9
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1505
Okunma

“SEN”!
Her Kimsen…
Eşim – dostum, sevdiğim, akrabam, arkadaşım, ahbabım, komşum, tanıdığım. Her kimsen!
Ben uygun gördüğüm için hayatımdasın… Uygunluklarımız devam ettiği sürece benim için varsın. Sen ‘benim’ seçimimsin.
Paylaştıklarımız olduğuna göre doğaldır ki ben de senin için öyleyim.
Bu paylaşımı götürürken ben;
- Her zaman ‘sen’i senden tanımayı yeğledim, başkalarının bakış açılarından ve düşüncelerinden hiç etkilenmedim hatta sırasında tepki almama rağmen sana başkalarının gözüyle bakmadım.
- ‘Sen’ en az ‘ben’ kadar değerli olduğun için üzerine titredim. Benden kaynaklanan hiçbir yanlışın sonucu olmaman için çok dikkatli davrandım. Saygıyı her zaman sevginin yanı başında taşıdım, büyük bir özenle.
- Yardımıma ihtiyacın olduğunu hissettiğim her an yanındaydım, her zaman dillendirmesem de. Elimden geleni yaptım, gelmeyene çare aradım ama senden hiçbir şey beklemedim.
- Kimsenin senin hakkında konuşmasına izin vermedim, yüzüne söyleyemeyeceğim hiçbir şeyi arkandan söylemedim. ‘Dost acı söyler.’ kuralını uyguladım…
- Eksiklerini ve hatalarını fark ettiğimde daha başkaları görmeden düzeltmeye çalıştım, senin eksiğini görüp kendimi üstün hissetmedim, senin üstünlüklerinin yanında da ezilmedim, ‘sen’inle gurur duydum.
- Yağmurda yürürken şemsiyeyi kendime tutmadım. Ben ıslansam da seni korumaya çalıştım.
- ‘İstemek’ zor şeydir bilirim. O nedenle kimseden bir şey istemem. ‘Sen’ de öylesindir diye gözünün içine bakıp, sesinin tınısını dinleyip bana ihtiyaç duyduğunu hissettiğimde sana hemen ulaşmaya çalıştım.
- Kaldıramayacağım hiçbir yükü ‘sen’in omuzlarına yüklemedim çünkü beni ‘yük’ hissetmeni hiçbir zaman istemedim. Hatta sana kıyamadığım için yükünü bile zaman zaman almaya çalıştım.
- Hatamı her fark ettiğimde, ‘sen’ benden küçük müsün büyük müsün diye bakmadan, hiç gocunmadan, büyük bir içtenlikle ‘özür diledim’. Bana yapılan her iyilik için de her zaman ve yürekten hep ‘teşekkür ettim’.
Bu konuda Temel Aksoy : ‘İnsanlarla iyi iletişim kurmanın temeli onlara değer verdiğimizi hissettirmektir. Bir kişiden özür dilemek ya da ona teşekkür etmek “Sen benim için önemlisin, seninle ilişkime değer veriyorum.” anlamına gelir.’ demiş.
Bunları yapmış olmanın vicdani rahatlığı içindeyim.
...............
Yaşamdaki karşılaşmalarımızı ‘tesadüf’ zannetsek de ‘büyük sarmal’ın kuralına göre birbirimize karşı görevlerimiz var, o nedenle bedenlenmişiz. Tasavvufta buna ‘tevâfuk’ denir, ‘olması gereken, planlanmış karşılaşmalar’. İşte bu nedenle bir dönem hayatlarımıza dokunuruz ve görevimiz bitince sessizce çıkarız birbirimizin hayatından. Önemli olan bu süredeki görevimizi nasıl yerine getirdiğimiz, o ’yüreklere’ nasıl dokunduğumuzdur.
Seçimlerimiz zaman zaman değişir, buna da sadece ‘saygı duyarım’. Bu konuda önemli olan ‘yanlışların’ benden kaynaklanmamasını sağlamaktı, sadece onu yapmaya çalıştım. Benim için en önemlisi de ‘başkalarından önce kendime vereceğim hesaptır’ çünkü, kendimizle, ‘yüklerimizle’ ömür boyu yaşarız ve o ‘yüklerle’ gideriz.
Sözün özünü Mevlâna söylemiş:
“İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar.
Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar.
Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar.”
……………………..
“Sen”!
Aynı şeyleri kendi çevrendekiler için söyleyebiliyor musun?
Şimdi düşünme sırası sende.
15.08.2017 Serap Irkörücü