Onu tanıdığımda yetmiş üstü yaşlarda hanım hanımcık bir teyzeydi. Gençliğinde babasının zoru ile fazla okuyamamış, buna rağmen de elinden kitap düşmeyen, özellikle de tarihe çok meraklı bir insandı...Kocasından kalan emekli maaşı ve ev ile, çocuklarına ve başkalarına muhtaç olmadan gül gibi geçinip gidiyor, hayatın yüklerini kendi namına hafifletmeye çalışıyordu...

O yıllarda hatırlayanınız vardır, bankalar sokaklarda kredi kartı dağıtıyorlar, hatta dağıtıyorlar ne kelime, insanları yoldan çevirip zorla veriyorlardı...Bizim Mebrure teyzemizi de, aynen böyle katakulliye getirip, istemediği halde bir kredi kartı, onun demesi ile gredi gartı hediye etmişler...

Bir gün yine sohbet esnasında dedi ki’’Len İsmail bu gredi gartını verdiler vermesine bana emme, bir de bunun şifresi neyim varmış ollum’’ ben de dinliyorum’’He var’’dedim nine...O yine ’’Eyi emme oğlum ben yaşlı neyim onu dutamayom ki aklımda, napçeeez’’ Lafa tekrardan girdim ben’’Nine’’dedim ’’Bu kredi kartı şifresini önemli bir numaraya getirirsin, öyle aklında tutarsın, ben öyle yapıyorum sen de öyle yapmaya çalış, hem senin tarih bilginde vardır.’’ Mebrure Nene’nin biraz aklına yatar gibi oldu. ’’Tamam’’dedi ’’İlk şifreyi İstanbul’un Fetih tarihi yapacağım 1453’’

Neyse ilk şifreyi belirledikten bir müddet sonra, bizim Mebrure Nine şifreyi unutmuş, geliyo bana soruyor’’İsmail neydi benim şifre?’’ Nine İstanbul’un Fethiydi ya unuttun mu? ’’Oğlum altıyüz sene geçmiş nereden hatırlayayım ben İstanbul’un Fethini...’’ Dedim ki’’Değiştirelim o zaman nine’’ biraz elini çenesine götürdü hmmm yaptı’’Benim doğum tarihim yapalım’’dedi. Döndüm nineye’’Doğum tarihi olmaz nine, nüfus cüzdanın ile birlikte kaybedersen hemen kartını boşaltırlar çakallar’’ bana döndü yine’’O zaman Cumhuriyetin Kuruluşu yapalım 1923 olma mı?’’ ben yine’’ O da çok basit nine olmaz’’ habirede düşünüyor nine’’Tamam’’dedi ’’1402 Ankara Savaşı’nın tarihi olsun, hani Yıldırım Beyazıt’ın Timurlenk’e yenildiği savaş var ya’’ Kadın savaşlara taktı aklını hiç başka bir tarih söylemiyor...

Yok yok böyle şifre belirleyemeyeceğiz biz bu gidişle, biraz kafa yapayım baride belki iade eder kredi kartını Mebrure Nine, yoksam denk getirip çok dolandırırlar kadıncağızı üç kağıtçılar...’’Nine’’dedim ’’Bak benim yaşımın üç katının, sekiz eksiğinin, senin torunun yaşı ile toplamından altı çıkarınca, ortaya çıkan sayıyı, senin kredi kartının şifresi yapalım’’ yüzüme öyle bir bakış fırlattı ki manalı manalı o bakışın altında ve dahi üstünde tek kelime etmeden şu cümleler yatıyordu’’Sen hayvan herif sen dalga geç bakalım şu ninen ile, senin torunlarında senin ile dalga geçeçecek hem de benim ile geçtiğinden daha fazla’’ O yüzünde ki manalı ifadeyi ve de ağzını açmadan demek istediklerini bir çırpıda anlayınca, bir utandım bir utandım sormayın gitsin...