Star olmak, başka bir deyişle yıldız olmak, hem de ışıl ışıl parlayan bir yıldız olmak tabi ki güzel bir şey. Bu sadece şarkıcılar için geçerli değil. Her dalda; edebiyat, resim, fotoğraf sanatı, sporun her çeşidi vs. bilumum görsel olan her dalda yıldız olabilir insan. Ne ile ilgileniyorsanız ilgilenin, zirveye çıkmak gerçekten zordur, ondan daha zoru istikrarlı bir biçimde zirve de kalabilmektir. Bunu da herkes başaramıyor maalesef. Görüyoruz, duyuyoruz, basından takip edip okuyoruz. Üzerlerine yüklenen şöhret yükünü taşıyamayan bir dolu sanatçı, silinip gidiyor bir zaman sonra hem hafızalardan, hem de insanların yüreklerinden, beyinlerinden, gönüllerinden...


Egoları yüksek tabi ki sanatçılarında, sporcularında... Yeri geldiği zaman övüleceklerdir, övüneceklerdir kendileri ile lakin bir sanatçının kendisi, kendisini fazla övmeye ve göklere çıkartmaya başladı mı, halk da bu sanatçılardan haliyle soğuyacaktır. Eğer gerçek bir halk sanatçısı iseniz bırakın, sizi sanattan, spordan anlayanlar, izleyenler övsünler. Övüldüğünüz zaman da fazla havalar girmeyin sakın, tevazu ve alçak gönüllülüğü elden bırakmayın ki bu milletin gönlünde taht kurun. Tabi bu söylediklerimiz hem bizim dünya çapında ki starlarımız için geçerli hem de diğer ülkelerde ki dünya starları için.


Dünya çapında ya da dünya yarı çapında olmak çok da kolay değil. Ama bir de şöhret oldu mu sanatçılar bazılarının şöhretten başları dönüyor. Hakeza sporcularda öyle... Ondan sonra başlıyor haramlar ile teşriki mesailer... Magazin sayfalarında boy boy resimler. Gelsin hatunların biri gitsin beşi... Kemiksiz dilden çıkan bir sürü incitici laflar.


Şimdi ben size sorsam. Var mı dünyanın çapını bilen? Orta okulda okudunuz da hemen cevap veremezsiniz yine de... İki üç şarkı ile ya da bir iki kitap ile meşhur oldu mu insanlar, hemen dünya çapında oluveriyorlar. Bu arada saçma sapan laflar edip de, yanlış hareketler yapıp da ortalığı bulandırınca, kimseler de toz kondurmak istemiyor. ’’Ha öyle mi demiş, dememiştir yahu, ağzından kaçmış, demişse bile o dünya çapında, yanlış bir şey söylemez asla, yanlış hareket yapmaz.’’ O da insan, o da yaratılmış bir varlık. Hatalar insanlar içindir. Dünya çapında bile olsa bir insan, tevazu sahibi de olmalı aynı zamanda. Bu dünyanın yarıçapı da var ve tabi havalar girmeyip de insanları seven, insanları kucaklayan bir sürü sanatçı ve sporcu... Onlar zaten hiç kimseye hiç bir zaman biz dünya çapındayız da demezler saygıları gereği...


Sanatçı da olsa, sporcu da olsa zaten çapsız insanlar belli, bir müddet sonra kendilerini ele veriyorlar. Zirveye çıkıp da kişi sonrasında yıldırım hızı ile düşecekse, hiç çıkmasın o zirveye daha iyi... Dünyanın çapı çok büyük, dünya çapında ki sporcu ve sanatçılarda aslında alçak gönüllülükleri ile büyüktürler. Onlar her zaman ’’İnsan küçüldükçe büyür.’’ cümlesini kendilerine hayat düsturu edindikleri için sevenleri de çok olacaktır yarın ahiret yolculuğuna çıkarken arkalarından göz yaşı dökenleri de... Hepinize en derin sevgi ve saygılar...


Ahmet ZEYTİNCİ