9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1606
Okunma
Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen , o yaşadığım olay, aklıma geldiğinde daha hala ,öfke krizine girerim.
Kadın kuyruk meselesine inanıp, her konuda kadınları suçlayan insanların ise, ne hikmetse yüzüne tükürmek isterim, Başka bir şey aklıma gelmiyor.
Şeker bayramının arife günüydü. Yarım gün çalışıp eve geldim.Eşim köye gidelim diye tutturdu.Ben gitmek istemedim.Arife günü değil de, bayramın birinci günü gidelim istedim.Gerçekten o hafta çok yorulmuştum.Kızım hasta olmuştu, kendim hasta oldum birde bayram temizliği, birde çalışmak eklenince yorulmamak zaten mümkün değildi.
Nedense eşim bunu inada bindirdi.En sonunda kavga çıktı, ortam gerildi.Kapıyı çarptı gitti, Köydeki annesin evine.
Onun bu tavrına, üzülmedim kırılmadım desem yalan olur, Yapacak bir şey yoktu. Gitmişti.
Ben evde yalnız kaldım.
İkindiye doğru hazırlanıp evden annemin evine gitmek için çıktım.Kızımı da çok özlemiştim.Gece kızımla birlikte annemde kalacaktım.Bu düşüncede içimde kocaman bir sıkıntıya neden olmuştu. Bayramdan birkaç gün önce annemlere gelen, ablam ve eniştemin yaptığı kavgaları yaşamak zorunda kalacaktım.Başka da çarem yoktu. Mecburdum.Kızımı alıp evime gelsem, geceleri yalnız olduğumda çok korkuyordum. Ben evde yalnız olduğumda İnler cinler hayaletler sanki bizim eve koloni kuruyor,, hala daha geceleri asla evde yalnız kalamam. Kalmam..
O dönemlerde de ev almayı planlıyorduk.Dişimizden, tırnağımızdan arttırıp, para biriktirmeye çalışıyorduk.Zannederim o gün evde kırk bin Tl kadar para vardı.Altın, dolar,mark, bilezik olarak,
Yarı yola gelince, evdeki paralar aklıma geldi.Ya eve hısız girerse düşüncesi, bütün benliğimi kapladı. Yarı yoldan geri döndüm, paraları çantama koydum.En güvenli yer benim yanımda olması diye düşündüm.
Yolu yarıladığımda, arkamda ayak sesleri duydum, ben hızlanınca hızlanıyorlar, ben yavaşlayınca yavaşlıyorlar.” Eyvah” diye bağırdı iç sesim “Eyvah ki; ne eyvah !” Bunlar benim çantamı alıp kaçacaklardı. Başka bir şey düşünmem o anda imkansızdı.Elim ayağım titriyor, kalbim çarpıyor, adımlarım birbirine dolaşıyor.Nasıl bir korku bu anlatamam.Yolda da hiç kimse yok.Sanki sağdaki soldaki tek katlı evlerin hepsi terk edilmiş.Hiç bir evden tık çıkmıyor.
Çantamı göğsümün üzerinde adeta kucakladım, sımsıkı sarıldım.Koşmayı düşündüm, onlar beni yakalardı.
Ben önde ,onlar arkada yoluma devam ettim.Annemlerin evine otuz metre kala, bunlar benim önüme geçti.Ben çantama daha sıkı sarıldım.
Bilindik sözler kulağıma geldi. “ çok güzelsiniz, arkadaş olalım mı ? “ gibisinden.
Evli ve çocuklu bir kadın olmama rağmen hem de.Gerçekten iğrenç ötesiydi bu benim için.
En azından çantamı çalma gibi niyetleri yoktu.Bu konuda rahatlamıştım ama; davranışlarıda iğrençti.
Ben öyle bir bağırmaya başladım ki; o anda
Şerefsizler, adiler, ahlaksızlar sizin anneniz, kız kardeşiniz yok mu?
Bir de o anda toplum baskısında da çekiniyorum.
Milletin ağzı kese değil ki büzesin..
Evli barklı kadın, adamları peşine takmış derler.
Sustum ve annemin evine koşmaya başladım. Gözyaşlarım, su gibi akıyordu.
Evdekiler beni sapsarı beniz, ağlarken görünce şaşırdılar, Anlattım olanları.
Eniştemle, abim sokakta onları aramaya başladı.Neyse ki, bulamadılar.
Bulsalar bayram üzeri daha kötü olaylar olurdu.
Demem o ki, bıktırtınız artık,
Sokakta yürüyemiyoruz, dövüyorsunuz, öldürüyor sunuz,tecavüz ediyorsunuz ?
Önce şunu sorgulayın, siz insan mısınız?