4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
704
Okunma
Değerli Sanaldaşıma :)
Kitap önerisi konusunda ne yazabilirim ki, hayatımda kaç kitap okudum ki.. Çünkü kitap ve kütüphane kültürü olmayan bir çevrede büyüdüm. Edebiyat ve düşünce iklimine kendi kendimi attım. Cahil geldik cahil gidiyoruz babında…
Valizimi alıp gittiğim şehirde üniversite önünde yayın evleri vardı.. Açmışlar tezgahı.. Yeşil bir seri kitap roman ağırlıklı dünya klasikleri babında, sonra başka bir seri…Lakin aklımda hangileri kaldı?
O seriden aklımda kalan tek yazar Knut Hamsun olmalı İskadinav kökenli bir yazardı. Romanın ismini bile unuttum lakin konusu hala aklımda..Bakalım kitabı bulalım.. İnternet sayesinde görsellerden hatırlarız.
Toprak Yeşerince.. Knut Humsın.
Ruslardan; Karamazov Kardeşler, Anna Karania, Hacı Murat,Kazaklar ve Savaş Barış..
ABD’den; Seni Sevmek Kaderim adlı bir roman.
Konularını az çok hatırladığım, beynimde görüntülerini canlandırabildiğim romanlar..
Yerel romanlarımızdan pek okumadım öyle klasik tarzda. Lakin Anadolu’nun Kurtuluş’una dair romanların içeriğini, ekseri Türklük, Selçuklu ve Osmanlı zamanında ve yine ekseri devlet-millet, Hira-Tanrı dağı ekseninde 1000-1500 yıllık serüvenleri babında 60-70 roman okudum lakin hiç birini tavsiye edemiyorum. Mesela Merhaba Söğüt diye bir roman vardır, epey etkilemişti beni en az 3 sefer okumuşumdur..Lakin kurgu ve hayal çıktı çoğu bu tip romanlar..
Şimdilerde de Atlantis, Mu, Mısır, ekseninde derin tarih kurgu romanları epey piyasaya sürülüyor sanki.. Tavsiye etmem.. Ekseri diyorum yine, Çatışma üzerine kurulu kurgu romanlar..Vur Kır, tuzak kur, hile yap bu maçı kazan tarzında romanlar tarihi kurgu romanlar.. Hayale dokunur, gençlerin kanınıdelilendirir lakin ne katar gerçek sosyolojiye, insanlığa ve teknolojiye koca bir soru işareti.
Derin devlet tarzındaki örgütleri anlatan romanlardan Alamut ismi ve çevresinde, serisi de efsanedir. Yazar, kahramanı alır Fransa steplerinden Alamut’un Fedaisi yapar, dolaştırır durur ortadoğu’da, Anadolu’da…
Lakin devir değişti. Çağ dönüşümüne start verildi. İnternet sayesinde bu dönüşüm başlamasından ziyade İkinci Dünya savaşı sonrası yeni bir kuşak, kuşaklar var dünyada. Bunların ekseri okuması gereken kitaplar ;
Kamu Yönetimi, Avrupa Birliği, Sosyoloji ve Teknoloji bazlı daha çok kurgudan ziyade öz gerçeklik babında teknik kitaplardır. Okuması genelde sıkıcıdır lakin zihin açar.
Mesela Ofice Programlarından Excel’ full sürüm anlatan bir kitap kimin işine yarar ki, hayallere daldırır, bir kahraman yaratıp onu aşık eder, asker eder, ölümlerden döndürür??
Sunum programları ait kitaplar vb. Şimdilerde ilkokul seviyesine inen Bilgisayar temelindeki kitaplar yani. Okunması gerekli okunmadıysa..
Bir web Sayfası nasıl yapılır adlı bir kitap.
Mesela, ODTÜ’ye bir dilekçe yazılıp 4 yıllık vize ve finallerde çıkmış tüm Kamu Yönetimi ve Sosyoloji bölümlerinin soru ve cevapları,masrafı neyse üstlenip, istenip, okunabilir. Kaç sayfa tutacak ki, orta halli bir roman hacminde en fazla. Lakin sizi tüm tarihsel ve dinsel zincirlerden ve gelenekten kurtarır böyle bir okuma. Veya bu bölümlere ait hazırlık kitapları, testli vb ..
Sol bir çizgim olmadığı için o yönden öneremem. Nezip Fazıl’dan Çile, Mehmet Akif’den Safahat hem dinsel, hem şiir kültürü bakımından mutlaka okunmalı bu coğrafyada. Lakin erken yaşta değil, diğerleri okunduktan sonra. Yoksa sizi sarayların, sultanların,Ortadoğulu menşeili dinlerin koyunu yapar..
Şiir üzerine yine hiç yoktan Tazminattan Bugüne bir antoloji ve Şiir Tahlili içeren üniversite ders kitapları okunmalı.
Siyah Kuğu diye bir de ekonomi eksenli bir kitap vardı. Kahramanını alıp Ortadoğu’dan Abd’ye taşıyordu.. 1. Dünya savaşı zamanlarından bugüne bir ekonomik çerçeve veya hayaller zinciri.
İmam-ı Rabbani’den Mektubat; Mevlana’dan Mesnevi, Saidi Nursi’den Risaleler de okunmalı. Okunma çağı önemli. Erken yaşta koyunlaştırır insanı. Bu tür dini kitaplar, en az 30 yaşından sonra okunursa sizi tutuklamaz. Yoksa dediğim gibi ölüm ve sonrası merkezli dinler dünyaya karşı kör sağır dilsiz eder sizi ki, bir zaman sonra -ne enayiymişim diye dövünürsünüz, bireysel bazdan toplumsal baza geçince de diğer milletlerin veya kültürlerin kölesi oluruz.
Kutadgu Bilig bulunmalı el altında, eski kültüre ait deyimler, sözleri vb okudukça düşünmek güzeldir. 1200 sayfa civarında olmalı, kapa gözlerini aç bir sayfayı oku 5 sayfa arada.. Genelde Kutsal kitaplar için uygulanır bu yöntem lakin Kutadgu Bilig de onlardan az mıdır sizce??
Yine Kuranı Kerim, İncil ve Tevrat dışında bunları saçma bulan, ateist veya deist düşünceli kitaplarda karşılaştırmalı okunmalı. Sadece birine veya birkaçına tutuklu kalıp kafatasını uyuşturmamalı.
Her ideolojik düşünceye ait bazı ana kitaplar vardır. Atsız’dan Bozkurtları okuyan devamlı bulur kendini ölüm uçurumda. Aşkı da güzeldir, uğraşı da aslında.
Günümüzde kitaptan ziyade belgeseller ve sinema fimleri, tv dizileri daha faydalı. Kitapların etkisini gitgide azalıyor. Kitap kokusu elbette başkadır, bilgisayar üzerinden roman okumayla, elde roman okumak birbirinden Afrika ve Asya kadar uzaktır mesela. Biraz da alışkanlık ve kuşak kültürü etkiliyor okuma ve seyrimizi..
Akıllı telefonlar çıktı, uygulamalar, oyunlar vb nasıl yapılır, internete aracısız nasıl bağlanılabilir, nasıl kişisel veya ailesel elektriğimizi üretebiliriz gibi konuları işleyen teknik kitaplar bulunmalı kütüphanelerimizde Veya bilgisayarlarımızın harici disklerinde..
Çağ bireyselleşiyor. Apartman ve şehir kültüründe hayatta kalmaya faydalı kitaplar hangileridir diye sorsam, cevabınız ne olur ki??
Rahmetli Süleyman Demirel’in bir söyleşisini izlemiştim, sanırım şu melhur sokakta, neydi o sokağın ismi, evinde bir oda bir ev mi komple kitap doluydu..Ya hu dedim o kadar kitabı okumasa CB olamazdı herhalde?? Sonradan tecrübe ettim ki bir odada epey yer teşkil eden bir kitaplık gördüm arkdaşaımın evinde.. Dedim bunları okudun mu ya hu?? Sonradan anladım ki, genelde istiflenmiş kütüphaneler lakin bireysel kütüphanelerin okunma oranı yüzde 25-30’dur herhalde,tahminimce..
Atatürk 23 bin sayfadan fazla kitap okumuş diye haberler okumuştum.. Umarım yanlış hatırlamıyordum sayısı yoksa 123 bin miydi?. Ki onun okuması elbette çok çeşitlidir. Yani bizim kültürümüzdeki anlamadan defalarca okunan arap kitabı okuma kültürü değildir.
Lakin yine belirteyim, çağ değişti. Y kuşağı bile yabancısı olmaya başladı gelecek dönemin. Medeniyet denilen, uygarlık denilen kavram ışık hızında. Oku oku bitmez en güzeli kafalara cip takılacaktır yakın gelecekte.
Bilgisayar teknolojisi ve etki altına aldığı sistem, yaşam; insan bedenine, kafatasına elbette uygulanacaktır. Uygulanmazsa zaten değişmeyen tek şey değişimin kendisidir gibi beylik laflar çöpe gider. Dünya bu nüfus yoğunluğu ile yeniden Orta Çağı kaldıramaz ki..
Daha çok kitap ismi vermek isterdim lakin çapımız bu kadar.. İnternet çıktı alimlerin yalanları ortaya çıktı. Doğruları ise azınlıkta kaldı. O yüzden çağ; geçmişi değil geleceği okumakta…
Saygılarımla
Esen kalınız