8
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1592
Okunma

Ülkemizde son yıllarda mı moda oldu yoksa ben mi son zamanlarda farkına varıyorum bilmiyorum ama yeni bir modamız var:
‘’ Bizim gerçek din adamı ve dindarlara bir şey dediğimiz mi var kardeşim?’’
Evet..Yeni, ya da benim yeni yeni farkına vardığım modamız bu.
Vatandaş sayıyor, döküyor. İçindeki tüm safrayı sintineyi boşaltıyor , sonra da ‘’ Bizim gerçek din adamlarına, gerçek dindarlara bir şey dediğimiz mi var kardeşim’’ diyor.
Aslında anlamam bu vatandaşları. Sanırsın gerçek din adamlarına , gerçek dindarlara sövdüler de bunları bir yerlerinden asan oldu. De kardeşim. ‘’Gerçek din adamlarına dedim’’ de ki içinde birikip gaz yapmasın. Rahatla.
Ama diyemez. İki sebepten diyemez 1- Ne yardan geçer ne de serden. O yüzden. Yani güya din ile barışıktır. Dinini sever. Hatta dedesinin dedesinin dedesi bir yerlerde müftü, anne annesinin anne annesi ise beş vakit namazında bir hacı ninedir. 2- Diyemez çünkü onun ‘’Gerçek Müsülüman ‘’ tanımı bambaşkadır ve o gerçek Müslümanlara(!) gerçekten de bir şey demezler.
Bundan tam 53 sene önceydi. Erzincan 27 Mayıs Devrim İlkokulunun 3. Sınıf öğrencisiydim. Öğretmenimiz o zamanki Erzincan Valisinin eşiydi.
Bir gün biz dersteyken sınıfın kapısı çalındı ve 19-20 yaşlarında ehramlı bir kız kafasını uzattı içeri. ( Ehram o bölgenin yerel bir baş örtüsü. Atkı yani) Öğretmenimiz için bazı dikiş işleri yapan bir kadının kızıydı bu.
Öğretmenimiz kıza ‘’Derhal o başındakini çıkar. ‘’ Diye emretti. Kız itirazsız çıkardı. Bir başçavuşun bile bir köyü, ilçeyi, hatta ili titrettiği yıllarda bir vali eşine itiraz edilemezdi elbette.
Bu anıyı şunun için anlattım:
Bu gün ‘’ Yahu bizim gerçek din adamına, gerçek dindara bir lafımız mı var?’’ Ya da ‘’ Biz, saf ve masum Anadolumuzda kadınlarımızın başlarına örttükleri örtülere bir şey mi diyoruz kardeşim? Biz, bizimle hiç alakası olmayan türbana karşıyız’’ Diyenler var ya..Hah. İşte onlara ‘’ Gidin başka çayırda otlayın. Biz sizin cemziyelevvelinizi çok iyi biliyoruz’’ Diyebilmek için bu anıyı yıllar sonra kağıda döktüm yine. Bu gün masum bir şekilde ‘’Ay valleyi billeyi bizim Anadolu kadınımızın milli kıyafetine bir şey dediğimiz yok’’ diyenler aslında taş atıp kurbağayı ürkütmek istemiyorlar. Bilmem anlatabildim mi?
*
Efendim 21 Haziran 2016 tarihi itibariyle ülkemizin en tanınmış insanlarından biri olan Prof Dr. Yaşar Nuri Öztürk hayatını kaybetti.
Kesinlikle otuz seneyi geçmiştir onunla tanışalı ( Şahsen değil tv lerden )
Şunu kabul etmek lazım ki müthiş bir bilgi birikimine sahipti. O bakımdan elif’i görse mertek zannedecek adamların ona laf sokmaya, onu eleştirmeye kalkmalarına oldum olsaı kızmışımdır ilk başlarda. Çünkü Yaşar Nuri Öztürk söylediği hiç bir şeyi işkembeden atmıyor, Kur’an ayetleri ile delillendiriyordu. Hele de büyük sahtekar , papucumun mehdisi İskender Evrenesoğlu’nu bir tv programında madara edip stüdyodan kaçmasını sağlayınca gözümde çok daha büyümüştü. Elemtere den aşağısını ancak ezberlemiş insanların onun karşısına çıkıp ‘’ Sen yanlış konuşuyorsun’’ demelerine gıcık olurdum. Onun karşısına çıkacak insanın da en az onun kadar Kur’ana vakıf olması gerektiğini düşünürdüm ve işin doğrusu gözümde böyle biri yoktu.
Yaşar Nuri Hoca zamanla, özellikle kadınların gözbebeği oldu. Zira diğer pek çok hoca ‘’ Güldün haydi cehennem, sokağa çıktın haydi cehennem, sesini erkekler duydu haydi cehennem, saçınının bir tek kılı görüldü haydi cehennem’’ Diyerek kadın milletini korkuturken Yaşar Nuri Hoca bırakın saçının kılını, kıçının kılını gösterse dahi cehenneme gitmeyeceğini söylüyordu.( Tam olarak böyle olmasa da üç aşağı beş yukarı böyle diyordu.)
Kısacası ‘’ Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz’’ Hadis-i şerifinin mücessem ( somut ) bir örneği olmuştu(!) Yaşar Nuri Öztürk. Onunla birlikte İslam dini iyice kolay bir din olacaktı .
İlk başlarda o da ‘’ Hocam sakız çiğnemek orucu bozar mı? Dövme haram mıdır? ‘’ Türünden sorulara cevap verirken (Hatta yanlış hatırlamıyorsam bu tv programlarında ‘’ Tavuktan kurban olur mu?’’ Türü sorular ve cevaplar olayı onunla başlamıştı.) ünü ve şöhreti arttıkça ‘’ Böyle saçma sorularla meşgul etmeyin beni. Alın kitaplarımı, açın okuyun’’ demeye başladı.
Çok kısa süre içinde yediden yetmişe herkesin gönlünde taht kurdu Yaşar Nuri Öztürk. Ancak, sevenleri arttıkça söylemleri farklılaştı. Mesela bir tartışmada peygamberimizden sadece ‘’ Muhammed ‘’Diye bahseden ve onun hiç bir işlevi olmadığnı iddia eden Edip Yüksel’e Muazzez peygamberin basit bir postacı olmadığını söylerken; şanı şöhreti arttıkça ağzından bir daha ‘’ Muazzez Peygamber’’ ifadesini duymadığımız gibi bu sefer artık kendisi peygamberimizin postacıdan başka bir şey olmadığını ifade ediyordu.
Şöhreti arttıkça ifadeleri değişiyor, ifadeleri değiştikçe dostları ona çok daha sıkı yapışırken, daha önce onu sevenlerin bir kısmı, ya da daha önce de zaten gıcık gidenler, onun karşısında bir saf oluşturdular.
Özellikle yukarıda sadece bir örneğini verdiğim ama cemaziyelevvellerini çok iyi bildiğim insanlar ‘’ İşte gerçek din alimi’’ Diyerek Yaşar Nuri’nin etrafında yer aldılar.
Yaşar Nuri Hoca - Kendisini asla kalben benimsemediklerini bildiği halde bir siyasi partinin milletvekili bile oldu ama doku uyuşmazlığı vardı. Hoca henüz onların istediği kıvamda değildi. O bakımdan hep soğuk durdular.
Bu soğukluk daha sonra Hoca’nın partiden ayrılmasına ve yeni bir parti kurmasına sebep oldu.
Bizim ülkemizde bazı insanlar kendilerini alkışlayan iki kişi görünce hemen bir siyasi parti kurarlar ama her seferinde hüsrana uğrarlar . Yaşar Nuri de hüsrana uğradı.
Bu arada onun söylemleri başka ilahiyatçıların ya da şalvarlı cübbeli hocaların tepkisine yol açınca ileride ‘’ Yağlı yağlı geçir, Ben yorgunum benim yerime de koy’’ Diyecek olan ve normal şartlarda herhangi bir ilahiyatçının yanında görmeniz asla mümkün olmayan en bi Müslüman(!) kişiler de Yaşar Nuri’nin etrafında yer aldılar.
Yanlış anlaşılmasın. ‘’Yaşar Nuri Hoca şeyh, ya da imam, bunlar da mürid oldular. Yaşar Nuri hocanın arkasında saf tutup namaz kıldılar.’’ anlamında değil. Namaz- niyaz, oruç, hac, zekat gibi işler ile uzak yakın alakası olmayan gerçek Müslümanlar(!) kendi gerçek din adamlarını(!) bulmuşlardı. Evet yanlış okumuyorsunuz. Namaz, oruç, hac, zekat gibi işlerle alakası olmayan, hatta kelime-i şahadeti bildikleri bile şüpheli gerçek Müslümanlar(!) Yaşar Nuri Hoca’nın etrafında toplandılar.
Yaşar Nuri Hoca’nın herşeye rağmen bir ilahiyatçı olması mide bulandıran bir şey olsa da onun arkasına saklanarak ‘’ Biz yobazlara diyoruz. Gerçek Müslümanlara bir şey mi söylüyoruz kardeşim?’’ Diyebilirlerdi. Siz yanılıp da ‘’ Gerçek Müslümanlar kimler?’’ Diye soracak olursanız da ellerinde artık bir prototip vardı.
İşin güzel bir tarafı da Yaşar Nuri Hoca daha da ilerleyen ( Ölümüne yakın ) zamanlarda daha bal kaymak olmuştu. Çünkü ‘’ İslam dininin esası namaz değil okumaktır’’ Diyordu. Eh kendileri de Nietzche’den Engels’e okuyorlardı zaten. Demek ki hakiki Müslüman kendileriydi. Hiç bir zaman bu kimlikle anılmak istemediler ama yine de en hakiki Müslüman onlardı her zaman (!)
Her neyse…Netice itibariyle bazı vatandaşların ‘’ Kardeşim bizim gerçek dindarlara bir şey mi dediğimiz var?’’ İfadelerindeki ‘’Gerçek dindar’’ın ne olduğunu öğrenmeye başladık. Gerçek Müslümanlıkla ilgili kriterleri tanımaya başladık.
Sadece bir kaç tanesini ortaya koyayım:
Mesela : Evli bir gerçek dindar erkek(!) herhangi bir kadınla anlaşır. Onunla cinsel ilişkiye girer. Parasını kadını satan pezevenge değil de doğrudan doğruya kadına verirse bu zina değildir.
Karşılıklı rıza durumunda arada evlilik bağına gerek yoktur. Pezevenge para kaptırırsanız haram, kaptırmazsanız helal olur cinsel ilişki. (.”www.dailymotion.com/video/x3g6yg4 )
Daha da açalım mı?
‘’Abi karı lazım mı’’ şeklinde biri size yanaşır da siz o kişinin getirdiği hatunu ş’aaparsanız asla gerçek mü’min olamıyorsunuz. Ya ne yapmanız gerekiyor? ‘’ Aslanım, gel bu gece seks yapalım seninle parada anlaşırız korkma !’’ Diyen birini ş’aapmanız gerekiyor.
Gerçek Müslüman iseniz size mu’ta nikahı da serbest.
Gerçek müslüman ve gerçek din alimi iseniz burnunuzun müthiş koku alması gerekiyor. Çükü öyle her burun kolay kolay Putin’den mümin kokusu alamaz. Öyle ya adam Taaa anasının gözünde oturuyor. Dünyanın en hassas burunlu av köpeği bile olsanız o uzaklıktan koku almanız mümkün değildir ama siz gerçek Müslüman , hakiki dindar ve hakiki bir din adamı iseniz, oturduğunuz yerden ta Rusya’daki Putinden gelen mümin kokusunu duymanız lazım.
Adamdan öylesine bir mü’min kokusu geliyor ki(!) işte sırf bu sebepten koskoca İslam dünyasında onun tırnağı bile olabilecek bir tane mü’min yok) www.youtube.com/watch?v=pk13Cj0AM5Q
Daha da açalım:
Gerçek mü’min yani gerçek dindar aynen Putin gibi olmalıdır.
Başka?
Gerçek Müslüman olmak için insanlığın kurtuluşunu deizmde görmek gerekir (!)www.youtube.com/watch?v=78AJ6COn0xk
Deizm ne peki?
TDK nın açıklaması:
Deizm: Tanrı’yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eden, evreni bir Tanrı’nın yarattığına inanmakla beraber yaratıcının evrene hiçbir müdahalesi olmadığını ve olmayacağını savunan, vahyi reddeden görüş.
Vahyi redden görüş???
Yani?
Yani ‘’La ilahe illallah var ama Muhammeden Resulullah yok’’ Diyen görüş.
Şimdi bunu da açalım mı?
Gerçek müslüman, gerçek bir dindar olmanız için, yani yobaz olmamanız için ‘’ La ilahe İllallah ‘’ deseniz bile ‘’ Muhammeden Resulullah’’ demeyeceksiniz (!) Hatta en iyisi siz bu Arapça şeyleri hiç söylemeyin. Ne diye namussuz Arabın sözlerini söyleyeceksiniz ki?
Hele de Atatürkçü iseniz mutlaka deist olmalısınız. Çünkü Atatürk de bir deisttir.(!) Yani desit olarak aslında bir taşla iki kuş vuruyorsunuz. Hem size ‘’ Bravo Mustafa Kemal’in askeri’’ deniliyor hem de Hakiki dindar oluyorsunuz ki sapına kadar hem de.
Hakiki bir dindar, gerçek bir Müslüman zât ya da din adamı olabilmek için aynı zamanda namaz denen ve sahte Müslümanların dört elle sarıldığı(!) o acayip şeyi toptan kaldırıp müslümanlar üzerinde bir külfet olan o acayip jimnastik hareketlerinden kurtarıyorsunuz hakiki Müslüman olanları.(!) Namaz Müslümanların başına bela edilmiştir çünkü. www.youtube.com/watch?v=xg20taZ3V6g
Yani adamlar/ kadınlar ‘’ Biz gerçek Müslümanlara bir şey mi söylüyoruz kardeşim. Bizim gerçek müslümanlara, dindarlara, din adamlarına bir sözümüz yok’’ derken doğru söylüyorlar(!) Allah için, yukarıda bahsettiğim özelliklere sahip olanlara kesinlikle dil uzatmıyorlar. .
Evet…
Her şeye rağmen bir dönem kendisinden çok şeyler öğrendiğim, Hz. Ali’nin ‘’ Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’’ Sözü mucibince ondan öğrendiğim pek çok doğru ve güzel şeylerin hatırına ve üzerimdeki hakkına binaen Sayın Yaşar Nuri Öztürk’ün ruhuna onu çok sevenlerin ve kendisinin de hoşlanacağını umduğum bir dua gönderiyorum
‘’ Tanrı taksiratını affeylesin Sayın Yaşar Nuri Öztürk. Işıklar içinde uyu. Üzerine yıldızlar yağsın.’’
Son söz: Gerçek Müslümanlığı sakın ola kantara koymaya çalışmayın. Onun ne olduğunu anlamaya ne sizin ne benim kıt beynim müsait değildir. O bambaşka bir şeydir.
RESİM :
1- Yaşar Nuri Hocamız ebedi aleme irtihal eylediği için artık elimizde halis, saf, katışıksız, buram buram kokan mümin örneği olarak kala kala tek kişi kaldı. Onun resmini koymayıp da kendi resmimi mi koyacaktım?
2- Bu da Grigori RasPUTİN..İleride ondan da mümin kokuları almamız mümkün. )))))) [ Bizim Müslim Gündüz’e oldukça benziyor değil mi? ]