’’Kaderimizi etkileyen birçok etken vardır. Fakat bunların en önemlisi doğum tarihimize göre bize konulan isimdir. Kaderin Şifresi, harflerin özellikleri ve etkilerinin kelimelere, isimlere sirayet ederek dünya âlemindeki tüm varlıklara yansıması ve harflerin hikmetlerinin, sırlarının anlaşılmasına yönelik bir ilimdir. Bu noktadaki en ilginç analizler insanın isimleri konusunda yapılanlardır. İnsanın isminin kaderine yaptığı etki bu ilim konusu içerisinde değerlendirilmektedir.’’ GAZETELERDEN

Yukarıda ki yazı ve benzeri yazılara bir çok İnternet ortamında rastlıyorsunuzdur mutlaka... Bu ve benzeri saçmalıklarla boş yere insanların zamanlarını çalıyorlar. Tabi ki içinizde belki o yazıyı tıklayıp da ’’Hadi bakalım kaderimiz ismimizde nasıl saklıymış, ne yazıyormuş kaderimizde diye o kişi veya kişiler ile temas kurabilirler.’’ Bir kere şunu öncelikle belirtelim ki ’’Kadere ve kazaya iman.’’İmanın da şartlarındandır, inananlar bilirler... Yine buna istinaden İSRA SURESİ 13. Ayet’de de ’’Biz her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık.’’ buyuruyor Rabbımız Allah cc.

Bu ve benzeri safsatalar belli aralıklarla topluma görsel olarak pompalanıyor durmadan. Amaç nedir burada, bir de ona bakmak lazım. Ben Müslümanım diyen bir insanın, ibadet etsin veya etmesin, o kendisi ile Allah arasındadır, böyle saçmalıklardan şiddet ile yüz çevirmesi lazımdır...

Yok efendim, Hazreti İsa Tanrı mıymış değil miymiş? Böyle bir soru sorulduğuna göre, demek ki tövbe haşa Hazreti İsa’nın Tanrı olabileceğini aklınızın bir köşesinden geçirmişsiniz, yanılıyor muyum? Oysa Müslümanım diyen bir insan, hiç bir peygamber için böyle bir soru sormaz... Daha önce de belirttik kadere bizim müdahalemiz asla yoktur ve bundan sonra da olmayacaktır. Bir saniye sonramızı bile bilemiyoruz. Eğer ki bilebilseydik zaten çok saçma olurdu... Hayır bir de arkadaşlar bunun ilim olduğunu iddia ediyorlar. Bu kadar basit midir, ilim, bilim denilen olgu?

Alt kısımda da analiz yaptırıp konu hakkında düşüncelerini söyleyenlere yer verilmiş. Bir kaç kısa cevabı paylaşalım hemen...

’’Ben evlilik ile ilgili geleceğimi merak ediyordum fazlasıyla cevap buldum tşk ederim.’’

’’Rapor çok uzun, detaylı ve fazlasıyla tatmin ediciydi. Tüm arkadaşlarıma tavsiye edicem, tşkler.’’

’’Sizi tanıdığım için kendimi çok şanslı hissediyorum umarım birgün yüzyüzede tanışma fırsatım olur.’’

’’Normalde böyle şeylere pek inanmazdım ama yinede gönderdim, yazılanlar a dan z ye hepsi doğru.’’

İsimleri yazmadım. Bu liste uzayıp gidiyor. Zaten isimler de sadece ad var soyadı ise bir harf ile geçiştirilmiş. Hiç olumsuz cevap yazan ya da beğenmeyip fikrini belirten olmamış mıdır? Mutlaka olmuştur ama onu yazmazlar haliyle... Sokak röportajlarında da bu durum böyledir. Bir şey sorduğunuzda aksi bir şey söyleyenin, kötü konuşanın, küfür edenin röportajını asla yayınlamazlar. Kader Utansın lafına oldum olası gıcık kapmışımdır. İnsan utanılacak bir şey yapıp da bunu kadere yüklüyorsa, utanması gereken en başta o insandır. Kader Utansın demek insanı küfre bile götürebilir. Kader de şifre diye bir olay yoktur arkadaşlar. Her şey Allah’ın takdiri ve dilemesiyle olmaktadır, bunu aklınızdan sakın çıkartmayın...


AHMET ZEYTİNCİ