Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Tante Rosa
Tante Rosa

AYRILIK SIKINTISI

Yorum

AYRILIK SIKINTISI

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1263

Okunma

AYRILIK SIKINTISI

AYRILIK SIKINTISI

AYRILIK SIKINTISI

Öyle ya, bir ayna da, bazı bazı, bir tuz gölü gibi, gözleri yakar.

Antoine de Saint-Exupéry


İçim sıkılıyor. Sebebini bilmediğim bir sıkıntı balon gibi şişiyor içimde. Ben bilmiyorum da içim biliyor. Bir şeyler olmuş. Ya da olacak. Buluşacaktık. Buluştuktan sonra olsaydı olan. Başımıza ne gelecekse birlikteyken gelseydi.

Gözlerine baktım insanların. Kulaklarına. Kıkırdaktan yapılmış birer alıcı gibi. Saçlarına. Burunlarına baktım. Renk renk. Tür tür. Sessiz bir sıkıntının içindeydi hepsi. Ayrılık sıkıntısı. Herkes birilerinden ayrılmış da avaz avaz ağlamak için eve koşuyor gibiydi. Biz henüz ayrılmamıştık. Ayrılmış mıydık yoksa? İçimdeki bu sıkıntı ondan mıydı? Ayrılsak hatırlardım. Hem ayrılmış olsak neden tekrar buluşmak için randevulaşalım ki?

Ayrıyım. Ayrıksıyım. Kentin en kalabalık caddesinde yalnızlarla aynıyım.

Eskidik mi ki ayrılalım? Doyduk mu? Bıktık mı? Eşya mıyız ki çarçabuk eskiyelim? Çarçabuk değişelim yenisiyle birbirimizi.

Yok! Yok! Ayrılmış olamayız biz?

Araçlar. Yayalar. Cadde tıklım tıklım dolu. Biliyorum. O da bana doğru geliyor. Akan insan seli onu bana getiriyor. Birazdan karşılaşırız. Tutup çekerim kolundan. Bir balık gibi çıkarırım sudan. Ya gelemezse. Takılıp kalırsa. Yolunu şaşırırsa kalabalıkta.

Yanıp dönüyor trafik ışıkları. Bir kırmızı. Bir sarı. Bir yeşil. Yeşil yandı diye sevinemiyor araçtakiler. Aksine üzülüyor.

“Trafik durunca ışıklar da kırmızı da dursa ya.” dedi çocuklardan biri.

Bayram değil, eylem değil. Neden bu kadar kalabalık bu cadde? Eylem olsa sloganlar atılır. Pankartlar taşınır. Marşlar söylenir hep bir ağızdan. Yok öyle bir şey. Topluca gaz odalarına götürülüyormuş gibi insanlar. Sessiz. İfadesiz. Adeta cansız.

Ben de cansızım. Canımı bekliyorum. Canıma gidiyorum. Canım bana geliyor. Biliyorum. Geliyor. Ayrılmadık. Ayrı düştük. Onun canı bende. Benim canım onda. Yaşanacaklarımız var daha. Babasına benzeyen kara gözlü kızımız doğacak önce. Ondan dört yıl sonra da annesine benzeyen mavi gözlü oğlumuz. Hangi okula yazdıracağımıza karar verirken tatlı tatlı kavga edeceğiz. Hastalandıklarında ağlayacağım gizli saklı. Kavga ettiklerinde adil davranıp örnek olacağım onlara.

Niye gülüyor şimdi şu yaşlı teyze? Düşüncelerimi mi duyuyor? Yoksa bildiği bir şey mi var? Çok mu gülünç görünüyorum? En iyisi derin derin nefes alıp vermek. Bak işte iyi geldi. Kara düşüncelerim ekzozdan boşalır gibi sıcak sıcak terk etti beni.

Nerde kaldı? Nerde? Şu yaşlı teyze neden durdu? Gitmiyor. Bana bakıp gülüyor.

Aman Tanrım! Bu o!

Ne zaman yaşlandı bu kadar? Yanındaki kara gözlü kadınla mavi gözlü adamı tanıyor gibiyim bir yerden. Tabii ya. Ayrıldık biz. Başka bir adamla evlendi. Bu çocuklar da o başka adamdan. Kara gözlü başka bir adam buldu demek ki.

Bir ayna! Bana bir ayna lütfen!

Şu kara gözlü kız bana benziyor mu diye bakacağım. Bir de kaç yaşımda olduğuma bakacağım. Az önce çıktım evden. Gençtim.

Lütfen bana bir ayna!
Ayna.
Ayna.
Ayna.

Sayıklayan kocasını dürttü kadın. Uyandırdı. Geçkin yaşına aldırmadan cilveli bir edayla konuştu.

“Ne aynası bey? Biz artık birbirimize bakacağız.”

Baktım. Işıl ışıldı. Sarılıp öptüm daha da parladı. Bir ömür kırmadım aynamı. Öpüp koklayıp parlattım.




Tante Rosa









Diyor ki:

Umberto Eco: Siz Proust değilsiniz. Uzun cümleler kurmayın. Eğer aklınıza gelirse onları yazın ve sonra bölün.












Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ayrılık sıkıntısı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ayrılık sıkıntısı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AYRILIK SIKINTISI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
nitemtran
nitemtran, @nitemtran
12.9.2015 23:08:55

İnsan içinde, kaderine razı gelmeyip hep maziyi deşeleyen bir Ben taşır galiba...Kimine göre bir melek kimine göre bir şeytandır bu. Ama ne adla çağrılsa da hep vardır ve hep maziyi kurcalar. Geçen ise zaman değil, işte o Ben'in teslimiyete baş kaldırısıdır. Bu Ben'in payına düşense hep mağlubiyettir. Evet bu o, aynaysa derdine asla çare olmaz.

Allah herkesin gönlüne göre versin ama ben uzun cümleleri severim.

Saygılarımla,



Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
9.9.2015 17:13:15
10 puan verdi
Kendimi o sıkıntının içinde buldum. Hatta ayna arar halde.
Finali ayrı sevdim. Keşke herkes "aynasına" iyi baksa.

NOT: Umberto Eco'ya katılmıyorum. Proust neden üst sınır olsun ki :) Beckett o yaşta böyle bir eser yazabilmişse bizim de ufkumuzu geniş tutmamız gerekmez mi? Sahi neredeydi o kitap. Üç teşebbüsümde de yarım kalan kitap. Yazar biraz merhametli olmalı. Bunu ciddi anlamda söylüyorum.

Güzel yazılarınızda buluşmak dileğiyle.
Kemnur
Kemnur, @kemnur
9.9.2015 15:42:11
10 puan verdi
siz öykücülükte çok başarılısınız..

Paylaşmanız vesilesiyle yazınızı okumak imkanım olduğu için mutluyum...

Konuyu işleme şekliniz ve tarzınız okumaya keyif katmış.

Güzel paylaşımınıza,edebiyata verdiğiniz emeğe ve
yaşattığınız okuma keyfine teşekkürler...

Tebriklerimle... Saygıyla...



NOT::
Bir şiir veya yazı okunur ve yazarı nezaketen tebrik edilir.

Bunun için her seferinde tekrar tekrar yazmaktan kurtulmak için kopyala-yapıştır yöntemi kullanılması nezaketsizlik değil, zaman kazanmak için baş vurulan bir yöntemdir...

Yazılara ve şiirlere YORUM YAPMAK detaylı bir çalışma olup konuya vakıf olmayı ve zaman ayırabilmeyi gerektirir.

Ben o birikime ve zamana malik olmadığım için, yorum yapamıyorum...

Siz saygıdeğer yazar dost; bu notumu Yorum yapmak değil, LÜTFEN bir TEBRİK ETME ve Teşekkür etme olarak kabul ediniz...
Eyşan Deniz
Eyşan Deniz, @eysan-deniz
9.9.2015 10:38:33
Merhaba,
ilk defa bir yazınızı okudum diye anımsıyorum iyi ki de okumuşum dedim sona doğru.
Tatlı bir tebessüm ve ah çekişle birlikte,
akıcı sorgulayıcı tasviri sağlam güzel bir yazıydı çünkü..

Sevdiğin kişi aynan olmalıdır diyen boş konuşmamış elbet,
geçmişini geleceğinle harmanlayıp seni sana gösteren biri.!
Güzeldi.
Tebriklerimle...
grafspee
grafspee, @grafspee
9.9.2015 10:29:34
her sabah uyanıp gözgöze geldiğinde tekrar tekrar Yaratıcı'ya şükran duyacağı bir aynası olmalı insanın(söz konusu fiziksel güzellik değil), öyle ki hiç kırmasın onu, çünkü kırık ayna kendinden çok kıranı çirkin gösterir.

elinize sağlık, saygılar.
beren yılmaz
beren yılmaz, @berenyilmaz
9.9.2015 07:54:49
10 puan verdi
her kezin bir aynası olmalı sadece aşkı anlatan :) güzeldi ..isteyen kendine yonta bilir..tebrikler.
meselci
meselci, @meselci
9.9.2015 01:18:01

Merhaba yüreğine olsun.

Gerçeği saklayan aynaların canı cehenneme.

Duyguları ve güzellikleri olduğu gibi yansıtan aynalara ise 'Kırılmasınlar hiçbir zaman.' demek istiyorum.

Yazı nasıl mıydı?
Bir içim su gibi, bir çırpıda içtim.

Selametle...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL