Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
aytekin hoca
aytekin hoca

ÇÜRÜK KALEM

Yorum

ÇÜRÜK KALEM

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

996

Okunma

ÇÜRÜK KALEM

ÇÜRÜK KALEM

Yaşlı bir adam, zayıf, sakallı. Elinde, paket lastiği ile birleştirilmiş kalemler var. O günlerde Demirperde ülkelerinden gelen ürünler var piyasada. Gerçekten çok kullanışsız şeyler. İşte bu kalemler de onlardan. Bir kalemle bir sayfa yazamıyorsunuz. Zaten kalem açmaktan yazmaya vakit bulamıyorsunuz. Bu yaşlı adam satacağı birkaç kalemle kazanacağı birkaç kuruş peşinde koşarken ağzından dökülen de bu:”Çürük kalem, çürük kalem…”
Çok da ucuz olan kalemlerden bir deste alıyorum. Ne için alıyorum bilmeden. Adam kalemlerin çürük olduğunu söylediği halde, esasında bu kalemlerin çürük olduğunu bildiğim halde neden alıyorum? Belki adama yardım olsun diye, belki de içimde, küçük de olsa adamın latife yaptığı fikri var. Belki diyorum nazire yapıyor, aslında kalemler sapasağlam.
Eve geliyoruz, kalemleri çocuklardan önce kendim deniyorum. Bu çürük, bu da çürük … diğerlerine bakmaya hiç gerek yok.
Satan adama kızamıyorum,.nasıl kızarım, o çürük olduğunu söylememiş miydi? Peki nasıl olur da bir insan -kaç kuruş alırsa alsın- işe yaramayan bir şey satar? Bu da temelde bir kandırma değil midir?
Hani Nasrettin Hoca için anlatılır da, ben adamın biri diye anlatacağım. Adamın biri yün ip satar eski zamanda. Pazara giderken yünü daha iyi pazarlamak için bir devenin kuru kafasına sarar. Yumak gittikçe büyür, sardıkça büyür. Kocaman bir şey olur çıkar. Pazar yerinde de dikkat çeker. Hemen bir alıcı çıkar. Alırken de yumağın bu kadar büyük olmasına bir izah getirmek ihtiyacını duyar adam. Der ki:” Yoksa bu yumağın içinde taş mı var?” Satıcı hemen cevabı yapıştırır. “Yok devenin başı.” der. Alıcı yumağı götürüp kullanmaya başlar. Bir müddet sonra içindeki deve başı çıkar ortaya. Koşa koşa satıcıya gelir ve durumu söyler. Satan da der ki:” Ben sana demedim mi, devenin başa var diye?”
Bizim dededen geçen gün yine bir şeyler aldık. Sattığı kalemleri hatırlattım. Hemen de hatırladı. Ne yapayım, diyor. Sağlam diye satsam daha mı iyi olurdu? Bu defa yara bantı aldık. Sorduk, bunlar yapışıyor mu, bari. Cevap , inşallah yapışır.
Ben aldığım kalemlerden dolayı hakkımı helal ettim, hatta bu konuyu hatırlar güleriz, zaman zaman. Ama satıcıların buna azami dikkati göstermesi gerekiyor. Müşteri kandırmak, hatta kaba tabiri ile kazıklamak kimseye iyilik getirmez. Bu dünyada kâr ettiğinize sanırsınız, ne bu dünyada size bir faydası olur ne de öte dünyada .

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çürük kalem Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çürük kalem yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇÜRÜK KALEM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL