3
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1032
Okunma
...
İnsanın sudan ucuz olduğu dönemde su hikayeleri anlatılır mı? İnsanlar artık her şeyi su gibi biliyor. Çünkü okullaşma oranı arttı, televizyonlar çoğaldı, bilgisayar ve internet var . Oysa pek çok hayat ehli, kısa ömürlerini hiç ama hiç anlamlandırmadan su gibi harcanıp gitmiyor mu? Gazete, dergi ve kitaplardan su gibi okunan, su götürmez gerçekleri dönüp bakma ,durup irdeleme ihtiyacı hissetmeden,su içinde kalmadan elde ediyoruz. Kolay kazandığımızı sandıklarımızın aslında ne kadar bizim olduğunu tartışmaya ihtiyaç bile duymuyoruz. Sahibi olduğumuzu zannettiğimiz su katılmamış gerçeklerin az bir tırmalandığını hissettiğimiz anda karşımızdakinin suyunun ısıtmaya çaba gösteriyoruz.
Artık suyun başını birileri tutar oldu. Deli Dumrul yanında sütten çıkmış ak kaşık Üstelik suyun başında olanların suyunca gitme erdemli davranışlardan sayılmaya başlandı. Suyu çekilmeye başladı değerlerin. Böyle giderse ortalığı suyu görmeden paçaları sıvayan insanlar dolduracak. Şairin dediği “Bu cadde çıkmaz sokak “ ortak tespit olsa neye yarar... Ve çoğunluk olduğunu iddia eden birilerinin ısrarla, inatla faziletli yaşamak adına suyu bulandırması gerekiyor. Kurulu dişlinin çarkları arasında bu çirkefe dur diyebilmek için suya sabuna dokunmak gerekir. Yoksa bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da bizi , hepimizi birileri suya götürüp susuz getirme alışkanlığından vazgeçmeyecek.
SİNAN YILMAZ