Kıvırma derken dansöz gibi kıvırmaktan bahsetmiyoruz tabi ki... Söz verip yan çizenler, verdikleri sözleri yerine getirmeyenler, kıvırma konumuzun içine girenler... Bizim ülke de kıvırmayı en çok seven kesim siyasetçilerdir herhalde... Seçim zamanı her türlü sözü verip, seçimden sonrada ’’Ha öyle mi demişiz, demişsek demişiz, dün dündür bu gün bu gündür. Hatta ertesi günde ertesi gündür.’’ deyip aradan sıyrılırlar...

Çoğu zaman erkekler karılarına ve çocuklarına söz verip de yerine getiremedikleri zaman kıvırma yolunu seçerler... Eve bir şey alınacaksa, adamın da cebinde para yoksa o gün için kıvırır da kıvırır ki kıvırmayıp ne yapsın? Mecburdur buna bir yerde...

Spor karşılaşmalarında özellikle de futbolda kıvıranları da yabana atmamak lazım. Maçtan önce ’’Çok güçlüyüz çıkıp takır takır futbolumuzu oynayacağız. Rakibimizden korkmuyoruz, onlar bizden korksun.’’ deyip maçtan sonra yenilince de ’’Maalesef futbolun adaleti yok ya da direkler izin vermedi veya futbolun ilahları galip gelmemiz istemedi.’’ diyerek müthiş kıvırma örnekleri verirler...

Zaman zaman kilolu insanlara ’’Şişmansın biraz kilo vermen lazım.’’ dendiğinde ’’Yok ya biraz fazlam var ama o kadar abarttığınız kadar değil, balık etiyim ben balık etinde.’’ diye cevabı yapıştırır size... Ya da ’’Su içsem yarıyor vallahi bir simit ile gün geçiriyorum.’’ da diyebilir...

İş verenlerde kıvırma konusunda hayli tecrübelidirler... Hele de işçilerine zam yapacakları zaman ’’Vallahi batıyorum aslında işçi çıkartacağım ama acıdığımdan çalıştırıyorum, Vergi tabi ki çok kutsaldır feda olsun devletimize vergilerimiz, onlar bize nasılsa yol su elektrik olarak dönecek.’’ bu tip konuşmaları sıklıkla yaparlar...

Bazı sanatçı müsveddesi dediğimiz tiplerinde kıvırmada üstlerine yoktur. Önce magazin gazetecilerine kendileri haber verip, bulundukları yerde de rezalet çıkartıp, sonrada ’’Çekmeyin kardeşim ne çekiyorsunuz.’’ diye sık sık tekrarlarlar. Ayrıca özellikle erkekler, yanlarında da bir bayan ile görülürler ise ’’Ne sevgilisi kardeşim o benim teyzemin kızı, kuzenim ya da aramızda aşk yok arkadaşız sadece.’’ söylemleri bütün sanatçılar arasında pek bir revaçtadır...

Çok yakın zamanda yaşadığımız 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra yakalanan subay kılıklı teröristlerde mahkemelerde müthiş bir kıvırma örnekleri vermişlerdir... Kamera kayıtları bile olduktan sonra ’’Ben oraya bir arkadaşa bakmaya gitmiştim, bakıp çıkacaktım tüh tam o anda da darbe olmuş ya da muslukları tamir ediyordum, bayağı uzun sürdü.’’ veye ’’Kime selam vermişim baş ile yok öyle bir şey ensemde kireçlenme vardı, kafamı sağa sola oynatıyordum hepsi bu.’’ gibi saçma sapan cümleler kurarak müthiş bir kıvırma örnekleri vermişlerdir... Eğer ki ’’Ulusal ya da Uluslararası Kıvırma Yarışması’’ diye de bir yarışma düzenlense memlekette açık ara birinciliğin bu subay kılıklı teröristlere verilmesi gerekir...



AHMET ZEYTİNCİ