Milyonlarca ilk ve orta öğretim öğrencisi önümüzde ki pazartesi yani yarın kısmetse ders başı yapacak. Biz veliler de heyecan ile yavrularımızın yollarını bekleyeceğiz. Yüreğimiz pır pır ederek hem onları okutacağız hem de kendimiz okuyacağız, ufak ufak çaktırmadan derslerine yardım ederken. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta şudur kanımca bu yardımı yaparken, problemlerin tamamını çözmesine yardım değil de, çözüme giden yolları gösterir, son noktayı onların koymasını bekler isek çocuklarımıza daha yararlı oluruz.

Okulun en önemli işlevlerinden birisi de çocuklara sadece ders öğretmek değil, onları hayata da hazırlamaktır aynı zamanda, eğer ki çocuklarımız okulu bitirip daha sonra da hayatın içinde sudan çıkmış balık gibi kalacaklarsa, ne aldıkları eğitimden ne de öğretimden fayda görmemişler demektir. Bu da yetersiz bir öğretimden, ezberci bir eğitimden geçtiklerinin kanıtıdır...

Ne diyordu meşhur Ha babam Sınıfı filminin Mahmut Hocası ’Okul dört duvarla çevrili bir yer değildir.’ yeter ki sizin ve çocuklarınızın içinde öğrenme ve adam olma isteği, gürül gürül memleket sevgisi olsun. Eskilerin kasaba ve köylerinde mum ışığında ders çalışan öğrencilerin hikâyesi hep büyüklerimiz tarafından anlatıla gelmiştir bizlere...

Bu sebep ile aslında günümüz öğrencilerinin abla ve ağabeylerinden çok fazla şanslı olduğunu da söyleyebiliriz. Hele hele köylerde tezek yakılan sobalarda ders çalışanları da düşünürsek yanlış konuşmamış oluruz...

Tabi ki masraflarınız olacak, çocuklarınız okula başlarken. Hayat şartları malum birçoğumuz öyle anlı şanlı zengin ailelerin çocukları da değiliz. Kimimiz memur, kimimiz işçi, kimimiz emekli. Okumanın ne kadar kutsal ve insan hayatı için gerekli olduğunun bilincinde olarak gönderiyoruz çocuklarımızı okula; yeter ki okusunlar, yeter ki adam olmaya niyetleri olsun, okumak onlardan fedakârlık bizlerden hem de sonuna kadar...

Şunu iyi biliyoruz ki çocuklarımız iyi okuyup, ileride iyi yerlere geldikleri zaman, bizim onlara maddi olarak yaptığımız masrafların aslında hiç bir kıymeti yoktur. Bizim burada tek kazancımız ki bu aslında yurdunu seven her Türk vatandaşının da kazancıdır ’İyi insan olmaları, vatan sevgisi ile dolmaları, ülkelerine asla ihanet etmemeleri, Allah korkusu taşımaları’ Sorarım size bunlar az bir kazanç mı?

Hani şu küçükken hepinizin söylediği şarkıda da var ya ’Şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk, sevinçliyiz hepimiz, yaşasın okulumuz.’ Bildiğiniz gibi mini mini birler bir hafta önce başladı ki çok olumlu bir yaklaşım okula alışmaları açısından. Hayırlı uğurlu olsun bakalım yeni eğitim ve öğretim yılı. Mark Twain’in dediği gibi ’Eğitim kafayı geliştirmek demektir, belleği doldurmak değil.’ Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...



Ahmet ZEYTİNCİ