Ruh bu, siz de zaman zaman çağırdınız mı? Ben çağırmadım şahsen. ’’Ey ruh geldin ise üç kere beş kere neyse oraya buraya vur. Bir şeyler yap.’’ derler... Öyle boş işler ile uğraşmaya zamanım yok. Ruh çağırmak nedir ya? Eğer ki birilerini çağırıp da yardım mardım isteyecekseniz ilk önce Allah cc.’dan isteyin ne isteyecekseniz. Zaten bütün ruhların yaratıcısı da o değil mi?

Ha bir de unutmadan ruh gibi ortalıkta dolaşan insanlar var. İnsanlar derken, bunlar toplumun her kesiminde... Öyle sağda solda aramayın. Her yerde gözünüze de çarpar, başka bir yerinize de çarpabilir benden söylemesi... Sokakta, sinemada, tiyatroda, futbol maçında, televizyon dizilerinde, magazin programlarında, parlamentolarda...

Ruhunuza sahip çıkın. Çalmasınlar o temiz ruhunuzu, ruhunuz ile birlikte vicdanınızı... Üç kuruş, beş kuruş maddiyata tamah etmeyin... Ruhunuzu bir kaybettiniz mi, kirlettiniz mi, maazallah tuz ruhu bile kullansanız temizleyemezsiniz...

Beden ve ruhtan ibaret bir varlığız insanoğlu olarak. Ruhumuz olmasaydı ya, o zaman Sigmund Freud da Alfred Adler de olmazdı değil mi? 20. Yüzyılın en ünlü ruh bilimcilerinden ikisidir onlar. Mazhar Osman’ı da unutmayalım... Hastalıklı ruhlar, onların elinde sağlık aradılar bir çok kereler...

Ruhsar var Ruhi var bir de isim olarak. Ha unuttuk bir de Beberuhi var değil mi Karagöz oyununda... Ruh sağlığınız yerinde ise öyle kolay kolay yeis ve kedere de düşmezsiniz... Ruhunu şeytana satan vatan hainlerini de unutmamak lazım. Ruhlar Alemi ki bir diğer adı da Berzah dır mutlaka orada bütün ruhlar buluşacaktır...

Siz siz olun içinizde ki çalışma ruhunu, sevme ruhunu, vatan sevgisi ruhunu asla kaybetmeyin. Bunların kaybı sizin de dünya ile bağlantınızı kesmeniz demektir. Dünya ve ahiret saadetiniz için ruhunuzu bütün kötülüklerden, pisliklerden arındırmaya gayret gösterin...