Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy

İYİ Kİ ŞİİR VAR...

Yorum

İYİ Kİ ŞİİR VAR...

3

Yorum

4

Beğeni

0,0

Puan

764

Okunma

İYİ Kİ ŞİİR VAR...



Sözcükler savunmasız
Tasasız olmakla eş değer lanetin uğrağı
Yönü olmayan bir gölge
Diri hayallerin tek tanığı
Yine Rabbin ulu varlığı.
Kement attığım ne kehanet ne yalan;
Zar tutan isyanların nöbetine
Daha çok var.

Bir deyişte kayıtlı
Aşkın nazarı itibara almadığı mı sanırsın
Zamanla buz tutan yüreğin hala
Saf tuttuğu o garip özlem.


İhtivasında ömrün,
Derme çatma hüzünlü binalar
En örgün ihtimamla peşkeş çekiyor
Umutları
Ömür denen gafın yasına.
Zamanı uyutuyoruz.
Uyduruyoruz hâkimiyeti
Dillendirdiğimiz insanlık kadar
Nizamı yoksun kaleler
Bir maharetmişçesine
Yüreğin efkârı.



Bitiminde şiirin, varlığa maya çalan bin bir duygu peyda oluyor. Rüyaların hâsıl olduğu o birliktelik yine şiirin tema’sına yakın bir ayraç göğün de kucak açtığı belki insanlığın çanak tuttuğu bir lanet.

İnceden inceye bir dokunuş aşk sonrası şemasız bir şehir belki kâfir gölgelerin yetimlerin hakkına göz diktiği.

Geniş ölçekli bir duygu şeması, mevsimsiz bir rüzgârdan yakıcı aşkın inkârı ve dünün özlemi.

Nidaların asılı kaldığı kazurat düşler… ahenkli yok oluşlar, zifiri karanlık ve muteber bir yalnızlık çökerken usul usul.

Dirliğin karşıtı ne ölüm ne yokluk sadece geçerli hiçbir nedeni olmayan itilmişlik duygusuna karışan aklın intiharı.

Beylik beyitler aksırıyor ve ölsün mü insanlık?

Şah damarından yakın tüm muhtevası inancın ve insansın yüreğin asasından yoksun kibirli zihniyetlerin dahi inkâr edemediği bir var oluş amacı yine telaşın örtündüğü, gizemin tetiklendiği.

Zarfların içi boş aslında mektuplardan yoksun edalarla yüklü evren tek güç gösterisi, dinginliğin dansa kaldırdığı özlem ve aşk karmaşası.

Bir beyit belki hayatına son veren: kalemin silik imzasından yoksun o geri dönüşüm kutusuna attığımız hatıralarımız…

Hücrelerimiz ölüyor.

Aslında hücre hapsindeyiz her birimiz.

Yürek kazan duygular kazan kaldırıyor tüm belirteçler imalı ve imansız.

Dikiş tutturamayan hangi varlıktan çıksak da yola… yolun nereye gittiğinden ziyade neyden muzdarip isek bir de aşkın doğasında tekerrür eden reddedilmişlik infilak ederken.

Müebbede çarptırılan yorgun ruhlar.

Ruhlardan kasıt varlığın ketum sessizliği ve göğün mimarı sadece yüce Yaratan.

Haşmetli yürekler, zamansız terk edişler.

Külyutmaz insan aslında uzak kılındığı kadar uzaklıkların tek mimarı.

Sevgiden yana coşkuyu yok sayan bir de nefreti değere bindiren.

Yaralarını tahliye ediyor zaman… açık ara farkla üstünlük, kaderin telaşlı kulvarında.

Rağbet ediyoruz asılı sancağına ölümün belki nefsimizi sunuyoruz belki nefsimize yine bir aldatmaca eşliğinde akabinde kurguladığımız hayalleri kundaklıyor hayaletler.

Şekli şemaili olmayan bir beyanat belki duvarların küstüğü belki duvarlara dönük yüzü küskünlüğümüzün.

Zabıtlar tutuluyor küçük ellerinde yüreğin.

Yürekler dokunuyor birbirine göğün metanetine yakışan bir huzura denk düşen gecenin sehven dokunulmazlığında, bayat aryalar pazarlayan insan bekçileri.

Çalandan yana dertli.

