4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1090
Okunma

Sevgili Atam,
Öncelikle merhaba
güzel yüzüne, çağdaş kişiliğine, yeri dolmaz anılarına, MERHABA. Özlemle, hürmetle, aşkla.
Ülkemizin büyük kurtarıcısı Yüce Atatürküm. Sana yazmaya çalışmanın heyecanı içersindeyim, beni mazur gör. Çaresiz olmasaydım yazar mıydım yoksa. Ne haddime?
Çok erken oldu gidişin bunu defalarca kere anladık. Defalarca kere yandık halimize. Bizi biliyorsun başsız yapamıyoruz. Dağılıyoruz, bayrağımıza göz dikiyorlar, hatta yeni yeni bayraklar dikiyorlar tepemize, indiriyoruz, indirirken vuruluyoruz. Yalnızız kuru kalabalıklar içersinde, tek tabanca gibiyiz, hatta tabanca bile değiliz, sapanız. Tekiz. Bir türlü çoğalıp güçlenemiyoruz.Biz artık sisli/puslu, sulu/tomalı gözyaşartıcılı/bombalı bir milletiz. Biz artık kime inanacağımızı şaşırmış bir toplumuz. Bunları söylemek çok acı biliyorum, seni de üzüyorum oralarda ama anlatmak zorundayım. Senin gözünle bakmaya çalışıp senin açtığın yoldan yürümeye çabalıyoruz ama malesef yollar mayın döşeli. Yollar hayin pusularla dolu, yollar çakal-çukal kaynıyor. Uğruna can döktüğün, güzel vatanını gelsen görsen, tanıyamazsın belkide. Anneler askere değil ölüme
uğurluyor yavrularını. Kan akıyor evet, ama kırmızı değil. Bütün anneler simsiyah bakıyor buralarda, bütün babalar mezarlık kokuyor.İçimizden vuruyorlar bizi, haberimiz yok. Bir kıvılcım bekliyoruz, bir küçük fırtına, kopmuyor. Bir kez daha anlıyoruz o kıvılcım yalnızca senin gözlerinde..
İşte böyle.
Sen gittiğinden beri buralar anlattığım gibi oldukça güvensiz. Uyanınca duyacağımız ürkütücü haberler yüzünden uyku uyumaya korkar olduk. Sıkça seni düşünüyor ve yerimizde olsaydı ne yapardı diyoruz. Ama emin ol bizim durumumuz farklı. Seçeneksiz bırakıldık. Satılıyoruz, satıldığımızdan haberimiz yok. Düşman, düşman gibi görünmüyor ki. Sanırsın peygamber. Bildiğin gibi değil. Bizim masallarımızın sonu mutlu sonla bitmiyor. Masallara hile karıştırmışlar, uyuşturuyor, sindiriyor, uyanınca ise çok geç oluyor.
Mahcubum. Kızgınım, kırgınım Ulu Önder’im Atatürk’üm, ebedi minnattarım. Lütfen bir yol bul. İki satır yaz.
Adam nasıl olunur. Ülke nasıl yönetilir. Gencecik evlatlar nasıl ölmez. Çocuklar nasıl ağlamaz. Nasıl insanca yaşanır. Ülke nasıl bölünmez.
Gurur, onur, huzur eşitlik..nerdedir.
Ah
daha fazla yazamayacağım. Kalbimizi ve ellerimizi sakın bırakma. Küçük bir ışık ver.
Biz ardınca yürümeye hazırız.
Çiğdem Parlayüksel