Lise son sınıfta edebiyat öğretmenimiz Handan Hanım bir kompozisyon konusu verip yazmamızı istedi ’’Ümit en geveze kuştur, insanın içinde durmadan öter.’’ Şimdi hatırlamıyorum o kompozisyon sınavından kaç aldığımı, benim dikkat çekmek istediğim konu, insanın her ne konuda olursa olsun ümitsizliğe düşmemesi. Günümüzde ve geçmişte bunun bir dolu örnekleri var önümüzde...

Yine başka bir özlü söz ’’Ümidini yitirdin mi her şeyini yitirirsin’’ der. Bir müslümana, inanan bir insana en yakışmayan duygudur ümitsizlik. Konfiçyus’un çağları aşmış bir bilgelik örneği olan sözüdür : ’’Karanlığa küfredeceğine bir mum da sen yak.’’ der. Umut bazen bir dağın en ulaşılmaz yerinde, bazen bir okyanusun derinliklerinde, bazen göğsünün içinde imanın ile birlikte... Önemli olan onun yeşermesini sağlayacak ufak bir kıvılcım; unutmayalım ki ’’En büyük yangınlar bile, bir tek kıvılcımla başlar.’’

1915 Yılında Çanakkale Savaşı’nda karşımızda ne kadar olumsuz bir durum vardı. Bütün savaş şartları tamamen aleyhimizde iken. Önce Allah’ına, sonra bileğine, yüreğine güvenen aslan gibi mehmetçikler ve ekmeklerine katık yaptıkları umutları vardı. O savaşı bizim kazanacağımızı kimse olası görmüyordu düşmanlarımız arasında. Mustafa Kemal askerlerine hitaben ’’Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum.’’dediği zaman, askerlerden hiçbiri ’’Bu adam göz göre göre bizi ölüme sürüklüyor ’’ dememiş ve dahi aklından bile geçirmemiştir. Ufukta zafer umudu vardır, ölüp giderler ise cennet müjdesi ve umudu vardır...

Kurtuluş Savaşını kazandığımız zaman ve daha sonrasında cumhuriyet kurulduğunda yapılan birçok toplumsal yapılanmalar önce bir umut ile yeşermiş ve daha sonra da toplum hayatına geçirilmiştir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta ’’Ey Türk Gençliği ! ’’ diye hitap ederken o günkü ve her devirdeki Türk Gençlerine, aslında büyük umutları ve beklentileri de vardır gençlerden. Thomas Alva Edison elektrik ve ampulün hayata geçirilmesi için uğraşırken, daha öncesinde binlerce kez deneme yapmıştır, hiç birinde başarılı olamamış ama bıkmamıştır da aynı zamanda. O ampulü yakan aslında Edison’un içinde var olan hiç bir zaman yitirmediği umudu ve enerjisidir...

Yüce yaratıcımız da Kutsal Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ’’Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin, Allah’ın rahmetinden ancak kâfirler ümidini keser’’ buyuruyor. Tasavvuf ve İslam’ın zirve isimlerinden Hazreti Mevlana’da ’’Kim olursan ol gel, ümitsizlik kapısı değil bu kapı’’ diyerek, insanın her ne hata işlerse işlesin yüce yaratıcı tarafından affına mazhar olabileceği ve umudunun olması gerektiğini vurguluyor. Siz siz olun içinizdeki ümitsizlik sedalarını en alt düzeye indirmeye çalışın. Dua edin de dünyaya umut, sevgi ve aşk ile yanan insanlar dolsun.

Sevgi ve saygılarımla...


Ahmet ZEYTİNCİ