(Bu duyuru hangi siyasi görüşten olursa olsun ülkesinin geleceği için beş günlük tatilinden fedakarlık edip vatandaşlık görevini yapmak için seçim noktaların da seçim günün bekleyen onurlu insanlara yapılmamıştır.)
............
Ülkesinde seçim varken ve ülkenin siyasi kaderinin belirleneceği 1 Kasım seçimlerinde sandığa gidip ‘’oy vermek yerine beş yıldızlı otellerin havuzların da ve sıcak kumlardan serin sulara atlayıp ‘’boy vermek isteyenlere ve özelikle de Kıbrıs’ı tercih edenlere ve yıllarca AKP bu ülke için ne yaptı deyip yapılan yatırımları görmek istemeyip hep bir mazeret bulanlara duyurulur.. AKP askılı hat sistemiyle toplamda 106 km uzunluğunda ki borularla denizin altından Kıbrıs’a su götürdü. Denizin altından gittiği için mazerete gerek yok o boruları zaten göremezsiniz. Bari susuzluk sorunu çözüldüğüne göre lütfen duşunuzu almadan gelmeyin.
Bu gün 29 Ekim size ne hatırlatıyor? Aman boş verin siz eğlenmenize bakın. Ne mutlu sizin gibi Türküm diyenlere…
Tatilden döndüğünüz de tartışacağımız yeni gündemi birlikte belirler kaldığımız yerden devam ederiz münakaşaya. Sizler döndüğünüz de gündemimiz ne mi olsun!? Haah buldum oyları çalmış olsunlar mesela! Bunu her seçimde zaten yapıyorlar mı? Hıııım! O zaman ne olsun? Ne olsun!? Amaaan onu da biz mi bulalım,her zaman ki gibi muhalif basın bulsun….Ha bu arada sizin de…
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Enteresan bir yazı. Doğruluk payı çok. Askerliğimi Kıbrıs'ta yapmıştım. Ora için suyun ne demek olduğunu iyi bilirim. Ancak, Kıbrıslıların o suyu hak edip etmedikleri konusunda şüphelerim var. Yazının siyasi bir yönünü göremedim ben. Gerçekleri yazmış Serhat Bey.
Hoş geldiniz bu yazıyı kaleme almama neden olan iki şey biri muhalefet partilerinin siyaset dışı söylemleri diğeri de Cumhuriyet bayramı nedeniyle beş güne uzayan tatili ülkenin kaderinin belirleneceği seçimlere tercih edilmesi. Televizyonda izlediğim kadarıyla oto garlarda ek sefer koyacak kadar yoğunluğun olması özelikle de eğe ve Akdeniz gibi tatil bölgelerine olması ayrıca düşündürücü belki bu insanların bir kısmı seçim günü oy kullanacakları noktalara geri dönecekler ama ne kadarı döner oda tartışılır.
Olası bir ihtimalle malum parti tek başına hükümeti kurabilecek oyu alırsa seyredin o tatilden dönenlerin vatandaşa yapacağı hakaretleri.
Gökhan Hocam seçim arifesindeyiz etik olmayacağı için parti isim vermeyeyim ama siz kimi kastettiğimi kolayca anlarsınız. Millet bu siyasetçinin ağzından çıkacak söze bakıyor iki saatlik televizyon programında söylediklerinin özeti şu; barış süreci oslo görüşmeleri (kısa bir tenkit bir öneri falan yok) sonra çiğ köfte yapabiliyorum nede olsa Adanalıyız. Ferdi Tayfur dinlerim severim hemşehrimdir. Parmağımda ki yüzüğün bir tarafında üç hilal vardır diğer tarafında adım yazar. Cep telefonu kullanamıyorum teknolojiyi kullanmakta pek mahir değilim. Tespihim oltu taşından yapılmıştır. Efendim programımıza katıldığınız için teşekkür ederiz. Vatandaşlarımıza seslenme fırsatı verdiğiniz için asıl ben size teşekkür ederim.
Diğerine bakıyorsunuz piyasalar kitlenmiş dolar fırlamış Millet ucu ucuna hayatın idame ettiriyor. O ucuz hamaset vaatleri ile birlikte vatandaşın en önemli sorunu olan İsrail'e büyük elçilik açacağının müjdesini heyecanla veriyor. Yani bir proje bir vizyon falan hak getire.
Eh ülke gerçeklerinden bu kadar uzak böyle bir muhalefete de, seçimlerde oy kullanmak yerine tatili tercih eden seçmen profili gayet normal. Ama ülke adına demokrasi adına insanda bu absürtlüğü çokta içine sindiremiyor.
Ne diyelim yinede seçimlerin sonuçları ülkemiz için hayırlı olsun.
Yorumunuza eksik etmediğiniz ilginize çok teşekkür ederim.
Burası evrenin sağ gözü, sol gözüyle uyanan insanın henüz ağlamaya başlamadığı m.öncesi. Şimdi ben m.sonrasından bahsediyorum. İki Gözüm İki Çeşme Ama İnanma baba
Bir kader oyunu oynamak için kader çizgisinin içinde kendini bulana kadar kendini çekiştiren bir beden hayal ediyorum. Gözleri olmayan, dili olmayan, hatta bir gr ruh bile bulunduramayan… İki –üç gün önce ölen bir bedenin içinden çıkan ruh, iki-üç gün önce başka bir bedene girmeye çalışırken iki-üç kişi tarafından acımasızca öldürüldü. Suçunun ne olduğunu öğrenemeden, üstüne üslük bir avuç toprak içine gömülemeden kaybolup gitti. Peki geride kaldığına inandığımız ruhu nerede ?
Esareti pembe bir giysi ile eşleştiren kocaman bir adamın ,kocaman kalabalıklar karşısında kocaman sözlerini dinliyor olabilir. Kocaman sandığımız bir ülkenin kocaman toprakları içinde kendine sığınacak küçücük bir toprak parçası arıyor da olabilir. Göz yaşlarını gizlemek için kocaman sandığımız ülkenin kocaman ormanlarında da saklanmışta olabilir . Bir sokak başında ,bir sokak arasında belki de bir bez parçasının arkasında da saklanıyor olabilir. Bir gece yarısı karanlığın dil dil sağırlaştığını sandığımız o meşhur yerde, bir tabut içinde de saklanıyor da olabilir. Biz onu yolcu ederken, bu malum bedenin arkasından ona ne dememizi bekliyor ? ‘’ Hakkınızı helal ediyor musunuz?’’ Cevabını hepimiz biliyoruz…Lakin o giderken ardındakilere hakkını helal ediyor mu? Asıl bilmemiz gereken şey bu değil mi?
Yap-boz hayatların ardında yap-boz bir dünya inşa ediyoruz. İstediğimizi seviyor istediğimizi sövüyoruz. Sıra insanlığa geldiğinde bir an’da kocaman insan oluveriyoruz.
Bir ömürlük zevkler hayatı sıradanlaştırmış. Zıtlıklar yok olunca, kaderde bizi kaderine terk etmiş. Zaman ne güzel rolünü oynamış. Ne tarafı var, ne rakibi var. Varlığıyla onun dışındakilerin hepsini yok ediyormuş. Geriye kalan çamura bulanmış bir avuç umut.
Savaşa bildiğimiz ölçüde var olabilmek insanlığın en ağır vebasıdır. Zaman ve mekan kendisinden ne kadar eminse, bizim direnmemiz de o kadar zor. Zamana yenilen onca uygarlık yok oldu. Kalanlara değer vermek, yaşama hakkı sunmak tüm medeniyetlerin elbette en değerli görevidir. Bu görevi aynı coğrafya da yaşadığınız bir ulustan istemekse en acınası durum değil midir? Siz, biz aradaki farkımızı bunların dışında bulabildiğimiz ölçüde insan oluyor, bir birimize ayna olabiliyoruz. Aksi halde tabiat ile tanrı arasında sıkışmak, ya da tanrıya boyun eğecek gibi tanrıyı oynamak, tabiata inat, kendini var edeceksin ve senden olmayanlara inat. Kendi kimliğiyle var olmak eğer suç ise, bu suça karışmayan hiçbir millet yoktur. Her milletinin varlığı Türk milletinin varlığı kadar değerli ve bir o kadarda önemlidir. Aksi halde barıştan, kardeşlikten, birlik ve beraberlikten söz etmek nasıl bir duygudur ?
