Ülkeler arası gelişmişlik liginde daha hala orta sıralarda olduğumuz gün gibi aşikar değil mi arkadaşlar? Bakıyorum Avrupa’nın bir çok ülkesine gerek ortaokul bazında gerek ise lise bazında adamların öğrencilerine verdiği tatil süresi nerede ise bizimkinin yarısı kadar. Çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak bunu hayat düsturu edinmiş insanlar. Dolayısı ile şu an ki duruma da bakılacak olursa bizim medeniyetimizden en az bir otuz kırk yıl kadar ilerideler. Biz ülke olarak tembelliklere o kadar alışmışız ki, bu tembelliklere devam edersek yakın zamanda onları yakalamamızda yine ulaşılması zor bir hayal olarak kalacaktır...


Milli ve dini bayramlarımızda olan tatilleri biliyorsunuz. Ramazan Bayramın’da üç gün, Kurban Bayramın’da dört gün tatil yapmaktayız. Özellikle Kurban Bayramı tatili hafta arasına denk geldiği zaman bu dört günlük süre bir anda dokuz güne kadar çıkmaktadır. Gerçi bunun turizmcilere ve Türk turizmine de büyük katkısı olduğu söylenmektedir bir takım çevrelerce. Ama öte taraftan da üç beş günlük iş kaybı da yaşanmaktadır...


Devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çok da hoşuma giden veciz sözlerinden biridir. Şöyle der ’’Tek bir şeye ihtiyacımız var o da çalışkan olmak.’’ Çalışkan olmanın erdemlerinden de bahsedecek olursak, bir kere en başta tembellik insanda can sıkıntısı yapar, tembel insan topluma faydası olmayan insan demektir. O insandan anarşi ve terör dahil her türlü kötülük beklenebilir. Oysa çalışkan insan bir müddet kazancı az olsa da topluma ve diğer insanlara bir şey katmanın hazzı ve mutluluğu içindedir. Çocuklarına helal lokma yedirdiği için ileride asla pişmanlık duymayacağı ve bu sebep ile ahirette de mahzun olmayacağı duygu ve düşüncesi tüm benliğini kaplamıştır.


Atalarımız ne demiş ’’Fakirlik ayıp değil tembellik ayıptır.’’ yani tembellik aslında utanılacak da bir durum. Sokakta dilenen insanlara çoğu zaman acımışımdır. Biliyorum ki bir çoğu senden benden de zengin ama alıştığı için dilencilik yapıyor, altını eşeleyecek olsan üç beş tane dairesi var. O sebep ile dilenenler aslında temiz duygulara sahip Müslümanların da bu iyi niyetini alabildiğine sömürmektedirler. Bir çok tanıdığım din adamı bunlara para verilmemesini ve araştırılıp da aslında utandığı için sizden para isteyemeyen fakir insanlara verilmesini salık vermektedirler...


Bildiğim kadarı ile Japonya’da İkinci Dünya Savaşından sonra Japonlar yerle bir olan ülkelerini kalkındırmak için günde bir iki saat para almadan devletlerine hizmet ettiler bir müddet. Ne kadar büyük alicenaplık örneği. Biliyorum ki devlet kademelerinde daha hala işe gitmeden bu devletten maaş alan bankamatik memurları var belki de sayıları binler ile ifade ediliyor. Yazıktır günahtır bu güzelim memleketimize.


Güzel yurdumuzu ancak çalışarak çabalayarak bir yerlere getirebiliriz. Necm Suresi 32.Ayette de Rabbımız bize şöyle buyuruyor ’’Ve insan için çalışmasından başka bir şey yoktur.’’ Allah hepimizi memleketi için severek çalışan insanlardan eylesin diyelim. Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine..