Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
mehmetmacit
mehmetmacit

Şu isim meselesi…

Yorum

Şu isim meselesi…

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1319

Okunma

Şu isim meselesi…

Bir Millet tarih sahnesinde hayatını idame ettirebilmesi için, sahip olduğu kültür değerlerinden uzaklaşmadan, bu değerleri çağın gerekliliği içinde yenileyerek, hazmederek yoluna devam etmelidir.
Milletler kültür değerlerinden birini veya birkaçını terk etmeye başladığı andan itibaren kimliğinden, Vatanından ve kutsal değerlerinden ödün vermeye başlar. Toplumda kan uyuşmazlığı, farklı kültürlere eğim, nesiller arası kopukluk, iç huzursuzluklar kendini bulur.

Bu açıklamanın ardından İsim konusuna değinmek istiyorum.
Türkler Müslüman olmadan önce kendi kültür ve anlam değerleri ölçülerinde yeni kuşaklara İsim koyuyor ve bu isim geleneğini sürdürüyorlardı. İslam’la tanıştıktan sonra isim değerlerinde değişmeler görülmeye başlamıştır. Türk’ler, İslam’a verdikleri önem hasebi ile zaman zaman çocuklarına Arap halkının kendi kültür değerleri ile şekillenen Arap isimlerini vermişlerdir. Bu İsim koyma genel olmayıp isteyen istediği İsmi, yani Kuran’da geçen Arap isimlerini kullanırken, bir kısım halk, atalarının ismini kullanmaya devam etmiştir.

Burada üzerinde duracağımız konu Arap hayranlığını bir Din olgusu gibi gösterip özellikle inananlara fazla bir şey de veremeyen cahil, bağnaz Hocaların;
‘’Kıyamette isimlerinizden dolayı sorguya çekileceksiniz. İsmi Kuran’da geçmeyenlere azap vardır’’ Diyerek inanan insanların akıllarını karıştırmış, onların kendilerine ait asırlardır kullandıkları isimlerin yerine, Arap isimlerini kullanmaya teşvik etmişler, bunu da kısmen başarmışlardır.
Halbuki Kuran’da geçen Arap isimleri İslamiyet’ten önceki cahiliye dönemlerinde de kullanılan isimlerdi. Yani zalim, ahlaksız, putperest Arap halkı, çocuklarına isim koyma geleneğine İslamiyet’ten önceki gibi, İslamiyet sonrasında da aynı şekilde devam etmişlerdir. Yani demem o ki: Ne Kuran’da ne de Hz Muhammed’in sünnetinde, İslam öncesi isimleri kullanmayın diye bir emir, telkin yoktur. Düşünelim şimdi: Müslüman olan Araplar mademki İslam öncesi isimlerini kullanmaya devam ediyorlarsa biz Türkler neden kendi atalarımızın isimlerini kullanmaktan kaçınalım, neden bu isimleri kullanmak günah olsun? Hatta anlamını bile tam olarak bilemediğimiz Arap isimleri bazen beğenmediğimiz manalar da taşıyabilir.

Aslında biz Türk Milleti olarak, İslam’ın gerçek manası ve insana vermek istediği temel değerleri konuşmak, üzerinde uzlaşmak, anlamak ve yaşatmak yerine, Arap kültürünün, Arap anlayışının etkisinde kalmaya devam ediyoruz.
Hz .Muhammed(SAV) veda hutbesinin son kısmında Müslümanları uyararak şu dört şeyden kaçınmalarını istemiştir.

‘’Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız. Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız. Allah’ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz. Zina etmeyeceksiniz. Hırsızlık yapmayacaksınız. İnsanlar ’la ilahe illallah’ değinceye kadar onlarla cihat etmek üzere emr olundum. Onlar bunu söyledikleri zaman kanlarını ve mallarını korumuş olurlar. Hesapları ise Allah’a aittir.’’

İşte biz Müslüman olarak, yaşantımız boyunca kaçınmamız gereken kötü davranışların bir kısmının neler olduğunu Veda hutbesinde bir kez daha anlamış bulunuyoruz. O halde hala anlamsız kavramlarla zihinleri bulandırıyoruz anlamak zor. İsim meselesinde olduğu gibi. Neyin günah neyin sevap olduğunu inanan insanlar olarak bilmek zorundayız ve gerçekler öğretilmeli.

Bu nedenle, İslam’da olmayan akılla ve bilimle bağdaşmayan telkinlerin, vaazların, sohbetlerin kendi düşünce sistemimizde sorgulamasını bilmeliyiz. Bunun için de okumalı, anlamalı, araştırmalıyız. Günümüzde o kadar çok kaynak var ki. Ama her nedense süslü, afaki kulağa hoş gelen konuşmaları dinlemek bizde kolaycılığa kaçmak oluyor. Zaten Siyasi emelleri olanlar da toplumu istedikleri yöne sürükleyebilmek için, İnsanların düşünmelerini, sorgulama yapmalarını istemediklerinden eğitimi de bu yönde şekillendirmişler ve şekillendirmeye devam etmektedirler.
Kaybeden elbette ki gelecek nesillerimiz olacaktır.

Saygılarımla…

Mehmet Macit
13.01.2018
Dikili/İzmir


Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şu isim meselesi… Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şu isim meselesi… yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şu isim meselesi… yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İBRAHİM YILMAZ
İBRAHİM YILMAZ, @ibrahimyilmaz1
14.1.2018 12:37:33
10 puan verdi
Merhaba Mehmet Macit öğretmenim, kutlarım özgün yazınızın düzeyini, önemini ve gerekliliğini.

Şu özlü sözle yazınıza katkı sunmak istedim. Umarım hoş görülür.

"Ülkesini, Yüksek İstiklalini Korumasını Bilen Türk Milleti, Dilini de Yabancı Diller Boyunduruğundan Kurtarmalıdır." Atatürk

Emeğe ve sanata saygımla.
KAFKASİ
KAFKASİ, @avar
14.1.2018 11:48:58
Türk milletinin asıl kanayan yarası bi isim meselesi. Türk ve Türkçe isimden başkası konulmaması gerekiyor..
4 Erkek kardeşiz
Ali
Osman
Ömer
Faruk
Çocukluğumdan beri hep sorguladım neden Türk değil arap içindeki bu uhteyi çocuklarıma yaşarmadım. Lakin Türk isimler Türk yurdunda arap isimlerinin altında eziliyor buda çocuklarımızın geleceğini etkileyecektir.
Güzel bir konuyu kaleme almışsınız hocam kaleminizi kutlar saygılar sunarım
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli., @ibrahimcelikli-
14.1.2018 10:13:37
yazmasam çatlayacağım

birileri alışılmış kelimelerle bir kaç kelime yazmış..
on kadar da beğenme

porof olduğu için yazısı uzun, haklı olarak
akademi sayfamda yayınladım..

arapçaya giydirmiyorum ama
Türkçenin güzelliğinden dem vuruyorum

Türkçe kullanım özendirmeli falan
"ben sana o kadar beğen yapıyorum
sen eyvallah etmiyorsun vs"

son yazısının linkini yollamış gece baktım
akademik bir yazı
sabah gelir gelmez kopyaladım, bazı satırları boyadım vs

servise koştum resmi makama pıırr
akşam eve gelince cep telefonundan baktım
"insan bir yazıma eğilir" tarzında sitem

"akademi sayfam için hazırlayacağım" dedim..
"illa beğen" de ısrar ediyor..

beğenmek kolay ama beğenenin yorum yazması gerek vs

gece 4
gidip yazıyı köy akademisi sayfasında yayınlayabilir miyim vs
saat 5
"sen benim yazımı nasıl kırpar da, boyarsın"
?
"anlamadığın yeri sorarsın ben osmanlıca ders veriyorum vs"
? tartışmalı ya da araştırılması gerek, evet orayı soracaktım..

arkadaşlık yolladım
"aklınıza nasıl geldi bey efendi
bu ne saygısızlık"
neden

"yazımı beğenmiyorsun
bir de arkadaşlık yolluyorsun"

önce yazınız okurum; yorum yazarım, yayınlamak için izin isterim
izin verirseniz "bu hal ile isminizi de ekleyerek yayınlamak isterim"
bu arada beğen atlanmış oldu

beğenmesem neden yorum yazayım
paylaşmak isteyeyim

6 ayda yazdığım EĞRE ye birileri 1 saniye içinde bir kaç beğen birden yapıyor
bu nedenle beğen "yorumsuz ise" saygısızlık olur..

