- 347 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NAMLUNUN UCUNDAKİ BEN- KISIM -1 Bölüm-4
NAMLUNUN UCUNDAKİ BEN- KISIM -1
Bölüm-4
Sabah yatağımda doğrulur doğrulmaz bugün yapacağım işlerin programını hazırladım. Önce Avukat Deniz’le tanışacaktım. Sonra da efsane kadın polis Büşra Baş komiserle. Bunun içinde önce Emniyete uğramam gerek.
Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra, televizyonun karşısına geçip kahvemle beraber bir sigara yaktım. Miskin, miskin oturmak hiç bana göre değildi. Kalktım giyindim ve Emniyetin yolunu tuttum.
Sedat Amir beni karşısında görünce bir kaşını kaldırıp şöyle bir baktı.
Sedat Amir,
‘’Daha iznin bitmedi ama seni buralarda dolanıp duruyorsun.’’
Heval Baş komiser,
‘’Yapmayın Amirim işim olmasaydı emin olun Eminönü’ne balıkçıları seyretmeye giderdim.’’
Sedat Amir,
‘’ Buradaki işin neymiş, Sabah, sabah geldiğine göre çok önemli olmalı?’’
Heval Baş komiser,
‘’Önemli mi değil mi siz karar verin. Önce Avukat Deniz Hanımı ziyaret etmek istiyorum. Onu kandırabilirsem Büşra baş komiseri görmeye gitmek istiyorum.’’
Sedat Amir,
‘’İyi düşünmüşsün Heval. Biz burada emeklimiz de, çalışanımızda bir aileyiz. Büşra Baş komiseri can kulağı ile dinle anlatacakları sana çok yararlı olur.’’
Heval Baş komiser,
‘’ Biliyorum Amirim, bende bu birimin bir parçası olmak istiyorum.’’
Sedat Amir,
‘’Mimoza olayında ne yapmayı düşünüyorsun?’’
Heval Baş komiser,
‘’ Ulvi Dede ile bir kere daha görüşeceğim. İzin verirseniz kızlarla görüşmek istiyorum Amirim.’’
Sedat Amir,
‘’ Benden de selam söyle ara sıra buraya da uğrasın.’’
Heval Baş komiser,
‘’ Baş üstüne Amirim.’’
Kızların tarafına geçip, bir sandalye çekip Leyla Komiserin yanına oturdum.
Leyla Komiser,
‘’ Hoş geldiniz Baş komiserim.’’
Heval Baş komiser,
‘’ Hoş bulduk kızlar. Sizden bir şey isteyeceğim. Bana, Avukat Deniz ve Büşra baş komiserin adresleri lazım.’’
Leyla komiser,
‘’ Kâğıdı, kalemi adresi boş verin. Sedat Amirimle konuşun beraber gidelim. Bende görmüş olurum.’’
Leyla’nın fikri hiç de fena değildi. Sedat Amirle konuştum Leyla Komisere izin Verdi hiç oyalanmadan yola koyulduk.
Daha ilk karşılaşmamız olmasına rağmen, Deniz Hanımın son zamanlarda rastladığım en mükemmel kadın olduğunu anladım.
Tanıştığımız ilk andan itibaren bana kırk yıllık arkadaşı imiş gibi davranmaya başladı. İki saatin nasıl geçtiğini anlayamadık. Büşra ile nasıl tanıştığını anlattığı zaman neredeyse gülmekten yerlerde sürünüyorduk.
Leyla,
‘’Deniz Abla muhabbetine doyum olmuyor ama bizim artık kalkmamız gerek. Daha Büşra Baş komiseri mi de ziyarete gideceğiz.’’
Deniz, ’Ne yani bensiz mi gideceksiniz? Çok ayıp doğrusu. Bende geliyorum bir dakikada hazır olurum.’’
Hep beraber yola koyulduk. Bu insanları tanımaktan mutluluk duyuyordum. Antep’ten İstanbul’a gelirken hayatımın bu kadar değişeceği aklımın ucundan bile geçmemişti. Yolda Büşra Baş komiser hakkında öyle şeyler anlatmışlardı ki onun yaşayan gerçek bir efsane olduğuna bütün kalbimle inandım. Nihayet oturduğu evin kapısına geldik. Leyla zili çaldı. Beklemeye başladık. Orta yaşların sonlarında bir kadın kapıyı açtı.
Deniz,
’’Biziz Feriha Teyze Büşra’yı ziyarete geldik.’’
Feriha Teyze,
‘’Büşra çarşıya kadar gitti şimdi gelir.’’
Feriha Teyze bizi salona aldı. Beklemeye başladık. Nasıl biriyle karşılaşacağımı bilemediğim için meraktan ölüyordum. Bu sırada kapının zili çaldı. Feriha Teyze, ‘’Hah bizim kız geldi.’’ Deyip hemen salondan çıktı ve kapıyı açmaya gitti. Dışardan gelen sesler Büşra’nın çok şaşırdığı anlaşılıyordu. Salonun
kapısında göründü. Tahminimden çok daha güzeldi. Hepimiz ayağa kalktık.
Büşra,
‘’Hoş geldiniz. Deniz abla sen buranın yolunu biliyor muydun?’’
Deniz,
‘’Şu konuşana bak. Neyse önce arkadaşımı tanıştırayım seninle. Heval Baş komiser, Emniyette senin yerine atandı.’’
Büşra,
‘’Benim yerime mi? Öyle ya ben emekli oldum.’’
Heval Baş komiser,
‘’Deniz ablamın da dediği gibi adım Heval. Henüz daha göreve başlamadım ama geldiğim andan beri sizinle tanışmak için can atıyordum. Bugün size tanıdığım için çok mutluyum Baş komiserim.’’
Büşra,
‘’Nereden tayinin çıktı İstanbul Emniyete?’’
Heval Baş Komiser,
‘’ Gaziantep’ten geldim. Babamı, ağabeyimi orada toprağa gömerek geldim. Tayinimin sürgün mü? Mükâfat mı oldu desene kaderimizde bağlı birbirine. Bende Adana’dan geldim. Seni tanıdığıma çok sevindim Heval.’’
Deniz,
‘’ Dertlenmeyi bırakın kızlar ikinizde bir birinizi tanıdınız inşallah iyi anlaşırsınız?’’
Büşra,
‘’Anne Kıymet uyanmadı mı?’’
Feriha Teyze,
‘’ Yok kızım hiç uyanmadı.’’
Büşra,
‘’ Anne uyandırmadan getirsene kızımı.’’
Feriha Teyze,
‘’ Hemen kızım.’’
Feriha Teyze çayları getirmeye giderken
Deniz’de Kıymet’i kucağına aldı
Deniz,
‘’Çok güzel ya canım benim. On aylık oldu değil mi Büşra cığım’’
Büşra,
‘’On beş gün sonra on bir aylık olacak. Bide bana sor geceleri nöbet tutuyoruz.’’
Bir günde iki dost, iki arkadaş kazanmıştım. Ama Büşra’ya tayinimin kendi yerine çıktığını söylerken gözlerinde oluşan hüzün bulutları kalbimi burkmadı değil. Bu kız hala bir gün görevime yeniden dönerim umuduyla yaşıyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.