dönmek İstiyor muyuz
Ramazanda insanın aklına ne gelir ki… Üstelik Koronavirüs baskısı olunca. Dışarı çıkmayan insanlık, içine kapandı. İbadette, niyazda hiç olmadığı kadar aileye yayıldı. Sanki bu virüsün, kadınların bedduası ile ortaya çıktığı mizahıyla bazen güldürüyor, nitekim, eşlerinin gittiği barlar, meyhaneler, maçlar yok artık. Üstelik sokağa çıkma yasağı ile eşlerini daha fazla görme imkanı da oluyor. Gereksiz kavgalar, tartışmalar, boşanmalar… Olsa da, aile kurumuna hayırlı oldu bu durum yine de…
Afet var… Ama umutsuz da değiliz. Ramazana denk gelmesi ise düşündürücü… İnsanları hızla öldüren, dünyada rakamların bile telaffuz edilmesinin korkunç yüzü ile insanlar manevi aleme daha yakın hissediyorlar. Ölüm o kadar yakın ki…
Karamsar değilim, olmamalıyım da… Belki alışkanlıklarımıza dur dedik, yasaklar canımızdan bezdirdi ama her şeye iyi yönden bakmak gerek… Hani 10 şiddetinde bir deprem olsaydı, her yer yerle bir olsaydı… Hani günlerce yağmur yağıp ta sellerin haberlerini duysaydık, dışarı çıkamasaydık… Hani beterin beteri var demek gerek… Teselli bu ya!
Bir taraftan açlık ile kısa süreli dünyayı terk ederken, sonsuz terk edişi düşünürken… Afet ile bu kabulleniş normal hale geldi… Kendimizi sorgu sual ediyor ve gemilerin limana sığınışı gibi, Allah’a sığınıyor ve dua ile imdat ediyoruz. İnancın tesiri olumlu yöne sevk ediyor bizi…Güç veriyor!
Bayram geliyor ama, ne bayram namazı…Ne kutlamalar, dostlara gidip gelmek olmayacak… Çocuklar el öpmeye gelmeyecekler… Sokaklara çıkıp, oyun oynayamayacaklar, eğlence de olmayacak… Bu işte zor olanı! En azından görüntülü konuşma imkanı var da, bu durumu sanalda olsa telafi edebiliyoruz çok şükür. Ya o da olmasaydı değil mi?
Artık televizyonu kapattım. O kadar olumsuz şeyler söylüyorlar, gerçek olup olmadığı belli olmayan ne çok kurgular ortaya atılıyor. Çözüm yerine, saatlerce konuşarak, aynı dediklerini tekrar eden kişileri dinledikçe midem bulanıyor. Geçmişte kaç kez seyrettiğimiz, dizi ve eğlenceleri izlemekten de gına geldi. Okuyorum, müzik aleti çalıyorum, konuşuyorum… Geçmiyor vakitte… Son günlerde uykuya alıştım. uyuyorum akşam oluyor, yahut sabah oluyor. Buna da alışmak istemiyorum. Yarın normal yaşam başlasa, buna alışmakta zor olacak diyorum. İster istemez zamanı kullanma alışkanlığım değişti…Artık Koronalı yaşam bana normal yaşam gibi gelmeye başladı!
Ürettmek, yeni şeyler keşfetmek, heyecan duygusunu yaşatmak… Artık bir mucize gibi görünüyor. Mecburum bu yaşama…Yaşamak istiyorsam. Başka bir yolda yok, görünmüyor. Normal yaşama dönmek, istiyor muyuz ki?
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
hayatın sunumu
varlığımızla idame ettirmek hayatı ve yaşanır kılmak
ne de çok olumsuzluk.
ama...
beterin beteri var deyip de duraksadığımız ve halimize şükrettiğimiz.
İnşallah aydınlık yarınlardır bizi bekleyen
her şeyin hayırlısı ağabeyim
selam ve dua ile
saf şiir
Normal yaşamaya dönmeyi istiyor musunuz demişsin, Saf şiir gönül dostum.
Yaşadığımız her şeyi göz önünde bulundurursak eğer, ve tabii salgın olmadığı müddetçe, evet istiyorum.
Şu salgın, ülkemiz de olduğundan beridir, aileme olsun, dışarı da mecburen çalışanlar olsun
Sırf yaymama adına, veya buna katkı sağlamama adına, küçük market alışverişleri dışında
Evden dışarıya çıkmadım.
İşte bu yaşadığımız kıskaç hayatı düşününce, evet istiyorum dedim, üst kısımda da belirttiğim gibi.
Sonuç itibarı ile bir de, daha ne kadar evlerimizde kalacağımız da muamma.
Öncesinde de aileme, ve arkadaşlarıma, dostlarıma düşkündüm, halen de öyleyim.
Keza fırsat buldukça okuyor, araştırıyor, kendimi geliştirmeye, kendime bir şeyler katmaya özen gösteriyordum.
Bu covid-19 salgını dolayısı ile, tabii ki daha çok okuma fırsatım oldu, ki araştırma alanım da bir hayli gelişti.
Belki normal hayata başladığımız da, en bunu özleyebilirim.
Bu güzel yazın için teşekkür ediyor
Huzurla, sevinçle, ve sağlıkla kalmanı diliyorum gönül dostum.
saf şiir
Adnan Bilgiç
Daima huzur gölgen, ve yol arkadaşın olsun