Birgün bay mıço; evden dışarıya çıkmak istemeyen fakat evde zaman geçirmek isteyen bay mıço ellerini arkasına bağlamış koridorun bir ucundan bir ucuna yürüyüp boş düşüncelerle oradan oraya gidip geliyor, birden hızlıca yön değiştirip balkona çıkıp ıslanmış sigarayı yakmayı çalışır, fakat fark edemeği bir durumla karşılaşır;) havanın şiddetli bir yağmur olasılığını hesaba katmayarak bay mıço güneşin doğmasını bekler, Bay mıço şaşkın bakışlarla gökyüzünü izleyerek güneşi arayıp elindeki ıslanmış sigarayı hızlı bir şekilde balkonda kurumuş olan saksıdaki kaktüsün yanına bırakır. Ve aniden balkondan ayrılıp odanın perdesinden gökyüzünü seyretmeye başlar, Belli bir süre geçince tekrar balkona çıkıp sigarasını yakmayı bırakıp güneşi yakmaya başlar ve bir anda havanın sise bürünmesi bay mıçoyu umutlandırıp güneşin yandığını hissedip bu sefer dumandan boğulmaması için tüm kapı ve pencereleri kapatır. Bay mıço içinden söylenerek şöyle dedi; ıslanmış sigaram uğruna güneşi yaktım, delimiyim ben diyerek başını yastığa koyup uyudu....!!!
Bay mıço kafasını koymuş olduğu yastıktan başını nihayet kaldırır, yanlız yataktan takla atarak kalkar tabiki canını yakar ve umursamadan hızlıca aynanın karşısına geçip kendisini baştan aşağı süzer durur, traş köpüğü ile yüzünü yıkayıp doğruca mutfağa gider ve mutfak masasında sandalyeye oturup sigara içtiği elinin baş parmağı ile alnının şakagına dayayarak öyle düşünüp dururken gözlerinin önünde dezgahın üzerinde bulunan su ısıtıcısının gözüne çarpar,tabi evde ne tencere ne çaydanlık hiçbir şey yok, yanlız çekmecedeki çatal ile düdüklü makarnadan başka, hemen hızlıca ısıtıcının içerisine belediyenin ona sunmuş olduğu musluktan doldurup fişe takar, düdüklü makarnayı boşaltıp birazda yere dökülen düdüklü makarnaları toplamaya başlar, sonra baş parmağını daldırıp kontrol eder biraz canı yandığından dolayı, hemen gözüne görünen çatalı alıp ısıtıcının içerisine koyup sevdiği bir türkü ile mırıldanarak karıştırmaya başlar,
Tam türküsünü mırıldatıktan sonra seslenmeye hazırlanmışken, düdüklü makarnalar bay mıçonun kulağında çalmaya başladı. BAY MIÇO artık çarpılmıştı yere yığılarak sadece sağ elinde bir çatal ve ucuna takılan bir düdüklü makarnadan başka bir şey görünmüyordu...!

işte buda bay mıçonun hikâyesi..)))
#düşüneninsan#erckose#
THE END