5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1376
Okunma
Değerli şiir dostları, zaman zaman şiirlerimizin yazım biçimleriyle eleştirilmeleri söz konusudur.
Dizeler neden büyük harflerle başlamıyor neden noktayla bitmiyor ? Türkçe yazım kuralları böyle değil mi gibi.
Şiirlerin dizeleri, bir cümleden parçalanarak oluşturuluyor ise hele, başka başka yazım sıkıntıları ortaya
çıkıyor. Kendimce , bu konuyu incelemeye çalışacağım bu yazıda.
Site içinden dostlarımız ya da kendi şiirlerimden örneklemeler yapmak istemedim. Konu kişisellik taşımasın diye... Benim şiir çalışmalarımda da çoktur bu konuya ait örnekler."Gayet de güzel düz yazı bu kardeş şiir filan değil " biçimi güne gelen şiirlerimin eleştirildiği de olmuştur. Konunun incelenmesinde yarar gördüm.
Herkes payına düşeni alır ve heybesinde onlar kalır diye düşünüyorum.
Hiç bir şiirimin sayfasına girmemiş , durmuş durmuş beklemiş, mesafeyi kontrol altında tutmuş, ve sonra
kalkıp bir şiirimin sayfasına girmiş , sadece , " Cümlelerin büyük harfle başlaması gerekmez mi ? yorumunu eklemiş değerli Edebiyat Öğretmenlerine saygılar sunarken, iş bu yazım gibi, " TÜRK DİL KURUMU’nun Türk Dili
Yazım Kuralları’nı de aynen alıntıladığım bilgilendirici, eğitici yazılarıma ilgi göstermeyen, okumayan, araştırmayan
yalnızca yalan yanlış dil bilgileriyle , şiirlerime sarkan "değerli" bilge’lerimize de, " bak yine okumadın çok bilen "
diyerek , ikazımı da yine yapmış olayım. O çok bilen üstadlarımız az merak eden, az okuyan , az düşünen tipler.
" Kendimde içimde seni görüyorum Yeşilköyde bir akşamüstünde " dizesini utanıp sıkılmaz da şöyle yazarlar :
" Kendim de içim de seni görüyorum Yeşil Köy de bir akşamüstün de " ...
Sonra da gelir dizelerinizde imla hatası bilgeliğine soyunurlar.
He Öğretmen, Eğitimci deyince , bir kısa yaşanmış anımdan da söz edeyim :
Çok sevdiğim Öğretmen bir büyüğüme, laf arasında dünya bir küre gibi top gibi ve bir onun üzerinde dışında yaşıyoruz
demiştim de, irkilerek o yuvarlağın içinde değil miyiz? dışındaysak neden uçmuyoruz boşluğa düşmüyoruz diye
korkuyla sorular sorduğunu anımsıyorum. Yerçekimi’nden filan bahsetmek zorunda kalmıştım sonra.
Onları asla değiştiremeyeceğimizi biliyoruz. Benim muhatabım, okuyan, düşünen ve kendisini geliştirmek çabası
olan yazar takımlarımız.
Neyse konumuza geçelim :
Bir değerli ustamız Ahmed ARİF şiiri alıyorum ele :
AKŞAM ERKEN İNER MAHPUSHANEYE
Akşam erken iner mahpusaneye.
Ejderha olsan kar etmez.
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kar etmez, inceden içine dolan,
Alıp götüren hasrete.
Akşam erken iner mahpusaneye.
İner, yedi kol demiri,
Yedi kapıya.
Birden, ağlamaklı olur bahçe.
Karşıda, duvar dibinde,
Üç dal gece sefası,
Üç kök hercai menekşe...
......
......
Yazarı : Ahmed ARİF
Telif hakkı sorunu yaşamamak adına, şiirin yalnızca giriş bölümündeki bazı dizeleri örneklemek amacıyla aldım.
Ne kavgada ustalığın, ne de, çatal yürek civan oluşun. => Nesir ( düz yazı ) biçimi budur.
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun. => Şiirsel yazı biçimi budur.
Ancak, 2 parçaya bölünmüş olan tek parçalık nesir cümlesi, iki ye parçalandığı andan itibaren, NESİR YAZIM BİÇİMİ açısından normal nesir cümleleri olabilme özelliğini yitirmişlerdir. Normal nesir cümleleri gibi her ikisinin de büyük harflerle başlaması doğru değildir. Şiirin okuyucuları , bu ikiye parçalanmış olan NESİR bütünlüğündeki yukarıda örneklediğim Tek cümleyi, şiiri okurken zihinlerinde birleştirecekler ve anlam bütünlüğü kazandıracaklardır. Oysa , büyük harfle başlayarak ayrı bir cümleymiş gibi sunulan 2 parça, NESİR’sel biçimle tek başına , bağımsız birer cümleymişçesine şiire konmuş ve okuyucunun da, bu iki parçayı birleştirerek anlamın bütünlüğüne erişmeleri bir anlamda engellenmiş olmaktadır.
Bu gibi , nesir yazı kurallarıyla tek başına bütün ve eksiksiz bir cümlenin , şiir yazım biçimiyle 2, 3 ya da daha fazla parçalara bölünmüş olması durumunda, şiir okuyucu-
sunun şiirin bütünselliğini kavrayabilmesini sağlamak adına , parçalanan cümle parçaları , sanki NESİR YAZI YAZILIYOR’ MUŞ GİBİSİNE, ayrı ayrı bağımsız cümleler miş gibi her birisi bütük harflerle başlatılıp, nokta işaretiyle de sonlandırılarak birbirinden kopuk, tamamen ayrı ayrı cümleler haline getirilmez. Getirildiği zaman da ; okuyucuların o, nesir yazı biçi-
mine asla uymayan; ama ayrı birer cümleymiş gibisine büyük harfle başlatılıp, noktayla da
sonlandırılan parçaları okuduğunda ; o nesir yazının bütünlüğünü algılayabilmeleri ve parçaları birleştirebilmeleri engellenmiş olmaktadır.
ŞİMDİ SORU ŞU OLMALI :
Nesir ( düz yazı ) kurallarını uygulayacak isek , başı ve sonuyla bağımsız bir cümle oluşturması söz konusu dahi olmayan parçalar halindeki kelime gruplarının her birini bağımsız cümleler’miş gibi kabul edemeyiz… Bu kelime parçalarını ancak birleştirdiğinizde , bir normal cümleyi oluşturabilirler. O halde , neden her kelime parçacığının ilk harfi büyük harflerle başlatılsın ve sonu da nokta işaretiyle bağlansın ? Ha biz böyle yaptık diye bu parçaların her birisi birer cümle haline mi geldi ? Asla böyle bir durum da yoktur elbette… Bir cümle’nin nasıl yazılıp nasıl yazılamayacağını sanırım hepimiz de biliyoruz.
Şimdi burada , yukarıdaki şiirsel yazı biçimyle yazılmış örneğini gördüğümüz dizelerin , bana göre , şiirsel yazım biçimi , aşağıda görüldüğü gibi olmalıdır.
Ne kavgada ustalığın,
ne de, çatal yürek civan oluşun
Dizelerin anlamsal bütünlüğünü parçalamamak adına en doğru yazım biçimi budur. Uzun
lafın kısasına gelmek isterim. İşin özü bence elbet , şu’dur :
Nesir ( düz yazı ) , hikaye, roman yazımında uygulanacak olan TÜRKÇE DİL VE YAZIM KURALLARINI, şiir yazımında ; bu örnekteki gibi pek çok açılardan KURALLARA UYMAYAN BİÇİMLERDE UYGULUYORUZ ZANNEDEREK, “BEN YAPTIM OLDU. ŞİİR YAZIM KURALI DA BUDUR” diyebilmek doğruya götürmüyor hiç birimizi.
Yukarıdaki şiir ile ilgili aynı konudaki dize örneklerimizi arttırabiliriz. Hepsi için de aynı durum geçerli.
İner, yedi kol demiri,
Yedi kapıya.
( bu iki cümle parçası da, birer bağımsız cümle asla değildirler. Böyle de yazılmamalıdırlar. )
( nesir biçimi ) => Yedi kol demiri , yedi kapıya iner.
………………..
Birden, ağlamaklı olur bahçe.
Karşıda, duvar dibinde,
Üç dal gece sefası,
Üç kök hercai menekşe...
Yukarıda ise 4 adet dize görüyoruz. Birden ağlamaklı olur bahçe. Bağımsız bütün bir cümledir. Evet,
Ama dikkat ediniz arkasından gelen 3 dizeyle nasıl da bütünleşmek çabasında ses uyumu çabası da
Ortaya konulmuş. Sonraki 3 dizenin NESİR KURALLARI İLE YAZILIŞI :
Karşıda, duvar dibinde , üç dal gece sefası , üç kök hercai menekşe. <==Biçimindedir.( TEK CÜMLE )
3 parçaya bölündüğüne göre, bu parçalar, bütünlüğü olan tek cümleler olamayacaklardır. Ki , büyük harflerle de başlatılmaları önemli bir Türkçe yazım kuralı ihlalinden başka bir şey de değil...
Ha , şunu da anımsatmak isterim şiir dostlarımıza. Normal biçimdeki bir nesir ( düz yazı ) da , cümleler büyük hafle başlar ve nokta işareti ile de birbirinden ayırılırlar.
Ancak ,
Şiir yazarken bir bütün cümleyi 3 e 5 e bölerek ayrı dizeler halinde yazarken , onları da büyük harfle başlatıp nokta işaretiyle bitirdiğinizde , bu büyük bir yazım kuralı hatasıdan başka bir şey olmaz.Neden?
Büyük harf ile başlatılması gereken kelimeler , özel isimlerdir. Ya da birbirinden gerçekten bağımsız cümlelerdir büyük harflerle başlatılması gereken.
SONUÇ ;
Yazı bütününde açıklamaya çalıştığım gibi, bir bütün cümlenin parçalanmış her bir parçası , bağımsız cümleler gibi yazılmaz. Yani, Büyük harflerle başlatılıp nokta işaretiyle de sonlandırılamaz.
Değerli şiir dostlarım, bu yazının gereğinden fazla uzayıp , okuyucunun dikkatinin dağılmasını önlemek adına buralarda sonlandıracağım. Ama biliniz ki , şiir yazımıyla ilgili yazılması gereken başka detaylı konular da var.
Örneğin,
Şiir bütünlüğü içerisinde, bağımsız ve bütünlüğü olan cümlelerin dahi , birbirleriyle duygu ve kavramsal olarak birleştirilebilmesini sağlamak adına , dizelerin büyük harflerle başlatılması da negatif etki yapmaktadır. Her dizenin okuyucu tarafından birbirleriyle birleştirilip bütünleştirilebilmesi için, şiirlerde her dize, her satır yazılırken de büyük harflerle başlanmaması ve mümkün olduğunca virgül ve nokta işaretleriyle de dizelerin bü-
tünselliğinin koparılmaması gerektiği düşüncesindeyim.
Bu konulara bir başka yazı ile devam etmek doğru olacak. Çok uzamaması önemli.
Bu yazı içeriği , kendi temel düşüncelerimi içermekte elbette. Değerli şiir yürekli dostlarımızın da eleştiri ve yorumlarıyla, konuya ilişkin doğrulara ulaşabilmemize katkı vermelerini diliyorum.
Sevgi ve saygılarla …