Çaldırandan yana sorun bitmiyor.

Rehaveti yüklenen bir deyiş sonlandırıyor umutları.

Tentesinde yorgunluğun ıslah olmamış hayaller surelere sığınıyor.

Lanetin doğurganlığında, şaibeli bir hayat yine şifresi çalıntı belki mizacı da hele ki farkındalık yüklenmiş bir rahmete binaen, insan olmaya layık insanlık bildirgesine geçiş yapan bir tapınakta aslında aklın mimarı sadece ve sadece evren iken hele ki sahibine yaklaştığımız her adım sayesinde içimizdeki suskunluğu ve sıkıntıyı söndürüp susturduğumuz ve de sesini kıstığımız isyanların dumura uğradığı.

Farklı temalar var farklı yangınları çağrıştıran ve yanılgılar var, küskün bedellerin bir çırpıda ödendiği.

Nedamet var.

Kirli yakasında şehrin istirahat eden yanılsamalar var bir zehrin enjekte edildiği masum bedenler ve çehresi yorgun düşler var yalın aksanların korunaklı zihinlerinde yalın ayak geçişler var: bir düşte bir kâbusa.

Varlık kadar tasalı hiçlik var.

Hiçlik kadar yokluğun nakkaşlığında ölüm var: azabın tetiğini çeken bir körüklü düş.

Bir bulutun ritmine tutsak cengâver gölgeler aslında aksıran deyişlerin düztaban varlığına kehanetler sunan.

Deyişleri sulandırırken yağmur.

Yağmuru sonlandırırken lanet.

Laneti giderirken ibadet.

Iskartaya çıkan zamanın aleyhinde bir teyakkuz ve göğün tentesinde kâbus biteviye kundaklanan ömrün lav ettiği tutsaklığa bile geçiş veren iblis.

Sonlanmadan önce solalım o zaman.

Solalım ki güneş yeniden kavursun evreni.

Evren ki cehaletin bekçisi bilinmeze de kılıf geçiren bir yüklemi ayrıştırırken öznesinden.

Tutanaklara geçsin şiirler ve şairler acısıyla ölsün ve nemalansın evren ki sonlansın kötülük.

İyi ki şiir var.


Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İyi ki şiir var... Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İyi ki şiir var... yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İYİ Kİ ŞİİR VAR... yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ECE AYKAN
ECE AYKAN, @ece-aykan
14.10.2018 20:24:07
İyi ki var şiir...
Yoksa AlimAllah...

Sevgilerimle. ..
Etkili Yorum
ZEYBEK HOCA
ZEYBEK HOCA, @zeybekhoca
13.10.2018 11:39:49
Ya avunacak bir şeyler bulamasaydık...
Evren, "onu yok edenlerin" üstüne değil de bizim üstümüze yıkılsaydı?
Biz ki duyarlıyız ya..
En ufak aksiliği, kötü bir rastlantıyı bile kendimize yapılmış gibi görmeye meyilli iken..
Nasıl çekilirdi hayat!

İyi ki şiir var...

Tebrikler Gülüm Hanım.
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
12.10.2018 18:07:18

Çok ilginç bir şeması var duyguların ve elbette düşüncelerin şekillendiği.
Bunu duyumsamak bazen imkansız gözükse de insan an geliyor anlıyor gerçeklerin ve sahip olduklarının değerini.
Bir yanımız düş; bir yanımız hayal kırıklığı ve ne çok yarım'dan mütevellit.
Çeyrekler de mevcut.
Yoksa basit bir kesir mi adına hayat denen?
Her anlamda bir kaos ve her bağlamda çözmek ve şükretmek iken payımıza düşen.
Evet, bazen farklı yollar denemeli aslında özümüzü koruyup bazense susup düşünmek yine içimizin mealini örmek ya da sahip olup daim kılmak güzellikleri hatta ve hatta farkına varmadan ansızın vuku bulan bu anlamda bu yolculuğun duraksadığım her ara durağında ve verdiğim molalarda yüklenip boşaltıyorum.
Neyi mi?

Bir bilsem.

Elbet seçeneklerin sunumunda hayatı körükleyen daha doğrusu yaşama sevincimize hız kazandıran...bazen düşey bazen yatay bazense yerimizde saydığımız...

Sesli düşündüm.

Mutlu kalın ve sevgi ile.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL