Kulağınıza hiç yabancı gelmedi değil mi?
Yaşıtlarım bu tip satışları bilirler. Aslında yakın zamanda da oldu bu satışlar, mesela Rus pazarı ve ardından Çin’de gelen mallar ne alırsan bir milyon diye satıldı.
Şu sıralarda esnafımız bu tip satışla dikkat çekmeye çalışıyor. Ama ne yazık ki ilanın ruhuna uymayan tarzda. Bir bakıyorsunuz bir dükkanın camında “NE ALIRSAN” diye başlayan bir reklam var. Ardından sıralıyor. “5 TL, 10 TL, 15 TL, 20 TL, 25 TL….” Ne yaptınız şimdi? Bu anlamsız reklama ilgi olabileceğini mi sanıyorsunuz? Böyle bir reklamı otomobil satanlar dışında neredeyse herkes yapabilir.
Bir garabet de içeri girince başlıyor. Sakın ucuz ilanın görüp ucuz bir şeyler bulurum diye girmeyin içeri. Neden mi? İçeri girdiğinizde, size ucuz diye reklam edilen şeyden birkaç adetten fazla bulamazsınız da ondan. Bir kere girmişsiniz. Tezgahtar ucuzları isteksiz bir şekilde size gösteriyor. Ucuzlar baktığınız sürece o mağazada ikinci sınıf müşterisiniz. Eğer başkalarına da bakmak isterseniz tezgahtarın gözünde bir sınıf ilerliyorsunuz. Sizinle ilgileniyor. On liraya almayı kabullenip girdiğiniz için size on beş liralığı, ardından da sırası ile yirmi ve yirmi beş liralığı gösteriyor. E, girmişken boş çıkmayayım diyorsunuz, saf saf.
İkinci manzara ise daha vahim. İçeri giriyorsunuz, ucuz ilanını göstererek bakmak ve almak istediğinizi beyan ediyorsunuz. Ne yazık ki ilan edilen mal yok. Ya çok az konulmuş bitmiş ya da o ilan asılalı bir asır olmuş, tezgahtarlar bile unutmuş.
Ticaret yapmayı anlıyorum, ilgi çekmek için yapılan çabaları da anlıyorum. Ama Beyler ne olur insanları kandırmayın. Yalancı çoban hesabı insanları birkaç defa kandırabilirsiniz. Ama bir müddet sonra içeride bedava dağıtıyorum malları deseniz kimse inanmaz, dükkanınıza da girmez. Bunu benden iyi siz bilirsiniz. Kaç dükkan böyle reklamlarla ayakta durmaya çalıştı ve sonuçta battı.
Beyler biz esnafımızın dürüst olmasına alışmışız. Ne olur bu inancımızı yıkmayın!