5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
4870
Okunma

’Bu sitede artık isteyen herkes çok rahat bir şekilde canının istediği her şeyi tamamen sansürsüz yazabildiğine ve bu tamamen sansürsüz yazılar ve yazarları üstelik büyük alkışlar aldığına göre ben de tamamen sansürsüz yazacağım.’ Diye başlamıştım yazıya. Gerçekten de sitemizde artık bayanların bile rahat rahat kullandığı ve çok da beğenilen yazılarında olduğu gibi bütün cinsel aktiviteleri ve bütün cinsel organların adlarını olduğu gibi yazdım önce lakin baktım olmuyor. Herkese yakışsa da bana yakışmıyor onca agresifliğime rağmen.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Konumuz malum. İki küçük kız olan Eylül ve Leyla’nın tecavüze uğrayıp vahşice öldürülmesi...
Bu olaylara milletçe üzüldük ve tepkilerimizi sosyal medyada çeşitli paylaşımlar yaparak ortaya koyuyoruz. Hatta öyle ki ’ Şeriat’ kelimesinin ’ Ş ’ harfinden bile irrite olan pek çok vatandaşımız şimdi bangır bangır ’ Kısasa Kısas ’ Demeye başladı. Yani bu tecavüzcülere Şeriatın bir hükmü olan kısas ( Yaptığının aynısı ile karşılık verme ) cezasının uygulanmasını istiyor. ’ Kesinlikle İdam edilmeli. Hükumet , kanunlarda düzenleme yaparak idamı geri getirmeli ’ Diyenlerin haddi hesabı yok.
Şimdi...
İdam, kısas veya başka cezaları dillendirmek elbette bu suça verilecek cezalardır. Yani bir yerde sorunun çözümü için dillendirilen çözüm önerilerinden biri, bir kaçıdır.
İyi de bu sorunun sebebi ne?
Efendim bu sorunun sebebi ne Lilith’in sürtükleri, Ne Lut Kavminin çocukları, Ne ’ Namus mu? Kirletmeden duramam’ diyenler ne de ’ Sevişirim evlenmem, hamile kalırım doğurmam ’ Diyenler değildir. Ya kimdir? Diyanet elbette ki. Başka kim olabilir ki?
Vatandaş yazıyor: ’ Bu sapıklıkların tek sebebi Diyanetin sekiz yaşındaki kız çocuk ile evlenebilir diye fetva vermesidir.’
Diyorum ki ’ Arkadaş ! Diyanetin öyle bir fetvası yok. Diyanet diyor ki bir kız 18 yaşını doldurduğu takdirde ve ancak kendi rızası ile evlendirelebilir’
Cevap veriyor: ’ Cübbeli Ahmet Hoca’nın fetvasını duymadın herhalde ’
Diyorum ki ’ Bre cahil ! Cübbeli denen herif Diyanet mensubu mu? ’ ’ Olsun o da bir din adamı değil mi?’ diyor.
Cübbeli’yi kubbeliyi bir tarafa bırakalım. Diyelim ki doğrudan doğruya Diyanet ’ Sekiz yaşında kız çocuğu ile evlenebilir ’ dedi.
Herşeyden önce bizim vatandaşımız diyanetin ağzından ne çıkarsa hayatını ona göre mi tanzim ediyor?
Madem öyle Diyanet şunları da diyor:
Namaz kıl, oruç tut, zekatını ver, içki içme, kadın ve erkek dinin belirlediği kurallar ölçüsünde örtün, faiz yeme ve yedirme, nefsi müdafaa dışında bir sebeple insan öldürme, gözlerini zinadan uzak tut, gıybet etme, kul hakkına riayet et, hırsızlık yapma, adam kayırma, torpil ve iltimastan uzak dur, anana babana üf bile deme...
Daha pek çok şey söylüyor diyanet. Hiç birisini tikine takmıyorsun ama iş 8 yaşındaki kızla evlenmeye gelince ’ Diyanet öyle demişse şeriatın emridir. Mutlaka uymam lazım gelir’ Diyorsun öyle mi? S..tir ordan.
Diyelim ki diyanet veya tv lerde arz-ı endam eden bir sürü hoca kılıklı soytarı ’ Sekiz yaşında kız çocuğu ile evlenilebilir’ dedi. Peki soruyorum Eylül ve Leyla’nın katili olan orospu çocukları onlarla evlenmiş midir? Hayır. Ne yapmışlar? Tecavüz edip öldürmüşler. Tecavüz edip öldürme ile evlenmenin alakası ne? Hangi hoca, hatta o hoca kılıklı soytarılar ’ Sekiz yaşındaki çocuğu nikahınız altına alıp sonra tecavüz ederek öldürün’ Diyor?
Sizlerin pek çocunuz evlisiniz. Büyük bir bölümünüz dini nikah da yaptırdı. Peki kocalarınız veya karılarınız size tecavüz mü ediyor? Evlilik demek tecavüz edip öldürmek demek midir? Evliliği böyle bir şey olarak mı görüyorsunuz?
Bu sorunun asıl sebebini aslında gayet iyi biliyorsunuz.
Biliyorsunuz ki bu sorunun sebebi Lilith’in sürtükleridir. ’ Velev ki ibneyim ’ Diyenlerdir.Lut kavminin çocuklarıdır.
Bu sorunun sebebinin Onurlu Gayler, Biseksüeller, Transseksüeller, Lezbiyenler ve daha nice cinsel sapkınlar olduğunu gayet iyi biliyorsunuz. Evet evet ’ Cinsel tercihtir, kimse karışamaz. İnsanlar cinsel tercihlerini özgürce kullanma hakkına sahiptir ’ Diyerek alkışladığınız, destek verdiğiniz hatta büyük ihtimalle bazılarını düzdüğünüz, bazılarına, düzdürdüğünüz, bazılarının önünü, bazılarının arkasını yaladığınız insanlardır Leyla ve Eylül’ün katilleri.
Neden mi onlardır? Açıklayayım:
Çünkü onlar cinsel tercihlerini doya doya kullanan özgür bireylerdir.Tecavüzcüler ise bu tercihlerini özgürce kullanamayan, itilmiş, kakılmış, çocukken büyük ihtimalle cinsel tacize, tecavüze uğramış insanlardır.
Cinsel tercihlerini açıkça ve rahatlıkla kullanabilen özgür bireyler İster erkek erkeğe, ister kadın kadına yaparlar. İsterlerse grup yaparlar, isterlerse eş değiştirmeli yaparlar. Öyle yaş sınırı filan da yoktur. Mesela bu olayın Avrupa versiyonunda 12 yaş üstü olup da bakire olan bir kız çocuğuna rastlayamasınız. İşte böyle cinsel tercihlerini doya doya, tamamen özgür olarak yaşayan bireylerin oluşturduğu toplumlarda da taciz, tecavüz olayları neredeyse hiç görülmez. Neden görülsün ki. Kimin zekeri kimin makatındadır belli değildir. Herkes cinsel yönden tam bir doyum içindedir.
Ancak Türkiye farklı bir ülke... ’ Velev ki ibneyim’ den ’ Ne velevi lan bayağı bayağı ibneyim’ diyerek level atlayanlar, ’ Annem babam benim bir erkekle konuştuğumu duysa keserler’ den ’ ferc benim. İstediğime veririm. Anam da karışamaz babamda’ moduna geçmiş olanlar toplumda her gün çığ gibi artmakla birklikte hâla o özgürlüğe ulaşamamış, ulaşamadığı için de işi mastürbasyonla idare eden ya da eşekten köpeğe, ördekten su damacanasına kadar tecavüz edenler, bir hayli fazladır toplumda.
Hatırlar mısınız o sapıklardan biri Müge Anlı’ya ne diyordu? ’kadınlar parayla bile benimle birlikte olmuyor’ Yani parası olsa bile özgür değil. Oysa televizyonlara bakıyor millet baldızına atlamada, amcasının karısını düzmede...Okul dizilerinde bile öğrenciler hep ferc ya da zeker peşinde. Sanırsın okullar kerhane. Ders mers nanay. İnternete giriyor vatandaş ooooo ensest seks mi ararsın, lezbiyen seks mi hatta hamile seks, yaşlı seks, hayvanlarla seks, çocuk pornosu ne ararsan var.Türbanlısı bile var. Yani olabildiğince sınırsız bir cinsel yaşam... Ayrıca bakıyor millet sokak ortasında erkek erkeğe, kadın kadına rahat rahat cinsel tercihlerini uygulamalı olarak icra ediyor. Adam/ ya da kadın ( Ama genelde erkek elbette ) patlıyor. Eşekti, köpekti, ördekti kesmeyecek. Matürbasyon nereye kadar? Bir tene dokunması lazım. Hatta öyle ki onun kadın ya da erkek birini düzmesi şart değil. Birileri onu düzse, ona da razı. Ama yok. Hem bulmak zor, hem bulsa bile düzdükten ya da düzüldükten sonra tutar da birilerine anlatırsa ne olacak? Çocukluğunda ve gençliğinde hep eğitimimizin ana kuralı ’ Aman evladım millet ne der? ’ ile bu günlere gelmiş... Yani aslında ibne olması, sürtük olması, evlenmeden sevişmesi filan dert değil. Dert olan ’ Millet ne der ’ Maazallah o çok kötü.
Lakin bir taraftan da bir tene dokunması, onun sıcaklığını hissetmesi lazım. Ama bu öyle bir ten olmalı ki iğrenç arzusunu gerçekleştirdikten sonra o tenin sahibi bir daha asla konuşamamlı.
- İyi de bunların bazıları evli.Hatta çocukları da var. Bir tene dokunma konusunda sıkıntıları yok. O halde bu sapıklık niye?
Bir tene dokunmasına dokunuyor bazıları ama dokundukları ten heyecan vermiyor onlara. Mesela anal seks yapmak istiyor ama karısı ’ Günah’ diyor, yanaşmıyor. Ya da bir kadının tenine değil de bir erkeğin tenine dokunmak, daha da doğrusu bir erkeğin kendisine tüm haşmetiyle girmesini arzu ediyor aslında. Ama ’bir duyan olursa millet ne der’ olayı var. Farklı tadlar, farklı zevkler yaşamak istiyor. Cinsel tercihlerini doya doya yaşamak yani. Aynen LGBT yürüyüşlerinde gördüğü o rengarenk insanlar gibi...
Bir kadına ya da genç kıza ’ gel seni bir düzeyim ’ Demesi mümkün değil. Bir erkeğe ’ gel beni bir güzel düz’ diyebilecek kadar özgür değil. Oysa özgür bireyler bunu rahat rahat söyleyebiliyorlar. İşte bu noktada ne oluyor onu da biliyorsunuz aslında.
İşte bu noktada bu bir türlü özlediği, hayalini kurduğu, özellikle büyük şehirlerdeki pek çok özgür bireyin rahat yaşadıkları cinsel hayatı yaşamayan bizim zavallı bakir Anadolumuzun, bekaretini eşekle ya da köpekle bozmuş vatandaşı önce işe toplu taşım araçlarında fortçuluk ile başlıyor. Ya bir kadına, kıza arkadan yanaşıyor ya da kendi tamponunu yanaştırıyor birilerine. Lakin çok tehlikeli. Bu yüzden ağız burun dayak yiyor bazen.
Sonra direkt tacize yöneliyor bazıları. O bazıları öncelikle kıçını, göbeğini açmayı medeniyetin vazgeçilmezlerinden biri sanan kızlara kadınlara yöneliyorlar ama yanlış da anlaşılmasın, çünkü bunlar örtülü kapalı ya da örtüsüz olsa da hanım hanımcık kızları, kadınları da taciz ediyorlar. Bir saniyelik ten teması çok büyük bir zevk onlar için. Lakin çoğu kez bu zevkin faturası ağır oluyor.
Sondan bir önceki aşamada kadın ve kızlara tecavüz ediyorlar. Hatta tecavüzle de kalmıyor öldürüyorlar. Ama büyük insanlara tecavüz oldukça riskli: İçlerinde biber gazı, falçata, sustalı, ustura taşıyanlar var. Karateci, teakvondocu, çeşitli dövüş sporlarını bilenler var. Adamın ağzına sıçıyorlar nadir de olsa.
Ve son aşama: Çocuklar....Hiç bir şey yapamazlar. Hiç bir şekilde karşı koymaları mümkün değil.
Ve tecavüz edilir çocuklara....Öldürülürler.
Ve sonra çıkar birileri ne Lilith’in sürtüklerini, Ne ’Lut Kavminin Çocukları’nı, Ne ’ velev ki İbneyiz’ diyenleri ne de ’ Sevişirim evlenmem, hamile kalırım doğurmam’ Diyenleri görür... Gördüğü sadece diyanettir. Onlara göre diyanet ’ Küçük çocuklarla evlenmeniz caizdir. Lakin siz tecavüz ederek öldürürseniz daha hayırlı bir şey yapmış olursunuz ’ dediği için(!) sapıklar da şeriata uymuş(!) ve o minicik yavruları katletmişlerdir.
O halde yaşasın Lilith’in sürtükleri, yaşasın Lut Kavminin çocukları, Kahrolsun Diyanet...
Ha unutmadan...
Bu yazıyı bir başkası yazsaydı sorardım ona ’ Ne yani şimdi ülkemizde herkes cinsel tercihlerini en özgür şekilde kullanabilmiş olsa memlekette taciz, tecevüz, özellikle çocuklara yapılan bu zulüm sona mı erecek ?’
İşin doğrusu bu sorunun cevabı ilk etapta ’ Evet’ gibi görünüyor. Çünkü ensest evliliklerin bile yasal olduğu pek çok Avrupa ülkesinde çocuklara tecavüz ve öldürme vak’aları neredeyse sıfırdır deniliyor ve biz de kaz gibi yutuyoruz bu lokmayı. Öyle olunca da ilk bakışta cinsel özgürlüğün hiç bir sınırlama olmaksızın yaşanması sanki bu sorunun çözümü için temel şart olarak görülüyor. Çağdaş, demokratik, ileri bir toplum olmak için pek çok insanın istediği de bu... Peki Allah’ın istediği bu mu? Her şey orada kilitleniyor zaten. Öte taraftan bu sonuna kadar sınırsız cinsel hayatın eninde sonunda geleceği noktanın çocuklarla da cinsel ilişki olacağını unutmamak lazım tabii ki. Nitekim o medeni (!) Avrupa’da her şeyi deneyen ama hâla doyuma ulaşamamış sapıklar şimdilerde çocuk pornosunu patlattılar adeta.
Şimdi başlıca tercihlerimiz şunlardır:
Ya Allah’ın azabını gazabını umursamadan, Sodom, Gomore, Pompei örneklerini sallamadan çocuklarımızı tecavüz ve katliamdan korumak (!) maksadıyla cinsel tercihlerimizi sonuna kadar en özgür bir şekilde kullanacağız. Lut Kavmi de olacağız, Lilith’in sürtükleri de
Ya da Allah’ın azabını gazabını bir saniye aklımızdan çıkarmamamızı sağlayacak gerçekçi bir dini ahlaki ve nefs terbiyesi vereceğiz insanlarımıza.
Meselenin partiler üstü toplumsal bir mesele olduğunu kabul edip birbirimizle dalaşmak yerine bu suçun önlenebilmesi için hükumeti harekete geçirmek üzere her platformda sesimizi duyuracağız. Sorunun çözümünde cezaların caydırıcılığı çok önemli. O halde idamsa idam, kısassa kısas mutlaka getirilmeli.
Kimysal hadım asla çözüm değildir. Saraya harem ağası seçmiyoruz.