Camia içinde bir normu ayakta tutan alkışlar değildir.kışlası dizginlenmemiş bir akla hukuk yaratılıyor bu ülkede
Yeteri kadar bilgiye sahip olmadan cüretsizliğiyle eleştiyor kendini başkasıında okuyarak...
Bu bilgiyi ilme davet etmekle dış dünya arifleri cömertliğinde vasıta çıkarıyor..
Hedefi ve varlığı ölümsüzlük olan bir çıkarla merasimi mütekamil olan bir dünyayı çoğul bir gösterimle pasifize edilmiş bir makamda kendini avutuyor .
Emek için kazanılmış varlık bütünlük ister.bu bütünlük maddiyattan önemsizdir anlayışıyla bakılıyor.
Cenaze namazlarına katılmayan şehit ailelerini ziyarette bulunmayan saf bir devrim anlayışı mutlak bir düzeni yönetemez.
Hukuk kendisinden uzak yığınık ve kendisine yakın bir yayılmışlık istemez.
Her ne kadar çözülmüşlük kendini yaratanın zilyetliğine .makam eklese de bir değişkenlik bulunduğu makamın mülkiyetini ele geçirmişliği ifade etmez.
Kıyafetin fesatseti;makama gelmiş bir hükümran göstergesiyle nazar edilesi bir dünyada çekinik kalmak şartıyla kendini taşımadır.yırtık bir kıyafet le düğün alayına gidemezsin
Arif ve abid bir lütfüllah basamak basamak bir ateşin ve akışın lağımına yakın bir ciheti kendi haline bırakır..
Gözlükleriyle tanışık duran bir kalbe ok atılmaz.bu cihette söz nazır okursa nazara muhtaçtır.
Gizli bir yönetim yargıda yargılanamaz hale gelmişse durduğun koltuk oturmadığın malzemeyle yönetilmiştir demektir.

Feraseti ne olursa olsun değişimin göbeğinde sere serpe bir güven besliyorsa dengeye ve şansa bırakılmamalıdır.
Ateletin kurnazlığında fırıldaklığında hiçe sayılıp çirkin bir gülümsemeyle ciddiyeti kazanamayıp sarhoşane bir duyguyla iblise teslim ediyorsa kalbini söz söylenmeyecek durumdadır.bu söz sukut halidir hiçe vurgun
Bir gerçeklik kendinden kriptolanmış bir kalbe hazırsa ve savruksa heybetinden lezzet almışsa tesirinden çıkıp rakip olmamıştır.
Kendi dünyasını hayranlığında yüceltemiyorsa kendi ferasetiyle bu buyruk altında taşıyamıyorsa
Hazır değildir mutlak cevaza...ve eriyordur hayranlığında..
Bu cevaza söz sırlı bir kalem ekliyorsa takip edilmelidir..
..
Mehmet durakoğlu’na atıfla...