Tartışma sözcüğü Türkçemizin en güzel sözcüklerinden biri sanırım. Tart-ma fiilinden türemiş. İki insan karşılıklı birbirlerinin fikirlerini tararsa tartışmış olurlar. Fikir tartmak da elbette macazdır. Bir düşünce duyduğunuzda onun ne kadar mantıklı, ne kadar doğru olduğunu anlamaya çalışmaktır tartmak.
İyi de bizde tartışmanın kazandığı anlam bu mu? Neredeyse dövüşme anlamana gelmeye başlamış. Bir çeşit sözle saldırı.
Bunun sanıyorum Arapçada münakaşa karşılığı var. O da aynı kapıya çıkıyor aslında.
Dinen tartışmanın yerine bakarsanız orada da kabul görmediğini görmek mümkün. Peygamberimizin bir hadisinde: “ Bırakın tartışmayı! Sizden öncekiler sırf bunun yüzünden helak oldu. Tartışmanın faydası yoktur, tartışma zararlıdır. Mümin münakaşa etmez. Münakaşa edene şefaat etmem.) [Taberani] buyuruyor.
Siz hiç tartışmaya başlayan iki insanın birinde karşısındakine:” Evet sana hak veriyorum, ben yanlış düşünmüşüm, beni aydınlattığın için teşekkür ederim.” gibi bir ifade duydunuz mu? Duyamazsınız, çünkü başta ne diyorsa sonda da aynısını söyler. Bir de yanında kalp kırma, düşmanlık, can sıkıntısı kalır. Hatta fiziki saldırıların bile olduğunu görmüşsünüzdür.
Bu yazıyı durup dururken yazmadım dostlar. Hayatım boyunca bu tartışmanın olumsuzluklarını o kadar yaşadım ki, artık bırakın tartışmayı, birileri tartışıyorsa onlara bile “aman yapmayın” demek geliyor içimden.
İşin bir tarafı da, birbirimizi dinlemememiz her halde. Tartışmaya bir ön yargı ile girmişsek, tartıştığımız insanı (bilelim bilmeyelim) yaftalamışsak, hiç dinlemiyoruz. Ağzından çıkacak her söz bizim için yanlış, yalan. Cümlenin sonuna kadar sözü dinlesek, anlamaya çalışsak aslında tartışmanın büyük bir bölümünü çözmüş olacağız ama nafile…
Benim üzerinde durduğum şeyi tarafı olmadığınız bir tartışmayı dinlerseniz çok rahat anlarsınız. Belki de aynı şeyi söylediklerine karşın tartışmanın uzadıkça uzadığını görürsünüz.
Yine Peygamberimiz diyor ki:” Münakaşada ısrar edeni Allahü teâlâ sevmez. [Buhari]
Bilmiyorum belki de genç olmak da tartışmada bir ateşleyici. Sanıyor ki genç, tartışırsam karşımdakini ikna ederim. O da benim gibi düşünür.
Düşünmez kardeşim, ben şu yaşıma geldim böyle bir şey görmedim, sen de göremezsin, sinirlendiğin yanına kalır, kalp kırdığın yanına kalır.