4
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1066
Okunma

John C. Parkin’in ‘’Sktir et’’ Adlı kitabını okudunuz mu bilmem.
İşin doğrusu bana hitap eden bir kitap değildi ama yazdıklarında tamamen haksız da değildi John C. Parkin.
Ona göre mesela işe tam zamanında gitmeye ‘’Sktir et!’’ Deyip geç gidebiliriz.
Mesela Temizlik yapmaya ‘’Sktir et!’’ Deyip bir temizlikçi tutabiliriz.
Formda kalmak için bir şeyler yapmak yerine ‘’Sktir et!’’Deyip televizyon seyredebiliriz
Yukarıdakilere daha pek çok ‘’Sktir et!’’ Diyebileceğimiz eylem ilave edebiliriz
Dedim ya bana göre değil.
Hayatımda hiç bir zaman kasıtlı olarak işe geç gitmedim.
Hiç bir zaman eve temizlikçi, badanacı çağırmadığım gibi kendi yapabileceğim ufak tefek tamiratlar için de tamirci çağırmadım. Ama hiçbir zaman formda kalayım diye bir derdim de olmadı. Aynen yazarın dediği gibi ‘’Sktir et!’’Deyip televizyon karşına geçtim ya da bilgisayarımın...
Yani bana göre öyle her şeye ‘’Sktir et!’’ Denmez, denemez.
Mesela yine yazarın verdiği bir örnek.
‘’ Tanrıya ‘’Sktir et!’’ Deyip şeytana tapabiliriz.’’
Evet bunu yapanlar yok mu? Var elbette. Hatta bazen farkında olarak ya da olmayarak en koyu dindarımız bile Tanrı’ya ‘’Sktir et!’’Demiyor mu? Mesela zina eden biri...Mesela içki içen...Mesela kul hakkı yiyen...Faiz alıp veren...Cinayet işleyen...Yalan söyleyen...İftira atan...Gıybet eden...Örnekleri çoğaltabiliriz ama yine de Tanrıya ‘’Sktir et!’’ Deyip açık açık bir isyanla şeytana tapmak apayrı bir şey olsa gerek.
Bu arada asıl değinmek istediğim konuya gelelim.
John C. Parkin diyor ki:
‘’Hoşlanmadığımız insanlara karşı nazik olmaya ‘’Sktir et!’’Deriz ve onun yerine bu insanları önemsemeyiz.
İşte bu kısmen doğru.
Kısmen diyorum zira hoşlanmadığımız insanlara karşı da nazik olmak taraftarıyım her zaman. Ancak nezaketten anlamıyorlarsa, nato mermer nato kafa insanlarsa, hele bir de karşınıza fikirle gelecekleri yere ‘’ Asarım, keserim, aha da geliyorum, sıkıysa karşıma çık.’’ Gibi Mafyavari ağır abi pozlarıyla geliyorlarsa yapacağınız tek şey vardır ‘’ Sktir et !’’ Deyip ilgiyi alakayı kesmek, bu tipleri önemsememektir.
Evet, onlar arkanızdan atarlar, tutarlar, kendileri çalıp kendileri oynarlar, aleyhinizde kamu oyu oluşturmaya çalışırlar, ağızlarını bozarlar vs... Yapılabilecek şey iki kelimeden ibarettir: ‘’ Sktir et.
‘’Sktir Et !’’ Çok kısa ama çok etkili bir rahatlatıcıdır.
Siz ‘’Sktir et!’’ Deyip rahatlarken sktirettiğiniz insanlarda sinir, stres, saldırma içgüdüsü gibi duygular oluşturur ki onların bu hallare düşmesiyle daha da bir rahatlarsınız.
O halde?
O halde onlar sizi izleyedursunlar, hepsine birden ‘’ Sktir et!’’
Yazıyı bir fıkra ile noktalayayım.
Üç kişi giyotinle idama mahkûm olur.Bunlardan biri papaz, biri hâkim, biri de fizikçi...İdam sehpasına ilk papaz çıkarılır. Başını giyotinin altına yerleştirir ve sorarlar:
– Son sözün nedir?
– Ben Allah’a inanıyorum, O beni kurtaracaktır. Allah... Allah... Allah...
Giyotini indirdiklerinde boynuna birkaç santim kala giyotin durur. Halk şaşırır ve hep bir ağızdan bağırır:
– Onu serbest bırakın; Allah sözünü söylemiş ve onu korumuştur.
Böylece papaz idam edilmekten kurtulur.
Sıra hâkime gelir, ona da sorarlar:
– Demek istediğin en son söz nedir?
– Ben papaz gibi Allah’a inanmıyorum. Ama adalete güveniyorum. Adalet... Adalet... Adalet...
Giyotini indirirler, giyotin hâkimin de boynuna birkaç santim kala durur...
Bunun üzerine insanlar tekrar şaşırır ve bağırırlar:
– Adalet sözünü söyledi, onu serbest bırakın.
Böylece hâkim de boynunun kesilmesinden kurtulur.
Sıra fizikçiye gelir. Ona da
– Son sözünü söyle !
– Ben ne Allah’a inanan bir papazım, ne de adalete güvenen bir hâkim.. Bildiğim tek şey şudur: Giyotinin ipinde bir düğüm var ve o düğüm giyotinin tam inmesine engel oluyor.
Görevliler giyotini kontrol edince gerçekten de bir düğüm olduğunu görürler. Düğümü açıp tekrar bırakırlar, böylece fizikçinin başı bedeninden kopar..
Toplumdaki "düğümler" ve sorunlara işaret edip gerçekleri söylemenin acı sonuçları olabilir!..
Gerçeğe talip olanlar, bedel ödemeyi göze almalıdır.
Kafamıza giyotin inecek diye doğru bildiklerimizi yazmayalım mı yani?
Bakın işte ona ‘’Sktiret !’’ Diyemem. Kafamın kesileceğini bilsem yine de yazarım.