Kış hepimizi, daha doğrusu benim gibi emeklileri eve bağladı. Haberler ve ülkemizin gidişatı moralleri bozup dururken, ara ara girdiğim sosyal medya beni daha çok gerip duruyordu. Adeta bilgi kirlilikleriyle birbirimize mutsuzluk bulaştırıyorduk.
Günlerce kara sakallı eli palalı adamların katliamları, şehit haberleri, hayat pahalılığı, vb, temalı haberleri daha fazla izlemek, dinlemek istemiyordum.
Canım çok sıkkındı.
Kitap okuma saatlerim sabah 07:00-11:00’leriydi.
Şimdilerde haftanın 4 gününü tam gün resim kursunda geçirmekteyim.
Bu nedenle okuma saatlerimi hafta sonuna kaydırmıştım. Hem artık okuma dikkatim de kaybolmuştu. Aynı sayfayı iki kez okuyordum, bir sonraki sayfayı anlamak için.
Ne yapabilirdim, şu baş ağrısı benzeri can sıkıntısına? Aspirin veya gripin içsem ruhuma deva olur muydu?
Havaya aldırmadım, fotoğraf makinemi alıp doğayı izledim vizorden.
Ama benim can sıkıntım hala devam etmekteydi.
Ne yapmalıydım?
Ev kadınlarının nasıl vakit geçirdiklerini düşündüm.
Bir çoğunun yemek sitelerinde, okey oyun masalarında veya dizi film izleyerek vakit öldürdüklerini öğrendim.
Yemek sitelerinde turladım: Bütçemden fire verdim, vazgeçtim.
Oyun sitelerine girdim: Yaşın kaç, gözlerin ne renk, evli misin, sevgilin var mı? Sorularıyla karşılaşınca vaktimin eften püften soru cevaplarla dolması kişiliğime ters geldi. Neredeyse ahlak profesörü veya psikanalist kesilmiştim milletin başına.
Geriye dizi filimleri izlemek kalmıştı. Kızıma, komşularıma, arkadaşlarıma sordum: Üç yeni başlamış dizi film izlemeye başladım.
KİRALIK AŞK
CESUR VE GÜZEL
ANNE
Ve evlilik programları...
...
Allah’ım ya kime şikayet etsem bu dizileri ve programları?
KİRALIK AŞK, entrikaları ve düzensiz ilişkileri,
CESUR VE GÜZEL, evlilik dışı ilişkilerin doğal oluşunu,
ANNE, ise beni oldukça geren bir dizi. Nedeni ise, BİR KADININ YARIM SOMUN EKMEK YEMEK İÇİN; 6 YAŞINDAKİ ÇOCUĞUNUN GÖZLERİ ÖNÜNDE NASIL OROSPU OLACAĞINI İZLEYİCİLERE ve ÇOCUĞUNA öğretiyordu.
Evlilik programları ise beni daha çok şaşırttı!

Nedeniyse; Locada oturmakta olan, evlenmek isteyen gençlerimizin güzelliğini ve şıklığını görünce onların neden hala evlenemediklerini anlamaya çalışırken, gençlerin de popüler kültür sevdalarıyla egolarının aşırı şişirilip uyuşturulduğunu, daha sonunda yaşadıkları hayal kırıklıklarıyla ruhsal gel-gitler ve depresyona girdiklerinin canlı tanığı oldum.
Örneğin; Hanife adlı 21 yaşındaki güzel kızımızın medya önünde yaşadıkları yenilir yutulur değildi...Aslında evlilik programları; toplumun ruh sağlığını nasıl etkilediği konusunun, başlı başına insan bilimcilerince irdelenip; psikolog ve sosyologlar tarafından tartışılması gerekli ayrı bir sosyal yaramızdır.
Sonuç olarak;
Emperyallerin ustalıkla hazırladıkları medyatik ve popüler kültür sevdalısı bir toplumumuza nasıl Siyonist tuzaklar kurduklarını devlet neden görmüyor?
Ee, bu ülkede kadınların nasıl aptallaşabileceğini farkedince ülkenin geleceğini, felakete sürüklendiğini görmemek için ölmek mi gerek?
Kimse bir kadının alın teriyle çalışıp ekmek kazanabileceğinin senaryosunu yazmamış.
Kimse çekirdek ailenin nasıl birlik içinde mutlu olabileceğini işlememiş.
Elektrik alınmamışsa evlilik olunamayacağını, ekmek yemek için bir kadının kısa yoldan orospuluğun nasıl yapılabilirliğinin ince detaylarını, silah nasıl kullanılacağını, öfkelenince kan akıtmanın en kolay yollarını, vs öğretmenlik yapmaktaydı senaristler.
Haberleri izleyim bende...
Belki ülkemin aydınlık geleceğini izleyebilirim.
Umut bu belli mi olur?
Orospuluk eğitimi almaktan iyidir.

Emine Pişiren/Kocaeli
2017