Okuduğunuz
yazı
3.8.2015 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
...
...
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KÖTÜLERE BİR ŞEY OLDUĞU DUYULMUŞ MU HİÇ? SAMİ EMEKLİLER ŞEYTAN YAŞADIKÇA YAŞAYACAKLAR Kİ, ZEBANİLER İŞSİZ KALMASIN... SADECE ŞU BİLİNMELİ Kİ, SAMİ EMEKLİ'NİN GERÇEK HAYATTAKİ VERSİONU, ADAŞI, MESLEKDAŞI OLAN SAMİ HOCAM O ENGİN HOŞ GÖRÜYLE BEZENMİŞ YÜREĞİYLE BİR MELEKTİR. VE ŞEYTANLA HİÇBİR İŞİ OLMAZ... BEĞENİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.SAYGIYLA
Bence hemen bitirmeyin; zira suyun gözünü bulmuşsunuz :) Gerçekten hem eğlenceli hem de kaliteli bir yazı. Bu ikisini bir arada bulmak çoğu zaman mümkün olmuyor. Kutluyorum Kemal Bey.
Sami Emekli'nin Sarımsaklı maceraları bitmez elbette..."Birisi" kaşındıkça Sami Emekli'yi yeni bir macerada ifşa ederiz elbette...:) Beğeniniz için çok teşekkür ederim.Saygıyla...
Bu gün hanımla kulaklarınızı çınlattık. Ben ona, Aynur Engindeniz'in yazdığı seri öyküleri mutlaka oku dediğimde bana, ben hepsini okudum, ama sen okumamışsın, dedi. Okudum tabii ki, nerden çıkarttın bunu, diye sorunca da altlarında yorumların yok, dedi.
İnanın ki, Aynur hanım, her gün yayınlanan ortalama otuz yazının hepsine girip bakıyorum ve okunmaya değer bulmadıklarımdan ya hemen çıkıyorum, ya da az bir gelecek gördüklerime teşvik edici bir tebrik bırakıp öyle çıkıyorum. Lakin FAVORİ LİSTEMDE KAYITLI SİZİN GİBİ USTA YAZARLARI ADETA HAZMEDEREK OKUYORUM. NE VAR Kİ, YA İHMALDEN, YA DA DALGINLIKTAN YORUM YAZMADAN ÇIKABİLİYORUM... Eşime de cevaben aynı şeyleri söyledim. O inandı, lütfen siz de inanıp bu kusurumu hoş görün. SAYGILAR
Bakalım diğer bölümde daha neler öğreneceğiz. Eyvallah Sami emeklisinin ‘’WANTED ‘’ dikkat! Aranıyor izlenimi veren bir siması olsa da yine de böyle alavere dalavere işlerin içinde olacağı hiç aklıma gelmezdi.vay be neler oluyormuş hayatta
.Sami Emeklilerin kaybettiği görülmüş mü hiç?... Sami Emekli, kırkından sonra azan tiplerden...teneşirde paklatmamız gerek ama daha bir sürü macerası var, onları da yazalım, ondan sonra paklarız.....Beğeniniz için teşekkür ederim Sevgili Serhat Bingöl dostum..Saygıyla
guzel yuregınıze kalemınıze saglık bukadar degerlı paylasımlarınız ıcın tsk ederım mukemmel yazmısınız samı hocanın sonu ıns ıyı olur :))devamını sabırsızlıkla beklıyorumm saygılar kıymetlı hocam KEMAL bey selam dua ıle kalın
Senin babacuğun bu günlerde sıcaklardan çok muzdaripmiş de, bilgisayarın başına geçip okuyamıyormuş da, yazamıyormuş da, muş muş muş... Neyse ki bu gece bir yazı paylaşacakmış. Okumak için beklemelerdeyiz.. Eminim bizleri gene gülmekten öldürecek... İnşallah canımı çok yakmaz...Beğeniniz için teşekkürler. Saygılar...
Acınası mı? Kime? Niye? Ben Sami hocanızı sıkıştırıyor değilim. Öykünün kahramanının adı Sami Biberoğulları değil, Sami Emekli.Adaşlıkları dışında bir akrabalıkları yokmuş, pembe boyalı yorumu okumadınız mı, orada öyle diyor... Beğeniniz için teşekkür ederim.Saygıyla...
Daha önceki yazılarından okumuş ve tanımış olduğum Dalavere Dilaver'in öyküsüne Emekli adaşım ve meslektaşım Sami'yi de dahil eylemişsin. Eeee ''Alma masumun ahını çıkar aheste aheste'' demişler. Adaşım ve meslektaşım fena bir kazık yiyecek anlaşılan
Allahtan bu adaşla uzak yakın bir alakam yok. Mesela benim bana dayı diyen bir yeğenim yok, eşim bırak sigara içmeyi neredeyse sigara yüzünden neredeyse beni boşayacak ))))))))
Velşhasılı kelam güzel bir öykü olmuş. Sonunu merakla bekliyorum.
cevabi yazıyı yazdım. Bu gece huzurlarınızda olacak.
Ben bu sıcaklardan çok muzdaribim. Pelte gibi olduğum için ne yazı yazasım geliyor ne de okuyasım. Yine de disinin üçüncü bölümü gece 24.00 dan sonra bu sayfada olacak.
canım hocam, ona bakarsan sen Sarımsaklıda da oturmuyorsun...bir tek torun benzerliği var, onu da özlediğimiz için anmış olalım dedik... bu bölümler azcık "dolap beygiri" isimli filmin kurgusundan devşirme... geçenlerde bilgisayarda filmi seyrederken filmdeki Şener Şen karakterine uygun bir Sami Emekli yazayım diye çıktım yola... benim Paşazade öykülerindeki iki başrol karakteri de bi ufaktan misafir ettik.. korkma evini almayacaklar elinden, sadece yengeden aldığı parayla atlatacaklar bu felaketi...zaten benim Paşazade serisinin kurgusu iki dolandırıcı kanka ama dolandırıcılıkları hep ufak tefek işler ama Paşazade bunların ceremesini hep cezaevini boylayarak çekmekte...burada da aynı kurgu üzerinden bir kulaklarını çınlattım... maksat eylenmek... öyküyü bağlayıp the end yazacağım zaten...rövanşı beklemedeyiz... sen iyice tembelleştin artık... silkinip kendine gel gari...selamlar...
Bir de baktım ki kendi kendime gülüyorum. Yapmayın yazıktır, hele ki uyanığım diye geçinenler yok mu? Hayatta en büyük (hadi kazık demiyim) darbeyi de onlar yerler. E hak da etmiyor değiller yani, canımıza değsin.
Bu arada, yorum okumak ayrı güzeldir. Bedri Abinin eşine evi kimseye gösterme demesine de bayıldım yani :)
** Geçen gün de okuduğum yazıya öyle dalmışım ki, mis gibi bir koku geliyor bir yerden. Kızım dedi ki; -Anne ne zamandır balık yemedik. -Ara babanı akşama bizi balık yemeğe götürsün.
Aramış. Mevsim balık mevsimi değil demiş. O hala canım balık istiyor diyor. Bir daha ara dedim, bir yandan da gülüyormuşum. O sırada mutfağa gitmiş. Mutfaktan dumanlar çıkıyor. Buzlukta dört parça somon vardı, Kurban Bayramı gelmeden pişirmek istemiştim. Fırın poşetlerine koyup fırına attım. Sonra işime başlamadan yazdıklarınıza bir göz atıyım dedim, demez olayım.
İnsan gerçekten okuduğu cümlelerin içinde yaşıyor.
Okumak başka güzel, okunmak bir başka. Tebrik ederim. Saygıyla.
Yine enteresan olmuş bu bölüm. Valla, tüm kahramanlar dalavere aslında hikayede. Birbirini kazıklayan kazıklayana. Ancak, tebessümler yanında, akıl da veriyor bize yazı. Hayata, hayatın acı gerçeklerine karşı dikkatli ve hazırlıklı olmalıyız. Güzeldi güzel.
Yapma be Kemal kardeş" Kıyma garibime.Alma elinden evini. Gerçi "Şeytan azapta gerek" diye bir söz var. Ama olsun memur emeklisinin tek serveti evidir. Yazının o kadar etkisinde kalmışım ki, hanıma bağırdım. "Sakın ben olmadan evi kimseye gösterme." "Efendim ?" "Yok bişey yok." "Kahvaltı yapmadın ya.Şekerin düştü yine. Saçmalıyorsun. Kahvaltı hazır. Şu aletin içine düşmeden gel iki lokma bir şeyler ye." Hanım haklı. Ben kahvaltıya gidiyorum. Bak tekrar diyorum. Kıyma Sami Emekli ye . Alma elinden evini.
Canım komutanım, biricik dostum Sami hocama kıyabilir miyim hiç, azcık paralarını aldık mı yeter... Sami Emekli'ye koymaz o kadarcık para...Beğeniniz için çok teşekkürler...SAYGILAR
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.