Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
belkibirharfimben
belkibirharfimben

Asıl çocuklar ciddidir

Yorum

Asıl çocuklar ciddidir

0

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

662

Okunma

Asıl çocuklar ciddidir

Asıl çocuklar ciddidir

Bir kitapta okumuştum. (Ama Niçe’ninkilerden birisi değildi.) Niçe dermiş ki: "Gerçek yetişkinlik çocukların oyun oynarkenki ciddiyetlerini kazanmaktır." Bu cümleyi, dünya hayatını ’bir oyun ve oyalanmaya’ benzeten ayet-i kerime ile birlikte düşününce, hemen başından uzaklaşamadım arkadaşım. Manidar geldi. Bir kahve içimlik tuttu beni. Daldım. Çağrışımlarına az-biraz kulaç attım. Kaldım.

Zaten şeylerdeki anlamı da en çok şu takılıp kalmalarımızdan sezmez miyiz? Bizi durmaya ikna ettiyse muhakkak bir derinlik vardır onda. Fakat bu derinlik yatayda bir serinlik midir? Yoksa dikeyde bir derinlik midir? Sahte midir? Gerçek midir? Fani midir? Bâkî midir? Bana sorarsan derim ki arkadaşım: Derinliği yatayda olan şeyler ’oyalanılarak’ geçerler. Derinliği dikeyde olan şeylerse ’kalınarak.’ Yahut da şöyle söyleyebilirim: Derinliği yatayda olanlarda sen kalırsın. Derinliği dikeyde olanlarsa sende kalırlar.

’Oyalanma’ ile ’kalma’ arasındaki nüansı burasından bir parça yakalarım. Hatta bir misalle tahayyülüne yardımcı da olayım. Sözgelimi: Evindeki televizyonu açtın. Eğer bu açış salt bir vakit geçirme arzusuyla geçerse ’oyalanmışsın’ demektir. ’Sen onda kalmışsın’ demektir. Yataydasın demektir. Fakat bu oyalanmanın herhangi bir yerinde, sende iz bırakacak birşeye, görsele-bilgiye-söze, rastlarsan bu defa işler değişir. Kalışın derecesine göre muhatabiyetiniz bâkileşir. Bu defa o sende kalmış olur. Derinlere mesafe alınmış olur. Ona harcadığın zaman adeta bir cisme bürünerek sende yedeklenir.

Okuduğumuzda cümleleri kalan, değiştiren, öncesiyle sonrası arasında eşikler atlatan metinler böyledir. Sözlerini dinlediğinizde benzer bir tesir bırakan insanlar böyledir. Unutulmayan yüzler böyledir. Ancak bir de saatlerce dinlenseler ayrıldıktan sonra ne söyledikleri hatırlanmayanlar vardır. Onlar aldıklarına karşılık eteğinize birşey bırakmazlar. Dostluklarıyla geçen zaman tastamam oyalanma olur.

Yetişkinlik bize hangi ciddiyeti veriyor? Niçe’nin sözünü hatırlayarak bu noktayı düşünüyorum. Günlük muamelemde bir çocuğun oyununu ciddiye aldığı kadar ciddiye aldığım neler var? Nelere konsantre oluyorum? Bunlar hangi türden işler? ’Oyalanmalarımı’ mı ’kalmalarımı’ mı ciddiye alıyorum? Her ne kadar gönül ikincisini arttırmak istese de birincisi daha çok geliyor bana. Bir insanın hayatında tutunabildiği anların sayısı kaç tanedir ki? Çoğu zaman dikkatimizi boşta bırakmamak için birşeylere sararız. Çünkü boşta bırakırsak gelip bize sarar. Kendimize dikkat ederken mutlu olamayız.

"Gaye-i hayal olmazsa veyahut nisyan veya tenâsi edilse, ezhan, enelere dönüp etrafında gezerler!" diyor Bediüzzaman. Kendi etrafında dönmek zordur. Hele tatmin edici bir kendilik de bulunmuyorsa. Veya balık dudak yapıp selfi çekmeyi sevmiyorsanız. Her neyse. Her şekilde insan kendisinden/hayatından da uzaklaşmayı arzuluyor. Hem de çocukluğundan itibaren. Bu yüzden ötesindeki şeyleri ciddiye alıyor. Biz de ilgili-ilgisiz nice nice şeyleri ciddiye alıyoruz. Onlar için kavga ediyoruz. Ağlıyoruz. Küsüyoruz. Gülüyoruz.

Fakat ertesi gün uyandığımızda onlardan bize ne kalıyor? Zamandan başka sermayemiz yok ama vermekten de nefsimizi alıkoyamıyoruz. Saatteki kumlar gibi akıp gidiyor. Sermayesi eriyen adama kimse yardım etmiyor. Arkadaşım, bu kadar altın verdiğin halde, işe yarar, üstte kalır bir kumaş alamamak seni korkutmuyor mu? Beni korkutuyor. Oyunları ciddiye almak istemiyorum. Başımdaki çocukluk bitti-bitiyor.

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Asıl çocuklar ciddidir Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Asıl çocuklar ciddidir yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Asıl çocuklar ciddidir yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL