Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
aytekin hoca
aytekin hoca

MÜBALAĞA VE ÖTESİ

Yorum

MÜBALAĞA VE ÖTESİ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

578

Okunma

MÜBALAĞA VE ÖTESİ


Lise eğitimi almış, edebiyat dersi görmüş olanlar bilirler. Edebiyatta söz sanatları diye bir konu vardır. Kiminize zor da gelse güzel konudur aslında. Aslında bilerek veya bilmeyerek kullanırız biz bu sanatları. Mesela. Çocuğumuza: "Öldürdün beni " derken mecazlı bir anlatım tercih ederiz. Ya da kötü bir haber aldığımızda: "hayatım mahvoldu" diyerek mübalağa yaparız. Benim oğlum aslan gibi derken, teşbih; koçum gelmiş derken açık istiare yapıveririz. Söz sanatları öyle girmiştir ki hayatımıza onları kullanarak konuşmak zevk verir bize.
Şarkılarda, türkülerde de duyar ve anlarız ne demek istediğini. "bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır." diyen ozanın derdinin çok büyük olduğunu anlarız hemen, mübalağa yapıyordur. Bir arkadaşımızın başından geçen bir olayı anlatırken karşısındaki insan için: "Kaçmasam adam paçamdan kapacaktı." derken açıkça söylemese de karşısındakini köpeğe benzettiğini biliriz, çoğumuz kapalı istiarenin ne olduğunun bilmesek de.
Yukarıda anlattıklarım çocuklarımıza okullarda öğretiliyor. Her dilde olan bu güzellikler bizim dilimizde de var elbette ve öğrenilmeli de. Belki de cahil bir insanla okumuş bir insanın farkı budur. Hani bir yerde bir nükte yapılır da bir kısmı güler, bir kısmı gülmez ya.
Başlıktan da anlayacağınız gibi mübalağa üzerinde durmak istiyorum. Bu sözcük aslında terim anlamına çok yakın olarak halkımız arasında da kullanılıyor. Türkçesi, abartma. Bir konuda konuşurken onu olduğundan çok büyük veya çok küçük göstermek anlamında kullanılıyor. "Ahmet o kadar babayiğittir ki, bir omuzlasa otobüsü kaldırır." demek halkımızın anlayacağı ölçüde basit bir mübalağadır. "Denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa yazılmaz benim derdim." demek de mübalağa sanatıdır, anlatıma güzellik katar. Ya da :" Başbakanlık da ne ki, ben boş zamanlarımda yaparım onun yaptığını" demek yine mübalağadır.
Mübalağayı kullanmak güzeldir de, yalnız ilahi konularda biraz dikkat etmek gerektiği kanaatindeyim. Bakın şu örneklere:
"Seninle cehennem ödüldür bana/ Sensiz cennet bile sürgün sayılır." veya
" Cennete değişmem saçının telini", " Rabbim adaletin bu kadar mı?",
Söylenenlerle elbette edebiyat yapılıyor. Ama bunu yaparken ne olur bir yerleri yıkıp dökmeyelim. Belki bu sözlerinizle muhatabınızın sevgisini kazanabilirsiniz. Ama unutmayın ki asıl kazanılması gereken Allah’ın sevgisidir. Onu kazanamazsanız vay halinize.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mübalağa ve ötesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mübalağa ve ötesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MÜBALAĞA VE ÖTESİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL