9
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1789
Okunma

Akla uygun olmayan kelimelerim var. Aileler, beraberce köy panayırından dönenlere saldırılarım var. Kurt sürüleri ve eski moda gelenekleriyle yürümüşlüğüm var. Varsıllar ve yoksulları hiç ayrım yapmadan silahımın ucuna almışlığım var. Hepsi pislikti.
Yüzeyin altı diye yazmalıyım. Derinliğine kadar boşlukta ve boş duruyor bazı şeyler. Yüzümdeki maskeyi göstermemi imkânsız kılmalıyım. Bir kediyi portakal sandığına hapsedip gözünü çıkarıncaya kadar döven karşı komşuyu seyrediyorum. Doğum günü pastasını kalabalık dostlarıyla gülümseyerek kesen şu sevimli ihtiyara bakıyorum. Aynı ihtiyarın küçük bir çocuğu samanların üzerine yatırıp tecavüz edişini izliyorum kırık tahta aralığından.Yüzümdeki maskeyi çıkaramam ben.Tuhaf psikopatolojik kafa yapısındayım. Kancalı adamın öyküleri gibi öyle boşluğa bakıp plan kuruyorum cennet ve cehennemden gelen seslere cevap verip fotomontaj yapıyorum. Sonra yürüyüş yoluna bakıyorum seçtiklerimin ayak izlerine. Lanet olası küçükken buz tutanlardanım. Bir türlü çözemiyorum kendimi.
Fotoğraflar, fotoğraflar, marazi hayallerim var. Hatıralar, bir dizi polaroid kurbanlık koyunlarım ve geyik göğüslerim var. Bir kez hâkimiyet alanına yaklaştıkça bir çuval kafataslı, domatesli salçalı kemik koleksiyonları oluşturmak panayırlardan dönenlerin seslerini bastırabilir. Üçlü, dörtlü, yirmili dijital sergilerim gibi.‘’ Kendimi sizin dünyanızdan X’ledim’’ diyerek duruşma sahne repliklerini okuyorum. Adımın tutanaklarda ‘’ en iyi öldürücü ‘’ olarak geçmesini istiyorum. Daha neler neler..
*
Bana neden sörf yaptığımı soruyorlar. Şaşırtıcı cevaplarım olabilir. Buyurun gelin beraber izleyelim Docteur Petiot’yu ve benim boşluğa neden bakıp oraya buraya zıplayan kelimelerimin asla sorgulanamayacağını. Çünkü sahte fenerlerden nefret ediyorum. Oyunlar suç kartları, sonuç kartları.
‘’Benim çok fazla cesetlerim var. Oyunu kazandım. Avukatım da bana aşık oldu. Hapishaneye bir tabanca soktu. Kaçmama yardım ediyor. Yeniden zar attım.’’