Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
belkibirharfimben
belkibirharfimben

Yazmak kendini genişletmektir

Yorum

Yazmak kendini genişletmektir

5

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

952

Okunma

Okuduğunuz yazı 26.3.2019 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Yazmak kendini genişletmektir

Yazmak kendini genişletmektir

Yazmanın en iyi yanlarından birisi, insanın, yazarken kendisini genişletmesidir. Yazmaya bir kere başladığınız anda cümleler, tıpkı pınardan coşkunlukla akan sular gibi, aktıkları deliği genişletirler. İnsan yazdıkça kendisini daha başka bulur.

Bu kibre sebep olabilir mi? Bazen. Ama çoğunlukla verdiği şey içsel bir sevinçtir. Avuçlara doğru bir gülümsemedir. İnsan yazdıkça kendisine saygı duyar. Kendisinden razı olur. Kendisini sever. Çünkü yazmakla aşkın yanlarına da şahit olmuştur. Şikayetlerimizin de bizi öldürdüğü yer yeknesaklık değil mi arkadaşım? İşte, yazmak, eğer insanın içinden dışına uzanan bir yol olarak kullanılıyorsa, yeknesaklığımızı alır.

Ben yazmanın bu yanını bir terapi gibi görüyorum. Böylesi razı olduğum metinler yazdığımda, ne zaman onları tekrar okusam, hayırlı bir evlada bakan ebeveyn gibi mutlu oluyorum. Bana kendimi iyi hissettiriyorlar. Hatta ’işe yarar’ hissettiriyorlar.

Sanıyorum herbirimizin içimizde dışarı akmakta zorlanan bir pınar var. Yazdıkça bu pınar önündeki taşları kaldırmaya başlıyor. Her yazılan güzel olmuyor belki. Ama insan güzel niyetlerle aradığında kalemi de onu güzel ülkelere götürüyor.

Merhamet yazarken en çok razı olduğum şey. Bir yazıda ne kadar merhametli olmuşsam geniş zamanda ondan o kadar razıyım. Eğer bir katı kalplilikle yazım kuşanmışsa, ki bu da sıklıkla yaşadığım bir haldir, gelecekte yüreğimi yaralayan şeyler oluyorlar. Bunun fizikle açıklanması mümkün mü bilmiyorum. Ama diyebilirim ki merhametin sonsuzluğa yatkın bir yapısı var. Merhamet ettiğim zamanlardan/şeylerden daha fazla teselli buluyorum. Onları beni yaşadığıma daha çok inandırıyorlar. Ve sonsuzluğa da...

Merhamet bence sonsuzluğun bir delilidir. Kendi varlığını korumak için varolmuş birşey, başka herhangi birşey için, ondan ödün verebiliyorsa bu varlığın aşkın bir yanı da olduğunu gösterir. Evladı için varlığından vazgeçebilen ebeveyn bunu başka bir varlık bulacağı için yapar. Evet. Bence hisseder. Merhametle bulacağı varlığın evladına harcayacağı varlıktan daha yüksek olduğunu/olacağını hisseder. Onun için şundan vazgeçer. Fedakârlığın lezzeti başka türlü açıklanamaz. Ben bu lezzetin de bir çeşit sezişten geldiğini düşünmekteyim.

Yazmaya geri dönelim. Bu terapinin insana kattığı şeylerden ilki, içinizdeki baskıyı azaltmaksa, ikincisi de dışınızda daha az varolmaktır. Bu herkese hoş gelmeyebilir. Ancak bence bunda da bir çeşit ikram var. İnsan dışında daha az varolmayı, içinde daha uzun vakitler geçirmeyi öğrenebilirse, eskisinden daha huzurlu olur. Kalbini daha kolay korur. Kaçacağı bir yer edinir hiç değilse. Ve sahip olduğumuz ’panik odaları’ bizi hayata karşı daha mukavemetli kılar. Sabır panik odalarından yeşerir.

Rüya görmek bir kurtuluş değil mi? Evet. Rüya görmek de bu dünyanın sıkletinden, tekdüzeliğinden veya aynılığından sıkılan ruhumuz için bir nefes almadır. Öyleyse yazıyı da böyle bir düşleyiş olarak düşünebiliriz. Uyanıkgezer düşleyişi! Onunla da ruhumuza nefes aldırabiliriz. Yeter ki kalemimizle güzelliği çağıralım kendimize. Burada da mürşidimin pek meşhur bir sözüne dokunmadan edemeyeceğim sabırlı okuyucu: "Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen güzel rüya görür, güzel rüya gören hayatından lezzet alır."

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yazmak kendini genişletmektir Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yazmak kendini genişletmektir yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yazmak kendini genişletmektir yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Songül A Yılmaz
Songül A Yılmaz, @songul-a-yilmaz2
27.3.2019 20:14:07
Yazmak terapidir.
Bir konu hakkında güzel bir yazı yazmak ise amaç, konuyla ilgili araştırmanız da gerekecektir.
Böylece yazdıkça okuma ihtiyacı, okudukça yazma arzusu doğacaktır, duygu ve düşünce evrenimiz genişleyecektir.
Güzel bir yazı olmuş kutlarım sizi, kaleminiz daim olsun saygılarımla.
Minos
Minos, @minos
27.3.2019 19:48:42
Kendini geliştirmenin yegane yolu okumak
Okuma engelli bir kişi asla kendini geliştiremez
Okumak sadece fakülte bitirmek değil her konuda yazılan eserleri kokuma, gazete okumak sonra okuduklarını akıl süzgecinden geçirip doğruyu, güzeli iyiyi bulmaktır
Hoşça kalın
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
27.3.2019 19:38:55


Yazmak, içimize dolan ışığın evrene yaydığı bir mucize adeta.
Uçurumun kıyısından dönmek, desek...
Uçmanın da diğer adı iç dünyamızı dış dünyaya teslim ettiğimiz...

Tebriklerimle, değerli yazar.

Selamlar, saygılar.
Naki Aydoğan
Naki Aydoğan, @nakiaydogan
27.3.2019 09:56:27
Yazmak resimdeki gibi zihni boşaltarak bir iki fikirle, resimdeki iki figürde olduğu gibi bir ağaç bir keçi figürü öne çıkartarak sökmektir, benliği. Keçi bir ağaçla çöle ne yazacak, ne yazabilir. Susamıştır susuzluğunu yazacaktır. Acıkmıştır açlığını yazacaktır. Bir kalem bir ağaçla bir orman umudunu yazacaktır. Hayat yeniden şenlenecektir. Yazar umudunu yine yaşayıp bitirecektir. Yazarlar bilgi canavarlarıdır, duyduğu gördüğü öğrendiği tüm bilgiyi dağarcığında yok eder. Düşünce boşluğu alabildiğine genişler. Genişleyen düşünce boşluğudur. Bir fikirle bing bank enerji boşalımı ve yeniden yeni bir öğrenme tarzı yeniden yeni var etme edimi. Yazar daha yolunu başında görünüyor. Hayırlı var oluşlar.
Ahmet Zeytinci
Ahmet Zeytinci, @ahmetzeytinci
26.3.2019 18:05:31
10 puan verdi
Yazının başlığını görünce, mutlaka okunması gerektiği düştü aklıma. Sonra üçüncü paragrafa gelince yani yazmanın bir terapi yerine geçtiği düşüncesi, ''Hah dedim tam da benim aklımdan geçenler.'' Tabi ki bilgi ve kültür olarak da genişliyor insan, eğer ki yazdığına ciddiyet katarak yazıyorsa. Ben genelde mizah yazarım ama, ona da ciddiyet hem de haddinden fazla ciddiyet katmak gerekir yazarken. Başka birisi tarih ağırlıklı yazar, kimisi romantizm katar yazdıklarına... Tabi ki yazma ve okuma eylemi birlikte yürütüldüğü zaman daha da bir anlam kazanıyor yazdıklarınız ve sizi de okuyanlar bir şeyler alıyorlar, sizin de başkalarından aldığınız gibi... İnsan bir okyanus misali genişlesin bakalım, genişleyebildiği kadar... Coşsun, çağlasın, kendini barışa adasın. Daha ne diyelim. güzel olmuş. Kutlarım yürekten...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL