insanın yaşantısına günlük kelimelerle birbirine kucak açması,ve kendini hiçbir benlik etrafında birlştirmeyen bir kalıba sokmasında tabiki toplumun tanrıya bakışı vardır
toplum nazarında sosyaliteyle kültürü birbirinden ayırmak güçtür
insan yaşantısıyla birbirini tanımlayan tanıyan tamamlayan unsurlara bürünür
güçlü olan bir yaşam realitesi varsa o da evrenselliği tutmakla elde edilir
bir insanı toplumun içinden uzaklaştırmak ve anatomik psikolojisini kendi bedeninde ve olarak yasayan bir bireyi insanlaştırmak huysuz bir kılıkta gerçekleşir
sonu ne olursa olsun bir dikeni batırmak parmağına acıtırcasına savaşmaktır bir dikenle
bir insana sanrıdan kalıp giydirmek ahmaklıktır,o kalıbı taşımıyorsa karekterini sağlam temellere dayaması gerekir ki bireye bağlı yaşamasın
birey dediğin toplumda yer etmiş ve toplumla bütünleşmiş bir yalnızlık deşirfresidir
boş kalıplarla kendi etrafında çizelge çizen bir karekter çözümlemesi öğretilmiş duygularla çocukluğu ve geleceği beyninde birleştirilmiş bir dünyayın etrafında gezmesidir ahlak
tahminle olasılıkla yönetim alanı oluşturulmuş bir yelpazeye maruz kalırsa toplum şüphelidir ve tehlikeli gelecek kuruluyor anlamına gelir

uzun bir gelecek yaşatılacak toplum duygu üzerinden şekillenir,yöresel bazda yönetim kutuya girmiş bir sineğe benzer ki kapalı bir alanda boğulmaya yüz tutar,ş
’isteyelim veya istemiyelim bilelim veya bilmiyelim hepimiz duygusalız’
toplumda şiirle tanışmamış bir insan sınırlı ehliyetsizdir
şiirde kendini bulan bir insan evrenselliği yakalamıştır

insanı vareden temel gereksinim doygunluğunda açlığını hissetmektir;bir kitaba bir şiire ve bir insanın düşüncelerine

okunan her düşünce ve okunan her kitap her şiir bir bilmecedir lafı gevelemeden anlatılan

huzuru arama arayışına girmiş bir dünyada olanak tanınan bir formül varsa o da huzuru bulmaktan geçer
yermek ve iltifat etmek hiçbir koşul altında insanı tanıtmaz,bilakis insanın anatomiye bağlı psikolojisi şizofrenleştirir

dünyadaki insanların yaşamında yer eden bir şey varsa o da birbiriyle olan irtibatlarda beyninde bir ok bulundurmasıdır
anlamadığım bişey varsa da yüksek dozda yürekliyken savaşmazda sönmüş yürekle boğuşmaya çalışır
kaybedilmiş bir haritayı bulmak ne kadar zorsa da yeni harita oluşturmakta o kadar zordur
bir insan nasıl keşfetmiş bir gönlün üzerinde hakimiyet kurmak zorundaysa da ülke bazında da keşfedilmiş ve işgal edilmiş bir toprağın kazanılması ve fethedilmesi icap eder
dış güçlerden kurtarmak için psikolojik anlamda kendini rahatlatmak önderlik ruhunu kaybedilmişliktir benim gözümde
kesinlikle sahip olduğu değerlerle başkasının değerlerini çatıştırmak evrensellik çizgisinde yorumlanmaz
bir tabu varsa o da ülkenin önyargılardan kurtulmamasıdır,bu önyargılar çetrafilli bir harita etrafında dönmüştür ,kazanmak ve ya kaybetmek önyargıların sönmesine vesile olur,ülkenin konumuyla ilgili durumuyla ilgili söylececek birsey varsa o ülkenin savaş özürlüsü olduğudur..


Xela/sî...