4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
866
Okunma
Doğanın bünyesi de tıpkı insan bünyesi gibidir. Bünyeyi besleyen bir dolaşım ve boşaltım sistemi vardır.
Bu nedenle büyük ırmakları bünyemizin atardamarlarına, küçük su kaynaklarını ve dereleri de kılcal damarlara benzetebiliriz.
Düşünün ki bir atar damarınız kesildi, ondan beslenen tüm kılcal damarlardan da kan kesilir, bünye tümüyle ölür.
İlk bakışta her yerde su var gibi gözükse de devri daim eden su miktarı doğada sınırsız değil, tıpkı bünyemizdeki kan gibi sabit miktardadır. Bir havzadaki suyu kontrol altına aldığınız zaman, bu havzadan devri daim yoluyla beslenen diğer bütün havzalardaki hayat da duracaktır.
Açgözlülerin doymak bilmeyen ihtirasları, ne yazık ki bu gerçeği görmelerini perdelemektedir. Her derenin üstüne HES adındaki ergonomik ve ekonomik olmayan projeleri hayata geçirmek için, her türlü projeye onay veren hükümet, birinci derecede en ağır bir vebal ve sorumluluk altındadır.Ülke genelinde kaç proje ihaleye sunulmuş bunları açıklayacağım tek tek!!! Aklınız durur!!!
Nihai anlamda su kaynaklarını ele geçirerek, milleti ve doğayı tümüyle susuz bırakarak, tümden ölüme mahkum edecek olan uygulamaları, uçan kuşlar, meleşen koyunlar kuzular, toprakta karıncalar, kelebekler, arılar, mini mini kırçiçekleri ağaçlar, ormanlar ve milletim adına tümüyle şiddetle protesto ediyorum.
Onların tek derdi, para, para,
Düşmeden başınız dara,
Oy vermeyin gelmesinler iktidara!
Şaban AKTAŞ
07.03.2015