Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs
aytekin hoca
aytekin hoca

Konuşuyoruz ama…

Yorum

Konuşuyoruz ama…

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

567

Okunma

Konuşuyoruz ama…


Bir zamanlar “Grup Vitamin” vardı. Eğlenceliydi şarkıları, toplumsal eleştiri yaparlar, bir taraftan da güldürürlerdi bizi. İşte onların şarkılarından birinde” Konuşuyoruz ama nece konuşuyoruz/ Konuşuyoruz ama anlamıyoruz.” diyordu. Birileri bizi öyle bir hale getirdi ki, nece konuştuğumuzu biz de bilmiyoruz. Basit kavramlarda dahi anlaşmazlıklara düşüyor, derdimizi birbirimize anlatamayınca da neredeyse çıldırıyoruz. Okuduğumuzu anlamıyor, anlamak istediğimizin yorumunu yapıyoruz.
Öyle sözcüklerimiz var ki, ardından birkaç sözcükle ne demek istediğimizi eklemek zorunda kalıyor, sonra da işte ben böyle söylemek istemiştim, diyoruz.
Peki biz bu hale nasıl geldik?
Uzun yıllar öncesinden gelen bir yön bulma çabası gösterilebilir belki sebep olarak. Uzun uzadıya anlatarak canınızı sıkmak istemem. Son bölümüne gelmek isterim. Atatürk zamanındaki verimli çalışan Türk Dil Kurumu, ardından ehliyetsiz insanların eline geçen etkin kurumlar… Her aklı esenin bir sözcük uydurduğu yetmiyormuş gibi bir de yoğun bir şekilde batı kökenli, özenti sözcüklerin istilası. Biri cümle ve kelime yapımız bozarken, değeri dilimize kökten tahrip kalıpları yerleştirdi. İşte günümüze geldiğimizde o yıllarda dilimize giren hastalıklarının etkisi görülüyor.
Sözcüklerin sadece anlamlarını düşünsek bile yanlış anlatımlar boğuyor bizi. O da yetmiyormuş gibi dilin ruhunu, güzelliğini ve ardından milletimizin dildeki letafetini bulamaz olduk. Bakın örneklere:
Güle güle yaptı: güle güle derken elini de sallamış.
Ekonomi yaptı: tasarrufluymuş veya tutumlu
Araba yaptı: Yanlış anlamayın buradaki anlam tamir etmek falan değil. Kariyer yaptıya bağlı olarak güzel bir araba alarak, arabası ile hava atmaya gönderme yapılıyor.
Kal geldi: şaşırmış, heyecanlanmış, baka kalmış
Sahne aldı: sahneye çıktı,
Start aldı: başladı.
Daha niceleri…
Dilin en önemli iki işlevinden biri iletişimi sağlamak, diğeri kültür aktarıcılığı yapmaktır. Sizce bu konuşma hangisini yapıyor? Ya da biz:

Konuşuyoruz ama nece konuşuyoruz
Konuşuyoruz ama anlamıyoruz

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Konuşuyoruz ama… Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Konuşuyoruz ama… yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Konuşuyoruz ama… yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL