Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Bedri Tokul
Bedri Tokul
VİP ÜYE

BİTİŞ

Yorum

BİTİŞ

15

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

1363

Okunma

Okuduğunuz yazı 4.11.2019 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
BİTİŞ

BİTİŞ

Salondan alınan ilaveyle az da olsa genişletilmiş balkon dayız. Amcam ve ben.
Babam salonda. Üçlü kanepede yatıyor. Hastalığının son demleri. Yaşadıklarımızdan biliyoruz.
İyi olacağı umudumuzu yitirmişiz artık.Başındayız. Hiç olmazsa ölümü acısız olsun.

Sabah ezanı kendine has makamıyla yeni bitti. Gün yine sıcak sıcak ışıyor. Bu kaçıncı günü, uykusuz sabahlara merhaba deyişimizin? Diğerleri odadalar. Uyuyamasalar da gözlerini dinlendiriyorlar. Amcam bilmem kaçıncı yüz keredir elindeki tespihi parmaklarının arasında dolandırıyor.
Kaynamaktan rengi koyulaşmış, tadı acımış, çaylarımızın kaşık seslerinden başka hiç bir ses yok.
O çaylar da yüreklerimizdeki yangını söndürmeye yetmiyor. İçtiğimiz her çaydan sonra sabaha kadar kaç kez yaptım hatırlamıyorum. Suya batırdığım pamukla babamın dudaklarını ıslatığımı. Ve her seferinde de kapalı dudaklarının arasından süzülen suyun, kendine bir yol bulup çenesinden boynuna,
boynundan, yastığa süzüldüğünü… Ben bunu her yaptığımda konuşamayacak kadar yorgun düşmüş babam, sevgiyle yüzüme bakıyor, gözleriyle gülüyordu. Yanından balkona döndüğümde, amcamın hırsla tespihiyle oynadığını, yüzündeki hüznü görüp, düşünüyordum.
Kardeş kardeşi mi çok sever? Yoksa evlat mı Atayı?

Kanserdi. Teşhis konulduğunda doktor olan ağabeyimin tedavi tekliflerini hep ret etmişti. Israr edildiğinde de babalık ağırlığını koymuştu. Zor da olsa götürdüğümüz işinin ehli doktorda, sağ elini havaya kaldırdı. Beş parmağını gösterdi.

“Doktor hiç olmazsa bana beş sene ver. Bir torunum olsun. O nu seveyim.”

Vakit ilerlemiş, gri bir sabaha uyanan güneş, mavi denizden çıkmış, turuncunun en güzel rengiyle büyümüş yükselmişti. Güneş her zaman ki gibi doğuşunun zevkini yaşarken, biz bir bitişi bekliyorduk.

Huzursuz uykusundan, ağlamaktan akları kızarmış şişmiş göz kapaklarıyla uyanan annem fısıltıyla:
“Nasıl gece rahat mıydı?
“Bazen uyudu. Bazen inledi işte. Bildiğimiz gibi.”
Önce yumdu. Sonra açtı gözlerini. Başını yana eğdi. Kollarını kaldırıp ellerini açtı.
” Hazırlıklı olalım. Vakit geldi gibi. Bir şeyler hazırlayayım sana. Yer misin”?
Günlerdir hiçbir şey yememiş, yiyememiştim. Biliyordu annem.
“Sağ ol tokum.” Dedim.

Biraz sonra kardeşlerim de çıktı odalardan. Üniversite de okuyorlardı. Sınavlara girmemişler, babama gelmişlerdi. Onlarda biliyorlardı babamın hastalık nedenini. Sırasıyla elini ellerimizin arasına aldık. Öptük. Okşadık. En son annemdeydi sıra. Elini kendi yüzüne bastırdı. Gözlerinden yaşlar süzülürken, sessizce:

“Erimdin. Evimizin direğiydin. Hakkını helal et… Helal et hakkını.”

Babam gözlerini açtı.
Tebessüm etti.
Tekrar kapadı.
Ve beklenen o bitiş… Ölmüştü.

Sağlığında; önünde ki masada bazen demli bir çay, bazen de hüzünlü ya da neşeli olduğunda annemin hazırladığı mezelerle bir iki duble rakısını içerken oturduğu, bizlerle sohbetler ettiği üçlü kanepede tek başına, sessizce yatıyordu şimdi.

Banka Müdürüydü. Bir gün masasında tek ayağını altına almış rakısını içerken bizlerle bir anısını paylaşmıştı:
“Bir gün bankanın önüne pejmürde biri geldi. İçeri girmek isteyen bu insanı güvenlik görevlisi engellemek istiyordu. Y anlarına gittim. Bana:” Kimin de az, kimin de çok var. Ama en çok para da bankalarda. Ben açım.” Dedi.
İçeri aldım. Karnını doyurdum. Cebine üç beş kuruş koydum. Haklıydı. En çok para bankalarda olurdu. Ama biz, isledikleri gibi yaşadıktan sonra, yine de artan paralarının sadece bekçisiydik.
Daha sonraki günlerde bu tip insanların sayısı ve istekleri arttıkça arttı.”

Biz tebessümle:
“ Baba bazı kişiler menfaatleri için böyle yollar seçerler. Birçoğu da yalandır zaten”

“Evet, ben de biliyorum. Çoğu yalan. Siz karaya vuran denizyıldızlarının hikâyesini biliyorsunuzdur?
O hikâye de olduğu gibi ya bir tanesi bile doğruysa?”

O an anladık ki Asalet; zeki, makam sahibi, güçlü olmakta değil, merhamet sahibi olmakta gizliymiş.

Ölümlerden sonra taziyeler, yemekler olur. Hepsi belirli bir sırayla yaşanır ve biter. Sıra:

“Ne olacak şimdi? Ye gelinir.

Olacaklar olur. Her yara kapanır. Yürek yarası da öyle. Ancak, yüreklerde ki yaranın izi görünmez. Ama en derin iz yüreklerdedir.

“Ben de belirli bir yaşa geldim. Şimdi imreniyorum babama. Koca bir hayatı onun keyfiyle, kederiyle yaşamak ve onun gibi ölmek nasip olsun bana da…”

Elveda güzel insan.
Senin ellerinden değil ,o kocaman yüreğinden öpüyorum.

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Bitiş Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Bitiş yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BİTİŞ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
erolabi
erolabi, @erolabi
6.11.2019 09:27:16
Değerli Bedri ağabey...
Mart 31 günü babam vefat etti.
Cumartesi günü köydeki evimizde elini öpüp vedalaştık.
Pazar günü öğlende dünya hayatı bitti.
İyi adamdı.
Yetimdi.
Allah ona verdikçe o yetimlere fukaralara verdi.
Baba ölünce insan kış ayazında sırtındaki hırka üzerinden çekilip alınmış gibi oluyor.
Allah gidenlere rahmet eylesin.
Samimi hislerle yazılmış bu güzel ve kısa öykü uzun ve değerli bir ömrü anlatmaya yetmiş.
Selam ve saygı ile...
Serap IRKÖRÜCÜ
Serap IRKÖRÜCÜ, @serap-irkorucu
5.11.2019 21:55:28
Ardından güzel duygularla anılacak bir babayla yaşamak da bir şanstır. Arkadaşınıza ne mutlu ki bunu yaşamış, evlatlık görevlerini de yerine getirmiş.

Bitiiş'e konu olan değerli babanın huzurla uyumasını ve yakınlarına da bu anıların hüzünlü birikiminin değeriyle sabrını dilerim.

Çok etkili bir kalemden çok etkili bir öyküydü. Günün Yazısı seçkisindeki yer alan yazınızı ve sizi içtenlikle kutlarım Bedri Bey.

Saygılarımla....

Serap IRKÖRÜCÜ tarafından 11/5/2019 9:58:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
ayşe1
ayşe1, @ayse1
5.11.2019 12:02:24
Arkadaşınızın babası nur içinde yatsın. Ne mutlu ki sevdiklerinin varlığında huzurla Hak'ka yürümüş.
Hüzünle içime dolan sade, yalın ve etkili yazınızı candan kutlarım.
Selam ve saygılarımla.
Ay
Ayten Tekin, @aytentekin
5.11.2019 09:39:32
Sayın Bedri Bey, Çok güzel yazmışsınız. Hüzünle okudum. Sade ve anlaşılır, şahane bir öykü. Sizin yazılarınızı kaçırmayacağım.
mirim
mirim, @mirim
5.11.2019 00:14:48
10 puan verdi
Şaşırdık mı ? Hayır :)
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
4.11.2019 23:59:29
10 puan verdi
Ohh güne geldi ya..

Kesin güne gelecek desem aksi tesir yapar diye korktum..

Bir kez daha kelden öptüm.

Bedri Tokul
Bedri Tokul, @bedri-tokul
4.11.2019 22:01:54
Benim babam gece bekçisiydi. 1968 senesinde mezun olduğumdan 6 ay sonra vefat etti.
Abim doktor değildi. Üniversite de okuyan hiç kardeşim olmadı. Bunları bilmek zorunda mıdır bu yazıyı okuyanlar? Kesinlikle değil.
Yazının sonunda belirttiğim gibi bana babasının ölümünü anlatan bir dostumun anlattıklarını yazıya dökmek istedim.
Ama bir yerde hata yaptım ki yaşananlar benim başımdan geçmiş gibi algılanmış.
Yorumlarıyla ne güzel dileklerde bulunmuş okuyanlar.
Yorum yazan, yazmayan herkese yürekten teşekkür ediyorum. Sevilmenin,okunuyor olmanın mutluluğunu bir kez daha yaşattınız bana. sağ olun.
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
4.11.2019 18:35:36
Hüzünlüdür babadan ayrılmak yaşayanlar bilirler. Ve beylik bir laf vardır ki çok da içine işler insanın ''Çocuklar babaları öldüğü zaman büyür.'' Biz de büyüdük sizin gibi, şimdilerde dede adaylarıyız belki içimizden bir çokları da dede oldu, hayat bu şanslı sayılırız çok erken babasını kaybedenlere nazaran... Kutlarım Bedri Abi içtenlikle hüzünlüydü...
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
4.11.2019 13:24:54
10 puan verdi
Abi boğazım düğüm düğüm oldu.

Babam rahmetliyi hatırladım. Ana baba yazılarını, şiirlerini severim. Hepsi riyasızdır.

Hele bir de yazan Bedri Tokul ise işte böyle ağlatır insanı..

Ustasından okumanın tadı da başka. Adam yazmış kardeşim.

Tüm geçmişimizin mekanları cennet olsun..

Elinden kelinden öptüm canım ağabeyim. VAROL..

Selamlar.
Oya gedik
Oya gedik, @oyagedik
4.11.2019 13:22:27
Babanıza rahmetler dilerim öncelikle.
Ölüm hangi yaşta olursa olsun tesellisiz ,emir büyük yerden..
Ölümün soğuk yüzüyle , ölümü kabullenmeyecek onbeş yaşımdayken babamı kaybettiğimde anladım. Hayatım alt üst olmuştu uzun bir hikayedir.
Merhamet çok derin bir içsel üzüntüdür, merhamet anne ve babamızın merhametli olması, biz çocuklarına da yansımasıdır...
Sayfanız beni de yaşadığımız acılı ve sancılı günlere götürdü , benim babamda kanser hastasıydı, lanet hastalık her kapıyı çalmakta...

Saygılarımı bıraktım ...
mirim
mirim, @mirim
4.11.2019 12:13:25
10 puan verdi
Babamı kaybedişim gözümün önüne geldi.
Demek ki kaybediş duygusu çok insanda aynı.
Beni o günlere döndürdün be abi.
Öyle bir anlatış tarzın var ki, o anları yaşatıyorsun insana...
Senin adına üzüldüm.
Ama hayatın kanunu bu, sırası gelen gidiyor...
Kalemini saygıyla selamlıyorum.
Sevgi ve saygılar abim...
Necati  Kavlak
Necati Kavlak, @necatikavlak
4.11.2019 11:48:13
Değerli Dost!
Sevgili, babanızın mekanı cennet, ruhu şad olsun. Allah gani gani rahmet eylesin.

Yazınızı okurken, yeşil çam filminde bir sahne izler gibi canlandı sahne gözlerimin önünde.
Her canlı ölümü tadacak diyor bizi yaratan mevla. Aslında ölüm doğum gibi, yeni bir başlangıç.
Ne var ki bizi yanlış programladıkları için "bitiş" gözüyle bakıyoruz dönüşe.
Allah buyuruyor ki benden geldiniz bana döneceksiniz.
Yazdıklarım demek değil ki kaybettiklerimizin ardından üzülmeyelim.
Hani Ölüm Allah'ın emri şu ayrılık olmasa diye Türkümüz varya.
Ölümde bir ayrılık.
Allah bizi hasretle kucaklayacağı kullarından eylesin.
Selam ve saygılarımla.
Suat Zobu
Suat Zobu, @suat-zobu
4.11.2019 07:39:48
10 puan verdi
Günaydın Ağabeyim cepten okumak zor.

Akşam görmemiştim. Tekrar geleceğim.
Kelden öptüm selamlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL