Gün geldi ağladığım günlere ağladım. hz. ebubekir
yalciner17
yalciner17

458-ardahan öyküleri- celil ağanın fırını- varyant-

Yorum

458-ardahan öyküleri- celil ağanın fırını- varyant-

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

654

Okunma

458-ardahan öyküleri- celil ağanın fırını- varyant-

Hilmi koşarak telefonu açtı.
- Alo!.. Buyruzzz! Burası Celil Ağa’nın fırını... Evetsss...
Karşı taraftan:
- Kars garajı karşısındaki fırın mı?
- Evet!...
- Ben....., kiminle görüşüyorum?
- Pakistan Kralı Rıdvan Zonğvay’la!...
Karşıdaki şahıs afalladı. Kim bu, diye.
Adamcağız yeniden sordu.
- Kardeş sana zahmet garaja bir bakıp gelsene: Son araba gelmiş mi?
Hilmi’nin aklı çocukların işlettiğine gitti. Halâ karşıdaki kişinin gerçek kişi olduğuna inanamıyordu.
- Cırbağalar (kurbağalar)!..Beni oynatmayın! Hamur geçiyor. Feramuz Usta kızacak yoksa.
- Yahu kardeşim... N’lur bir bakıp gelsen şu garaja.
Hilmi adama inanmadı.Telefonu kapadı. Adam ne yaptıysa iflah etmedi. O esnada Feramuz Usta;
-Ola!.. Hilmi. Kitapsız. Hamuru kes. Hamur geçiyor.
- Geldim. Feramuz Usta!
- Telefondaki kimidi Kurban-i Can
- Dalgacının biri ne bilem baba.
- Beç (deli) başan senin. Bir de büyük bir adam olsa eger arayan!..
- Yok! Ya. Bu çocukları başıma zeten siz sardınız.
- Ne olur? Oradan bir sorsaydın ya arabayı.
.......................................................
Bir saat falan sonra...
Fırının kapısı açıldı.
Dışarıda... Ardahan’da kışın ne olur? İşte o! Ve...
İnsan sesleri... Işıklar...
Araba homurtuları...
Telefondaki adam. İçeriye adımını attıktan sonra:
- Rıdvan Zonğvay kimdir? Onunla konuşacağım.
Feramuz Usta durumu anladı. Hilmi’nin bu kaçıncı vukuatıydıki.
Elektirikler bir haftadır gelmiyordu.
Fırın işçileri yorgundular. Zaten şaka -şenlik olmasa vakit hiç geçmezdi.
Hilmi hapahapdan:
- Rıdvan Zonğvay benim beyim.Telefonda konuşan bendim.
Çocuklar! Burayı arayıp işletirler. Ben de sarf (yanlış) anladım.
- Ben merak ettim. Bu: Rıdvan Zonğvay ismini nasıl keşfetttin. Onu soracaktım.
Soruyu soran kişi dışarılarda okumuş bilgili- görgülü birisiydi.
Sıkıyönetim zamanıydı... Herkes herşeyden nem kapardı.
Bu yetkili kişi Hilmi’nin bu kurgusuna. Bu tasarımına hayran kaldığından kalkıp gelmişti.
Hilmi bilmeden böyle kurguları çok yaptığını söyledi. Hatta: Okumadığını söyledi.
Hilmi cevap verirken o ara un çuvallarının arasından bir baş,undan beyaz olmuş bu baş konuşmağa başladı: Hoçuvanlı stajyer delilerden: "Cece"konuştu:
-A! Ha! Hilmi! Pakistan Krali Rıdvan Zonğvay! Budur ha bu!..


Yalçıner Yılmaz 08/04/2008

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
458-ardahan öyküleri- celil ağanın fırını- varyant- Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz 458-ardahan öyküleri- celil ağanın fırını- varyant- yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
458-ardahan öyküleri- celil ağanın fırını- varyant- yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL