Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
glenay
glenay

Kırık leblebiler

Yorum

Kırık leblebiler

7

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1192

Okunma

Kırık leblebiler

Kırık leblebiler






Bugün izlediğim bir belgesel beni çocukluğuma götürdü. Kırık leblebi çocukları. Biz de kırık leblebi çocuklarıydık.
Belgeseldeki çocuklar koyunların geçtiği ağaçlı veya telli yerlerde koyunların takılan yünlerini toplayıp köye gelen
eşek üzerinde kırık leblebi satan adama veriyor bir parça kırık leblebi alıyorlar ve o leblebiyi doyumsun bir tat duyarak
yiyorlardı.

Bizim de çalılardan yün topladığımız olurdu ama bunu biriktirip satmazdık. Biz kırık leblebi ve iğdeyi eski naylon
ayakkabılarımızı satıcıya vererek alırdık. Ölçü neydi tam anımsamıyorum ama sanıyorum pek büyük olmayan bir bardaktı.
Nasıl büyük bir zevkle yerdik; severek, gülüşerek.

O günler bambaşkaydı. Farklı bir uzamdaydık. Hiçbir sorumluluğumuz olmadığından mıdır nedir küçük bir şey mutlu ederdi
bizi. Küçük bir yanlış hareket, bize garip gelen bir ses, bir şeyden mutlu olurduk.

Oyun çocuk, çocuk oyun demektir. Bizim oyun yerlerimiz gözden ırak yerlerdi. Ağaç altı, evlerin, caminin arkası ve bahçe.
Bahçenin girişinde önde yağmur yağdığı zaman su birikintisi olurdu. O su birikintisinin kıyısından çamur alarak bahçede
çekilerek çamurdan oyuncaklarımızı yapardık. Bize oyuncak alınmazdı. Oyuncaklarımızı kendimiz yapardık. Bu oyuncaklar
çamurdan olunca ertesi güne çatlardı. Çocukluk bu ya ertesi gün bıkmadan yine yapar, çatlamaması için dualar ederdik.
İnsan resmi yapmayı bu oyuncak bebekleri yaparak öğrenmiş olmalıyım. Bazen bebek yapmaktan daha ileri gider heykeller
yapardım tabii insan heykeli..


Bahçeye kâğıt kalem götürüp arkadaşlarımın resmini bile yapmaya çalışırdım. Yoksunluklar insanı daha yaratıcı kılıyor.
Her şeyi hazır bulmak kişideki bir şeyler yapmak isteğini köreltiyor. Küçük tatlar damağınızda büyük lezzetlere dönüşmüyor.

Bahçe kocaman bir ev, ülke gibiydi bize oyunlarımıza eşlik eden. Belkide her şeyi bize yoksunluklarımız öğretti bu bahçede.
Bir tuzun ne büyük bir nimet olduğunu orada öğrendik. Elimizdeki üç beş kuruşa tuz almak nasıl da mutlu etmişti bizi. Artık
tuzumuz vardı. Hafif kızarmış domateslerimizi tuzla yiyebilecektik. O günkü mutluluğu hiç bir zaman yaşamadım. O sevinç
o gülmekler daha yaşanmadı.

Yine konu dışına taştım. Yazıyı ölçüp biçen arkadaşlara duyurulur.

Oysa bahçeye girince aynı konuda kalmak mümkün değil.


28. 01. 2016 / Nazik Gülünay


Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kırık leblebiler Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kırık leblebiler yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kırık leblebiler yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
muhlis sünbülcü
muhlis sünbülcü, @muhlissunbulcu
2.2.2016 16:38:40
Çocukluk yıllarımıza alıp götüren bir yazı, o günler berekli ve çok güzeldi, saygının sevginin, vefalı insanların olduğu o güzel günler, yüreğine ve elinize sağlık.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, @ismailoglumustafayilmaz
2.2.2016 13:38:09
Haz veren.
Duygu yüklü.
Beğendim.
............................ Saygı ve Selamlar...
hena
hena, @hena
30.1.2016 17:21:53
Cocukken sabah erkenden kalkar, ayakustu bişeyler atistirip sokaga atardik kendimizi.Adeta sozlesmis gibi kapida bulurduk birbirimizi. Saatler suren keyifli oyunlarda yorgun düştüğümuzde her birimizin evinden getirdigi salcali tandir ekmegi, elmayi, kombeyi neseyle paylasirdik.Bazen oyun aralari birbirimizin evine gider ayni tabaktan yemek yemenin tarifsiz sevincini paylasirdik.

Çocukluk bu...En ufak şeyler ne büyük anlamlar taşıyordu. Ne büyük mutluluklar...

Peki ya bakkaldan aldığımız sakızlar, gofretler...Mısır püsküllerden bebekler...
Şimdi kızıma hediye almaya gittiğimde buruk bir gülümsüyorum.Çocukken almak isteyip de elime geçmeyen bebeklerden kızıma alıyorum,ama sadece ilk gün ilgi gösteriyor, sonra bir tarafa atıyor.Yüreğim burkuluyor.
Her şey ne çok değişiyor: anlamlar,ilgiler...Ama çocukluk ve eski değerler galiba hep güzelliğini koruyacak.

Yazınızı gece okumuştum, sayfayı çok düzenli takip edemediğim için yoruma geç kaldım.Teşekkür ediyorum bu güzel paylaşım için.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
29.1.2016 14:45:56
Merhaba sevgili Nazik, aynı dönemin çocukları olduğumuz için yaşantımız da aşağı yukarı benzerlik taşıyor.

Ben köyden çok küçük yaşta çıkmış olmama rağmen katır sırtında köy köy dolaşıp öteberi satan çerçileri hatırlıyorum. Ebem rahmetlinin küçücük çekmeceli bir leblebi öğüten öakinesi vardı. Lemlebimiz boldu, nohutu kendimiz yetiştirdiğimizdendi galiba. Biz çocuklar kırık leblebilerle yetinmeyip ebemizin leblebi tozuna hücum ederdik.

Güzel günlerdi gerçekten.

selamlar
Etkili Yorum
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
29.1.2016 13:17:32
öykünüz farklı bir açılımla düşündürdü beni.
küçük mutluluklar ve bağlı olduğumuz değerler hele ki sevdiklerimiz...
çocuk olmak vardı şimdi, desem de hala o çocuğun varlığını hissetmek bile şükür vesilesi değil mi...
Hayırlı cumalar dilerim arkadaşım.
sevgilerimle...
kaleminize sağlık.
farzımuhal
farzımuhal, @farzimuhal
29.1.2016 13:07:57
Kırık leblebi deyince aklıma leblebi tozu geldi..
Leblebiyi çok severim bulunduğum yerde leblebi yok, olsa bile ekonomik değildir.Geçen Pazarda bizim leblebiye benzeyen kavrulmuş nohut bulmuştum,garip üzerinde siyah noktasız leblebi.Memlekette yüzüne bakmadığımız mesela bulgur da kıymetli bayağı aradık yani son zamanlarda..Elde olmayan daha mı lezzetli oluyor ney

Not yaratmak fiilini insana izafesini doğru bulmadığımı belirmek isterim acizane
glenay
glenay, @glenay
29.1.2016 11:41:07
Sevgili site arkadaşlarım.

Öykümü biriniz bile yorumlaya değer bulmadı mı?

Üzüldüm.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL