AMAÇ MI ARAÇ MI ?

Birçoğumuza anlamsız gelen bu soru, aslında hayatımızın anlamı. Neyin amaç, neyinse araç olduğunu iyi bilmek gerekir şu hayatta. Bileceğiz ki, rahat edelim, önümüzü görelim.
Bir gencin eğitim görmesi amaç mıdır? Hayır. Üniversiteyi kazanmayı amaç edinen gençlerimiz var. Sorduğunuzda öyle diyorlar. O da amaç değil, bir araçtır; iyi bir meslek sahibi olabilmenin bir aracı. Peki, meslek sahibi olmak? Hayır. O da para kazanmanın aracıdır. Evlenmek, çocuk sahibi olmak da amaç değildir aslında.
Öyleyse amaç nedir? Amaç dünya için huzurdur. Bir başka ifade ile huzurlu yaşamaktır dünyadaki tek amaç. Bu huzur, bazen para ile, meslekle, sevgiyle, insanlara hizmetle, bir derde derman olmakla kazanılabilir. Ama tek yol asla para değildir.
İnançlı insanların bundan da ileri bir amaçları ahret hayatın kazanmaktır. Yani, Cenneti kazanmak…
Kimi insanlar araçları amaç zannederler. Bu durumda da gerçekten mutsuz olurlar. Mesela para kazanmak, yukarıda anlattığımıza göre huzurlu yaşamanın bir aracıdır. Peki, siz bunu amaç zannederseniz ne olur? Para kazanmanın sonu olmadığına göre, siz asla amacınıza ulaşamayacaksınız demektir. Kazandıkça kazanacak, hiçbir zaman durayım demeyeceksiniz Sonuçta tüm paraları kazanamayınca da mutsuz, huzursuz ve hatta parayı kendinize, ailenize harcamadığınız için de sağlıksız olacaksınız. Ruh sağlığınız ise asla olmayacak.
Allah’ın düzenine karşı çıkan, kendilerince bir düzen tutturan insanları görüyoruz. Özellikle kariyer düşkünü eşlerin ailelerine bakın. Anne kariyer peşinde, baba para kazanma… çocuklar bin bir problemle boğuşurken özellikle anneye çektirdikleri sıkıntı… evi, eş, kariyeri arasında sıkışmış bir kadın…
Bir paye alacağım, diye hayatını karartan kadın öte dünyası için ise hiçbir şey yapmadan yaşlanıyor, hayatını sonlandırıyor.
Çabaladığı sürede bir paye alıyor belki, ama koşuşturmaktan, problemlerle uğraşmaktan gözünü açamadığı için ne yazık ki mutsuz. Ona sorarsanız size yalancı dünyasından mutluluk şarkıları söyler, ama inanın birçoğunu gördüm, dışa gülse de içi kan ağlıyor.
Gerçek amacımızı belirlememiz lazım. Eğer gerçekten amacınızın huzur olduğuna inanıyorsanız, gereğini de yapmalısınız. Huzurun yolu ise bellidir. Hayatla didişmeden, kimi zaman severek, kimi zaman olmayana vererek, kimi zaman başkaları için gözyaşı dökerek… İnanın huzur o kadar uzakta değil. Fazla aramaya da gerek yok. O, her şeyin hâlıkı, koruyan, gözetleyen, rızıklandırana yönelirseniz bulacaksınız huzuru.