"benbenciliğiniz doruklarda, korkunç.. kaba ......
yazılarınızda karşı olduğunuz arapça dolu cahilane"




BEYEFENDİ ADIM DA ARAPÇA
KIZLARIMIZIN ŞANSI BİZDE YOK BEY İSİMLERİ GENELDE ARAPÇA BUNDAN KURTULUŞ YOK

KÖYLÜYÜM BAŞKA ŞANSIM YOK

SİZ ŞANSLISINIZ
TABİ İSMİNİZ TARAFINIZDAN SONRADAN UYDURULMADI İSE

ARAPÇAYI ÇIKARIRSAK ŞİİRLER HARABE OLUR
BEN TÜRKÇEYE ÖZENDİRMEKTEN BAHSEDİYORUM VSVS

tabi arkadaşlık önerimden vazgeçtim

eskiden yayınladığım yazısı kaldı
köylülerimin yorumu var

yeni yazısını yayınlamadım, dosyayı sildim..

gelelim İSİM yazınıza..

hâlâ beğenmedim..

saygılar sunarım.

İbrahim Çelikli. tarafından 1/14/2018 10:18:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli., @ibrahimcelikli-
14.1.2018 10:13:35
bilenle bilmeyen bir olur mu..

samimi bir sevgi ve ciddiyetle ele aldığınız konu;
milletimin
ülkemin

güzel hasletli insanımın en başının belası bir husus

ne anlama geldiğini bilmeden bile onurla taşıdığımız keziban (yalancı) tarzındaki onursuz arapça isimler iri, beyazı bembeyaz, güleç pırıl pırıl onbeşinde kızlarımıza yakışıyor mu

ikra: kira
efsun: sihir, büyü, üçkağıt vs


ahmet-mehmet-muhammet, ibrahim vs ne demek


"Türkler Müslüman olmadan önce kendi kültür ve anlam değerleri ölçülerinde yeni kuşaklara İsim koyuyor ve bu isim geleneğini sürdürüyorlardı."

"İslam’la tanıştıktan sonra isim değerlerinde değişmeler görülmeye başlamıştır. Türk’ler, İslam’a verdikleri önem hasebi ile zaman zaman çocuklarına Arap halkının kendi kültür değerleri ile şekillenen Arap isimlerini vermişlerdir."

"Bu İsim koyma

Arap hayranlığını bir Din olgusu gibi gösterip özellikle inananlara fazla bir şey de veremeyen cahil,BAĞNAZ sözde Hocaların;

‘’Kıyamette isimlerinizden dolayı sorguya çekileceksiniz. İsmi Kuran’da geçmeyenlere azap vardır’’ Diyerek inanan insanların akıllarını karıştırmış, onların kendilerine ait asırlardır kullandıkları isimlerin yerine, Arap isimlerini kullanmaya teşvik etmişlerdir"

"Kuran’da geçen Arap isimleri İslamiyet’ten önceki cahiliye dönemlerinde de kullanılan isimlerdi. Yani zalim, ahlaksız, putperest Arap halkı, çocuklarına isim koyma geleneğine İslamiyet’ten önceki gibi, İslamiyet sonrasında da aynı şekilde devam etmişlerdir. "

bizdeki bu ahlaksız yalakalık, özgüvensizlik başlarına bir kaç fetö (aslında pkk da bena dahildir) belası açtı ki ucuz atlattık.. tabi ki mesele birilerinin yutturmaya kalktığı ve hala oyuna devam ettiği gibi DEĞİL...

her alnı secdeye değen köydeki abdestinde namazında niyazındaki sade vatandaşımız kadar samimi dürüst şerefli değildir.


İbrahim Çelikli. tarafından 1/14/2018 10:46:27 AM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL