- 468 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Zabıtaların Gazilerle Zoru Nedir?
Gazimağusa Belediyesi, yeni bir uygulama başlatmış. Başlatmış diyorum, zira bundan hiç kimsenin haberi yok. Zabıta memurları yanlış park yapan araçları yazıyor ve onlara ceza kesiyorlar.
Etkinlik olarak doğru bir uygulama. Ama bu uygulama henüz başladığı için vatandaşın büyük çoğunluğu henüz olayı bilmiyor. O nedenle önceki alışkanlığına göre hareket edip araçları bildiği yerlere park ediyor. Tabii zabıta memurları da mantar gibi yerden biterek onları hemen yazıveriyor.
Tamam, iyi de; ya kardeşim vatandaşın uygulamadan daha haberi yok. Sen önceden basın yayın yoluyla vatandaşa bilgi verdin mi? Böyle bir uygulamanın başladığını duyurdun mu?
Ceza kesmek kolay. Yazarsın yazıyı vatandaş da öder. Tamam. Öder de … Ama kardeşim, vatandaş o parayı yerden toplamıyor. Yazıktır günahtır. En az gelen ceza 170 TL. Az bir para da değil bu.
İnsanlar o parayı kazanabilmek için 24 saat kazma kürek sallıyor. Emek harcıyor. Bütün gün yoruluyor. Sen de keyfi olarak çıkıp büyük bir zevkle yazıveriyorsun. Bir de alay edercesine arabasının önüne asıyorsun. Sanki “Buraların tek hakimi benim” der gibi…
Benim anlamadığım bu zabıtalar Gaziler Derneği’nden başka bir yere gitmiyor mu? Her sabah Derneğin önündeler. Bir bakıyorsunuz hemen gelip yol kenarındaki bütün arabaları yazıvermişler. Gazilerin daha birçoğu bu uygulamayı duymamış, bilmiyor. Aracın önünde cezayı görünce hayrete düşüyorlar. “Biri bana şaka yapmış” diyerek yırtıp atıyor kağıdı. Ama sonra işin doğrusunu anlayınca kızgınlığı hat safhaya çıkıyor. Hele de parayı ödeyince köpürüyor.
Ya kardeşim ayıptır. Memlekette yolacak kaz bulamadınız da Gazilere mi göz diktiniz? Adamların aldıkları 3 kuruşluk gazilik maaşları var. Onu da götürüp sizin zevkinizi tatmin etsin diye cezanıza mı ödeyecek?
Tamam, anladık. Görevinizi yapıyorsunuz. Buna da saygı duyuyoruz.
Ama insan önce bir duyurur. Bir ilan verir. Olmadı önce bir ikaz eder.
Zaten aracın sahibi o an dernektedir. Hepsi emekli insanlar. Yapacak bir şeyleri de yok. Tek dertleri hoşça vakit geçirebilmek. Bu nedenle derneğe gelip birkaç saat eğlenmek amacıyla vakit geçiriyorlar. Siz de bu eğlencenin köküne kezzap suyu döküyorsunuz. Yani yazmadan önce içeri girip bir uyarsanız olmaz mı? Aracın sahibini bulup, “Böyle park etmenin veya oraya park etmenin yasak olduğunu” söylemeniz size zul mü geliyor?
Önce bir uyarın, eğer hala devam ediliyorsa ondan sonra yazın. En azından birkaç hafta sözlü olarak duyurun ve ikaz edin. Şu tarihten sonra yazmaya başlayacağız deyin. Eğer ondan sonra aynı hatalar yapılıyorsa o zaman durun yazın. Kimse bir şey demez. Ama böyle olursa kusura bakmayın ama herkes size kızar. Hatta söver…
İki gündür haberi olmayan Gaziler hayli ceza ödedi. Yani Belediye Gazilerin cebine mi göz dikti demekten kendimizi alamadık.
Birçok yerde ne levha var, ne sarı çizgi var, ne de uyarıcı bir yazı var. Ama zabıta memurları keyfi olarak yazıyorlar. Tabii bazı araçlara da torpil geçiyorlar. Plaka bildik bir plaka ise onlar yırtıyor. Ama bilinmeyen, tanınmayan plakalar ise hiç düşünülmeden yazılıyor. Bunlar hoş şeyler değil.
Sayın Başkan İsmail Arter Bey’e buradan sesleniyorum. Lütfen bu konuda biraz duyarlı olunuz. Adamlarınıza önce bu vatandaşları uyarmalarını, vatandaşların haberdar edinmelerini söyleyiniz. En önemlisi de Gazilerin sırtından biraz ininiz. Onlara saygı duymak gerekirken, onları potansiyel suçlu göstermek yakışık almıyor…
Belediyenin masraflarını vatandaşın sırtından çıkarma hiç hoş olmuyor…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.