Reklam bir kuruluşun en tabii hakkı, bunu biliyorum. Hatta kimi zaman tüketeceğin işine de yarıyor. Hangi malı nerede bulabileceğini, fiyatını, kalitesini reklamlar sayesinde öğreniyor, tüketici. Buraya kadar iyi de, ya olumsuzlukları?
Müşteriyi yanıltan, onu yanlış şekilde etkileyen, gereksiz yere israfı artıran reklamlar yok mu? Bunlar da bir yana yeni taktiklerle insanları çileden çıkartan reklamlar yok mu?
Yeni bir tarz gelişti. Size bir şeyler sunuyorlar; gezi, yemek veya herhangi bir hediye. Sonuçta siz onlara minnettar kalıyorsunuz ya, işte dananın kuyruğu orada kopuyor. Madem ikramı kabul ettiniz o zaman bu beyleri sonuna kadar dinlemek zorundasınız. Madem ikramı kabul ettiniz, bu beylerin sattığı şeyi bütçenize uysun uymasın almak zorundasınız. Madem ikramı kabul ittiniz, siz onların kölesisiniz.
Bu beylerin tek düşündükleri mallarını satabilmek. Bunun dışında asla ve asla insanın değeri yok. Size ikramda bulunurken en küçük bir şekilde maksatlarını da açığa vurmuyorlar. Yaptıklarının iyi niyetli bir tanıtım olduğunu, reklam için harcayacakları parayı doğrudan müşteriye yönlendirdiklerini söylüyorlar. Size de makul gibi geliyor.
Kabul ederseniz ikram başlıyor. Bu bir kaplıcaysa sizi oraya kadar götürüyor, kısa da olsa kaplıcaya sokuyorlar. Ardından bir yemek ve tanıtım. Tanıtım aslında göstermelik. Siz zaten tesisi görüyorsunuz. Ardından malın pazarlanması geliyor. Mal devre mülk…
Canınızdan bezdirene kadar ısrar başlıyor. Siz böyle bir niyetiniz olmadığını söyleseniz de, bunun bütçenizi aştığını anlatamıyorsunuz. Öyle bir ısrar var ki saatlerce sürüyor. Kalkıp gelemiyorsunuz, yol çok uzak ve o saatte araba yok.
Detayına girmeden anlattığım bu olay hayali değil,çok yakın bir zamanda yaşandı. Zaten az biraz bu işe bulaşanlar bilir ve asla bir daha kanmaz. Onlar kanmaz da ya bilmeyenler?
İşte ben de onlar için yazıyorum. Sizi insan değil de para gibi gören bu yeni yetmelere tepkinizi gösterin diye yazıyorum.
Kurumun adını vermesem de en azından Çorum’a çok yakın olduğunu söyleyeyim.
Not: Bir arkadaşa bu durumu anlattığımda sözümü kesti ve geri getirdiler mi diye sordu. Buna benzer bir şey de o yaşamış, Eğe’de. Onlar satılanı almayınca kendi imkanlarıyla dönmüşler.
Bizimkiler en azından bunu yapmadı, saatlerce bekledikse de öbür gün okula gidememe pahasına yine de gittiğimiz araçla döndük.
Alanlar mı, onlar özel araçlarla döndüler. Geç kalmamıza sebep oldukları için tepki göstereceğimizi düşünmüş olsalar gerek. Yoksa neden özel araçla getirsinler ki, Çorum’a kadar.