Varlığım Türk Varlığına değil, Tüm insanlığa armağan olsun !
doğrusunu isterseniz ben sizin bu denli özgün olduğunuza inanmıyorum
gücünüz ordan buırdan geliyor yanii en ufak yazınızda dahi devşirmeler mevzuu bahis
benim gücüm ise müslüman türk kavramından geliyor zaaten başka da yok böylesi bir millet böylesi bir vatan yanii nasıl yok derseniz şöyle diyeyim basitce... kilise cellatdır başındaki kukuletası ile kasaptır israilin geçmişi malum osmanlının himayesinde yaşamış osmanlının çöküş zamanlarında resmen padişahtan yer talep etmiş ters cevap alınca da düşman kesilmiş ki bu düşmanlık aslında tüm yahudi olmıyanlaradır lakin türkler için el ele, yanii düşmanımın düşmanı meselesi değil mi evet sadede gelirsek eğer. müslüman türk olmasın eğer bu coğrafyada siz var ya israil kilise falan filan; müslüman türk ü sabah kahvaltısı edersiniz alimallah ağlama duvarında yazıyor adeta bu konu.
aslında israil dahi siyonizmin pencesinde yanii amerikadaki illüminati nin pençesinde amma gün gelir keser döner mevzusu her halükarda KIMSENİN KIÇINI BIRAKMAZ
özetle üçbeş çapulcuya memleketimi yedirmem dostum ve devşirmelere şöyle ki bundan önce Allah ölmeme müsaade etmedi yoksa onca çırpınmada bi tekmelik işim vardı da ya şimdi sen değil amerikan gelsin yedi düvel birleşsin ölümü bitiremediniz bunca dirimi mi size yedireceğim, siz aklınızı mı yediniz dostum :)
bunlar gerçekler yalpalamadan yazıldı ne varsa
VARLIĞIM MÜSLÜMAN TÜRK E ARMAĞAN OLSUN bak bak ne diyorum
MÜSLÜMAN TÜRK diyorum birbirlerine ne yakışıyorlar ama değil mi ?
Serhat kardeşim. kısa ve öz uyarı yazınızın altına imza atıyorum..
Keşkeler çözüm değildir.. Keşke demeden bu seçimde her vatandaş vatanı için sandığa gidip vatan , millet devletin bekası için milli birlik desturuyla seçme hakkını kullanmalı..
Hoş geldin sefalar getirdin benimde anlatmak istediğim tamda buydu. Küçük bir ilaveyle bahsettiğiniz o düsturun öncüsü olan siyasi partilerde vatandaşı kucaklamalı ve insanların halet-i ruhiye sini anlamalı. Yani vatandaş yatağa aç girerken bir şeylere müdahale etmesi gerektiğinde olaya ağırlığını koyabilmeli. Ben anlamam merkez anlar tavrı bir yerde bitmeli. Yok, eğer ısrar edilirse o zaman da vatandaşa kimsenin laf söylemeye hakkı olmaz insanların yaşamını idame etmek gibi bir doğal zorunluluğu da var. Bu nedenle vatandaşın tercihine de saygı duymak gerekir.
Hakim güçlere biat, ve hakim güçlerin safına geçerek kraldan çok kralcılık, aşağılık insan karakterleridir.
Bizim Cumhuriyetimiz sayesinde, %40 ın üzerinde oy almış bir siyasi parti meclise 258 milletvekiliyle girmiştir.
Bizim Cumhuriyetimiz sayesinde, bu AKP , Milletvekili genel seçimlerinde, % 49,8 oy alarak TBMM ye 332 Milletvekili ile girmiştir.
Bizim Cumhuriyetimiz sayesinde, AKP 13 yıldır iktidarda'dır. 13 yıldır , Anayasa ve Yasaların gün gün yıpratılarak var ama uygulanmayan detaylar haline getirilme sürecini yaşıyoruz. Hukuk organları, Yüksek Yargı kurumları, Siyasetçinin , gerektiğinde siyasi çıkarları, parti çıkarları adına hükmettiği, işine gelmediği her konuda, hukuk adamlarının yersiz zamansız sürgünler ve görevden almalarla, işlevsizleştirildiği, güçsüzleştirildiği bir dönem yaşanmaktadır.
Kusura bakmayınız da, Cumhuriyet ile derdiniz nedir sizin ? Ha... İslam Devleti, Sultanlık ve halifeliğin geri getirilmesi ' midir ? ... Bir düşünün şimdi. Bunlar bir zamanlar var idi değil mi ? O Osmanlı'nın , Almanlar ve İngilizlere Milyarlarca kese altın borçlanarak battığını, Düyun-i Umumiyye ilanıyla da, İngiliz ve Alman devletlerinin , Osmanlı devletinin vatan toprakları üzerinde, şehirlerimizde Osmanlıdan alacaklarını tahsil etmek üzere vatandaşların direkt vergilerini alan Vergi Daireleri kurduklarını hatırlatırım.
Bu ülke yedi düvel düşmanın fiili işgaline uğrayıp , İngiliz, Fransız, Yunan postallarınca çiğnendiğinde , Kahramanmaraş'da Fransız askerlerinin Hamamdan çıkan Türk kadınlarına cinsel istismarda bulunmaları üzerine de Sütçü İmam' ın belindeki silahı çekerek Fransız askerlerine ateş açması üzerine , oracıkta şehid edilmesi dönemi de SİZİN OSMANLI SULTANLIK VE HALİFELİK DÖNEMİZİN ÖZLEM YILLARINIZ MIYDI?... Utanma arlanma duygusu olmayan bu vatanın hainleri, işte o paspas gibi çiğnenmiş ve düşmanla anlaşarak vatanımızın parçalanmasına işgal edilmesine rıza veren OSMANLI DEVLETİNİN , İSTANBUL HÜKÜMETİ VE O DÖNEM PADİŞAHININ ÖZLEMLERİNDEDİR.
O işgal edilmiş ve ordusu terhis edilmiş, silahlarına el konulmuş, donanması haliçte esir alınmış, vatan topraklarının parçalanıp işgal edilmesine rıza veren Osmanlı devletinin 100 lerce yıl önceki yönetim biçimine( padişahlık-sultanlık-otokrasi- din devleti uygulaması ) dönmek çabalarındalar. Peki neden ?
Cumhuriyet ve demokrasi rejimi sayesinde , meclise AKP gibi dini tandanslı ( dini siyasetin bir önemli aracı olarak kullanan ) bir parti, % 49,8 de halkdan oy alarak TBMM ye 332 milletvekiliyle girebilmiştir. Ama bunlar yetmez sizlere ... Sizler , Sorgusuz sualsiz SULTANLIK , DİKDATÖRCE, FİRAVUNCA BİR YÖNETİM özlemlerinde, buralarda nerede ise Cumhuriyetimize küfredecek kadar Cumhuriyet düşmanı, saflarını belirlemiş Devlet yıkıcısı, Cumhuriyet rejimini yıkmayı amaçlayan , yozluk, yobazlık ve karanlık güruhlar adına , beş beş yazılar yazabiliyorsunuz.
Evet, bu CUMHURİYET, BİZİM CUMHURİYETİMİZDİR. DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜKLER BİZİMDİR...
SİZLER NEYİ ARIYOR VE NEYİ YIKMAK İSTİYORSANIZ, BU DA AP AÇIK ORTAYA ÇIKMIŞTIR ZATEN.
Bakın,
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ! ...
Şimdi, kendi mantalitenizi bir kez daha düşününüz ve sonra da, yine TÜM ORTAK DEĞERLERİMİZE KÜFRETMEYE DEVAM EDİN.
Saygıya dahi değmeyen kişiler kendini bilir, Cumhuriyetçi, demokrat, Atatürkçü, Türk Milliyetçisi , çağdaş , medeni , VATANSEVER tüm dostlara , saygılar...
AKP borazanlığı yapan insan, bak kardeşim, henüz 7 haziran seçimlerinde % 40,8 oy alarak sonra da bin bir türlü kıvırma ile hükümet kurmayan AKP nin bu ülkeye hizmet ise amacı, bu ülke insanlarının oy verdikleri diğer partilerle bir koalisyon hükümeti kurarak ülkeyi yine yönetmesi mümkün iken, '''verin 400 milletvekilini, bu iş huzurla çözülsün''' derdine düşmüş bir kaç kişinin, iktidar , başkanlık ve daha da ötesi, bütünüyle rejim değişikliğini bölünme parçalanmaları hedefleyen amaçlarına hizmet için HALA MAĞDURU OYNAYABİLİYORSUNUZ DEĞİL Mİ ? ... %40,8 oy almış AKP ... On gözünüzden yaşlarla hüngür hüngür ağlayınız ki, hala sizlere kötülük eden muhalefeti suçlu gösterebilesiniz.
Hem, bu tür ŞİİR VE EDEBİYAT SİTELERİ ' ni , basit kula kulluk, biat gösterilerinize malzeme yapmayınız..Aktif siyaset yapacaksanız siyasete girin, ya da, siyasi gazetelerde yazılar yazın. BU TÜR ŞİİR VE EDEBİYAT SİTELERİNİ, GÜNDEN GÜNE ÇİRKİN, ÇİRKEF SİYASETLERİNİZİN İÇİNE ÇEKİP , FARKLI SİYASİ GÖRÜŞTEKİ PEK ÇOK ÜYELERİN DE, SİTEYİ TERK ETMELERİNE SEBEP OLMAYIN...
BU KONUDA BU YAZIM, SİTE YÖNETİMİNE DE BİR UYARI MAHİYETİNDE DİKKATE ALINMALIDIR...
Mert YİĞİTCAN tarafından 10/29/2015 11:58:41 PM zamanında düzenlenmiştir.
Hoş geldiniz. Bu uzun yorumunuz için size çok teşekkür ederim ancak benim yazımı haklı olarak yanlış anlamışsınız. Şuna müsterih ol naçizane benim Cumhuriyetle hiçbir derdim yok. Siyasi uygulamalara itirazlarım var elbet ki ama buda geniş kapsamlı bir konudur. Neticede Cumhuriyet rejimiyle hiçbir sorunum yok.
Yazımda geçen ‘’bronzlaşmış Cumhuriyetiniz kutlu olsun’’derken sanırım sizde benimle aynı görüşte olursunuz. Şunu ima etmek istedim. Hani normal zamanda Cumhuriyet adına atıp tutanlar mevcut hükümeti Cumhuriyet düşmanı ilan edenler bir bakıyorsunuz ülkenin kaderini belirleyecek seçimlere tatili tercih ediyorlar demek ki Cumhuriyet gerçek manada tehlikede olsa hiç umurlarında olmayacak bu riyakârlığa vurgu yapmak istemiştim.
Akp’ vurgusunu da özelikle yaptım. Orada gizli bir espri saklı sizinde bunu anlaya bilecek mizahi birikim inizin olduğunu düşünüyorum. Sanırım buraya kadar anlaştık.
Dostum şimdi bir konuda daha mutabık olalım Cumhuriyete sahip çıkmak = geçmişini inkar etmek değildir. Hele hele Osmanlı imparatorluğu gibi bu gün bile nice milletlerin önünde saygıyla eğildiği ceddimize (sizi tenzih ederim) küfretmek aşağılamak kabul edilir bir şey değildir bu iki şeyi gösterir ya o kişi cahildir ya da kanı bozukluğun işaretidir. Üstelik halen bile Osmanlının mirasından faydalanırken sana samimi söylüyorum bu gün Osmanlı’ya ait şeyleri bir kenara ayırma imkanı olsa Cumhuriyetin kazanımlarının o kadar da çok şeyler olmadığını görürüz. Sonuçta evet Cumhuriyete sahip çıkalım ama ecdadımızı da utanmayalım.
Dilerim ki; 5 günde yedikleri tatlının acısını, senelerce kendileri de dahil tüm toplum .....ken hissetmez. Zaten, 13 senedir basurdan neler çekiyoruz... Saygılar
Değerli kardeşim. Size söyleyecek tek bir olumsuz sözüm yok; tam tersi, sizi bu girişimizden ötürü kutluyorum. Zaten, sizi ilk yorumumda kastedmedim asla. Hangi partiden olursanız olun, en güzel biçimde insani ve ulusal görevinizi yaptınız. Benim gücendiğim nokta; bu denli karmaşıklık içindeyken, vatanseverlik bayrağını elinden düşürmeyenlerin bu kadar önemli bir seçimde güneyde tatil keyfine düşmeleridir. Ben de bir parti taraftarı değilim, ama sırf Almanya'da burada oy hakkımı kullanmak için bu yıl yaz tatilini bile yapmaktan vazgeçtim. Halk AKP'yi 13 yıl denedi, görüyoruz adaletin, hukukun, demokrasinin ne hallerde olduğunu. Artık yeni insanları, yeni partileri deneme zamanı, hatta geç bile kaldık. Daha da kötü olamazlar ya... İlginize ben teşekkür ediyorum. Sinirden kabaca yazdığım ilk yorumumu bağışlayın. Saygı ve selamlar
Sayfama hoş geldiniz ülkenin istikbalini düşünmek sağcısı, solcusu, muhafazakârı demokratı vs herkesin üzerinde titremesi gereken bir konudur. Şimdi şu sözümü gönülden söylüyorum yazımda akp örneğini bir ironi olarak verdim yoksa ben akp’li falan değilim gerçi bu muhalefet anlayışı insanı zorla akp’li yaparda neyse akp benim ‘’siyasal anlamda’’dünya görüşüme uymaz dahası şuan mecliste benim dünya görüşüme uyan bir siyasi partide yok. Sizin anlayacağınız paşa gönlüm hangi partiyi isterse oyumu ona kullanıyorum ve özellikle de muhalefet partilerini tercih ediyorum ki sırf demokrasiyi korumak adına ancak (kendi adıma konuşuyorum) affedersiniz keriz de değilim. Muhalefet partileri de muhalefet partiliğini bilecek benim hayat standardımı yükseltecek projeler sunacak beni mevcut hükümet mahkûm etmeyecek. Türk’e Türklük, kürde Kürtlük ya da Müslüman’a İslam’ı pazarlamak dönemi bitmeli yıllardır o tür demagojilere den gına geldi. Gerçi adamlar vatan millet edebiyatıyla oyları cepte buluyorlar ama bununda bir sınırı olmalı. Resmen adamların iktidar olmak gibi bir niyetleri yok dolayısıyla en küçük vaatte bulunmuyorlar ki aman ha olası bir ihtimalle hükümet olma zorunda kalırlarsa verdikleri vaatlerin hesabı sorulmasın. Utanmasalar aman bize oy vermeyin diyecekler böyle bir şey olabilir mi? insanın aklı almıyor.
Dolayısıyla böyle muhalefet partileri olunca her ne kadar öfkelensek de tatile giden seçmeni de çok yadırgamamak lazım.
Hoş geldiniz elbette tatillerine gitsinler bir şey dediğimiz yok ancak dönüp geldiklerinde olası ihtimalle akp tek başına hükümeti kuracak oyu alsın bakın o zaman ağza alınmayacak sözlerle seçmene edilecek hakarete yav kardeşim oyuna sahip çık dediğinizde elli tane mazeretin arkasına sığınırlar. Benim tepkim bu tür anlayışlara.
Evet bende kutluyorum bronzlaşmış' Cumhuriyet bayramımızı .. Her ne kadar tatil yapamasak ta 5 yıldızlı otel odaların da ..azda olsa güneş gören evimzin balkonundan istifade etmeye çalıştık kasımın soğuk hüznü iyice ellerimizi üşütmeden.
_hem boru döşemek için özel bir yasaya gerek yok o zaten yapılması gereken icraatlar .artı bu çok çarpıcı çünkü .henüz su elektrik gitmeyen yada yetersiz olan doğu ve güney doğu 'mecra bölgeleri düşünecek olursak ,bu da hem ekonomik hem sosyolojik bir dengesizlik diye düşünüyorum asıl kaygımız ise ( terör )'1 kasıma kadar bilerek uzatılan çözümsüz barış süreci 'kaygı' siyasi güder bir politika izlenildiği için onca canlara göz göre kıyılmış olması düpedüz bir başka adaletsizliğin duyuru'su.''
Evet laik ve demokratik bir ülke olma yolunda hızla ileriliyoruz hadi harılısı diyelim .. saygılar efendim.
Sayın Serhat ' Bende kendi hak ve hukukumu düşünen bana hizmet veren hangi siyasi görüşten olursa olsun ırk dil din gözetmeksizin sosyal ve kültürel ayrım yapmaksızın sosyal güvencemi sağlayan .eğitim ve sağılık hizmet alanlarında eşitliği baz almış ilelebet ileriyi gösteren genç aydın 'hukukun üstülüğünü uygulayan siyaset ve siyasetçilerine ihtiyacımız var.
tabiki hizmet için oy veriliyorsa icraat da görülmeside gayet olağan ..
Sayfama hoş geldiniz öncelikle şunu söylemek isterim ki akp örneğini bir ironi olarak verdim. Ebetteki bir yatırımı beğenmeye bilirsiniz eleştire bilirsin bu sizin en doğal hakkınız. Yani sizi tenzih ediyorum ancak şunu da söylemek istiyorum akp hiçbir şey yapmadı tezi üzerinden muhalefet yapanlar ancak kendini kandırırlar çünkü sokakta ki vatandaş siyaset bilimci değil doğal olarak ta gözüyle görebildiği ve kullana bildiği hizmetlere bakar yani muhalefetin hamaset edebiyatına karnı tok. Öyle Türk’e Türkçülük yapmakla ya da Atatürkçülüğü pazarlamakla oy devşirme dönemi bitmiştir. Kaldı ki bu günün bilişim çağında herkes her şeyi göre biliyor. Gelişmiş ülkelerin insanların yaşam standardının farkın da. Ülkede seçimler varken işte o tatile çıkabilen (mutlu azınlık)bunun farkında değil. Olası ihtimale akp tek başına iktidar olsun siz o tatilden dönenleri seyredin vatandaşın ne koyunluğunu bırakırlar ne bidon kafalılığını ne de şerefsizliğini. Artık affedersiniz ana, avrat’a kadar gider iş. yani demez ki yahu benim siyasi partimin niye bir projesi yok ne den bana hizmet vaat etmiyor. (sizi ve sizin gibi oy’unun peşinde olan seçmeni tenzih ediyorum)kısacası öyle muhalefete böyle seçmen.
Sevgili Can elbette barış elbette özgürlük ancak bu söylem de kalmamalı yani hem askere polise pusu kurulacak hem de barış söylemi çok tutarlı olmuyor. Ama asıl barışı tehlikeye atan siyasi partilerin keyfi ve sorumsuz tutumları eğer bu seçim sonrasında da bir hükümet kurulamazsa ekonomik anlamda sen o zaman sıkıntıyı seyret. Çünkü bu gün insanlar evine ekmek götüremiyor bütün piyasalar bu seçime kilitlenmiş haklı olarak faizlerin ve dövizin nasıl bir seyir izleyeceğini bilinmediği için kimse parasını riske atmıyor yatırım yapmıyor. Üstelik sınırlı sermayesi olan binlerce firma iflas etti edecek durum da. Olası bir ihtimalle istikrar sağlanmazsa yani kısacası birileri egosunu tatmin ederken ülke ne hale gelir döviz nereye fırlar faizler ne olur düşünmek bile istemem.
Bilgi notu Canın yazdığı söz / slogan pkknın değil. T.C anayasasına uygun olarak kurulmuş seçimlere girip yasal olarak siyaset yapan 80 mv cıkarmış en az. Milyonlarca oy almış yasal bir partinin sloganıdır. Partinin organik bağı varmı yokmu bilmem akp ile oynadıkları çözüm oyunu nedeniyle kendilerine güvenmem zira çok ama çok farklı şeyler yaptılar çözüm sürecinde akp ile el ele neyse bu ayrı konu. Ancak burada bu sloganı kullananı terör örgütümüsünüz demek çarpıtmadır hedef şaşırtmadır. Hedef. Olacaksa illa hdp ne kadar pkk ise akp o kadar pkk ve ışıddır. Anayasal bir partinin sloganına böyle sözler yazmanız saçma. Bu ülkede kin nefret hedef gösterme dışında fikir hürriyeti vardır Çok örgüt arıyorsanız Melih Gökçeğin tvlerde yada sosya medyadaki demeçlerine bakın.
ya hu bu slogan pkk nin değil mi siz pkk limisiniz yoksa ben mi yanılıyorum yanii siyonizmin oyunu bu inadına meselesi yani otomatikman yahudilere hizmet etmiyormusunuz siz
ben öyle biliyorum yok öyle değilse deyin özür dileyeyim olsun bitsin madem
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Şiirin sahibi
Cevap Yaz