Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
Bayram KAYA 1
Bayram KAYA 1

Nasıl Yaşar Nasıl Ölürüz 51

Yorum

Nasıl Yaşar Nasıl Ölürüz 51

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

461

Okunma

Nasıl Yaşar Nasıl Ölürüz 51

Yani burada aydınlık karanlıkladır. Fakat gece gündüz birbiriyle değildi. Dünyanın Güneş etrafında dönüş yüzünü değiştirmesiyle ortaya konan ışık gölge oyunuydu. Gece ile gündüz birbirinin nedeni, sonucu değildiler.

Nasıl gece gündüzün zıddı değilse birlikte kontrol oluşan durum değiller ise canlılık ta cansızlığın zıddı değildir. Bir canlı oluştaki özellikleri diğer bir durumda da ararsanız, aradıklarınız diğerinde bulamadığınız kadarla cansızlık olmaktadır. Örneğin bir sıkımda öldürdüğünüz dirençsiz oluş diğerine göre cansızdır.

Hayat var oluşla eşanlıdır. Var olmayan hayat olmadığı gibi hayat olup ta var olmayan da yoktur. Eş zamanlıdırlar var oluşun alan yönüne ters bir alan içinde seyreden kısmı, ikinci bir ekstradan enerji harcama düzeni ortaya koyması ile ve bunu çevrim yapmasıyla bu var oluş hayattı.

İşte taşın hayattan ayrıldığı yer bu ikinci ve ekstra olan yere sahip olamamasıydı. Taş ekstra enerjiyi düzene sokup sürdürülebilir bir çevrim yapamıyordu.

Var oluş, var oluşla zaten canlı olan bu ilk basamak örgütlü süreci yani canlı olan birinci var oluşu; ekstra enerji kullanımlı örgütlenme içine sokamamasıydı

Bu bağlama birinci düzlem canlılıkla beliren var oluş, ikinci düzlemli ekstradan enerji kullanımından yoksunluğu ve entropiyi karşı sadece pasif durumla karşı olması o var oluşla canlılığı, cansızlığa götürür.

Birinci düzlem canlılık üzerine daha bir ekstra düzlemle yokuş yukarı olmanın enerji çevrimini ortaya koyamayan varoluş bu haliyle cansızdı.

Demek ki cansızlık canlanamama değil, yani bir enerji düzenli örgütleniş içinde olamama değil bu aşamanın en az ikinci basamağına geçememiş olmakla olasıydı. Yani birinci düzey canlılığı ikinci üçüncü onuncu düzey enerji düzenlenişi içine sokamamakla olayıydı.

Metal filizleri, maden damarları, kümeleşme, yığın, kolonileşme ortak yaşam yani simbiyoz yaşam, asalak yaşam ikinci, üçüncü vs. tür enerji düzenli örgütlenme aşamasına geçişte ara form gibidirler.

Ama hiçbiri geçiş formu şimdilik insan gibi kolektif düzenli çok çok daha ekstra enerji düzenli bir toplum yaşamının içine geçememiştiler. Türümüz dıştan organik devimli ekstra enerji düzenli kolektif üreten bir alan içinde, kolektif bir ruh ve kolektif bir yetenekle düzenlenen kolektif zekâ enerjisi içinde örgütlenmiştir.

Bu aşamada temel düzlemi içeren canlılık, bizler gibi daha ileri düzlemde daha ekstrem enerji depoları olan hayatlarla bir arada dem sürerken birinci düzey enerji örgütlenmesi içinde olan canlı oluş artık referanslara göre cansızlığını, sürüklemektedirler.

Canlının cansızdan ayrıldığı yapay yer buraydı Temel olarak her olgu ve olay ve var oluşların mutlaka bir enerji düzeni bir enerji korunumu ve bir enerji örgütlenmesi vardı. Var oluş ve her tür hayat birinci düzlem alanla burada bu bağlamla üst üste çakışırlar. Ve imgesel kodlarla geleceğe doğru taşımadırlar

Her ikisi de eş anlı doğrultuda alan yönünde beliremiyorlarsa, alan yönü hareketlerini de saklı tutmak kaydıyla, biri alan yönündeyken, diğeri de alan yönüne ters yönde çok daha fazla enerji tüketerek var oluyordular.

Bütün dediğimiz bileşik süre durumlu organizasyon ve bağıntıları ayrılan, birleşen, seçme ayıklama yapan, yalıtan, birleşiklerdir. Yokuş aşağı ve yokuş yukarı durumlarla enerji kullanırlar.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Nasıl yaşar nasıl ölürüz 51 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Nasıl yaşar nasıl ölürüz 51 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Nasıl Yaşar Nasıl Ölürüz 51 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL