8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1027
Okunma

Dünkü haberlerde ( 03.03.2015 ) Bilmem dikkatinizi çekti mi HDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ile bir Emniyet yetkilisi arasındaki diyalog?
Kadınlarla ilgili özel bir gün yaklaşmaktaydı. Yahu özel gün dediysem kadınların o malum özel günlerinden bahsetmiyorum. Dünya Kadınlar Günü mü yoksa Dünya Emekçi kadınlar günü mü olduğuna bir türlü karar verilemeyen günden bahsediyorum.
Bizim ülkemizde ev kadınları evde yan gelip yatıyor zannedildiği için pek de emekçi gözüyle bakılmaz onlara. Dolayısıyla da gün eğer Dünya Emekçi Kadınlar günüyse ev kadınlarının kıçlarını kırıp evde oturması gereken bir gündür(!) Yok Dünya Kadınlar Günüyse eyvallah. ‘’Tüm kadınların günüdür’’ der, öper başımıza koyarız.
Her neyse…İşte bu özel günün yaklaşması münasebetiyle pek çok siyasi parti gibi HDP de çeşitli yerlerde etkinlikler düzenliyor. Bu etkinliklerden biri de Iğdır’da Zübeyde Hanım Bulvarında ‘’Özgür Kadınlar Kongresi’’ tarafından tertip ediliyor. Lakin etkinlikte bir gerginlik yaşanıyor.
Gerginliğin sebebi etkinliğin yapıldığı alana Abdullah Öcalan’ın posterinin asılması. İl Emniyet Müdürlüğü ( Sanırım Valinin emriyle ) bu posteri ( Ya sa pankartı) İndirmek istiyor. Mitingde bulunan HDP Milletvekili Pervin Buldan da ‘’ İndiremezsiniz ‘’ Diyor.
Ortaya trajikomik bir manzara çıkıyor.
Emniyet yetkilisi ‘’ Yaptığınız suçtur. Kanunsuzdur ‘’ Diyor. Buna mukabil milletvekili de ‘’Asıl sizin yaptığınız kanunsuzluktur, suçtur’’ diyor.
Şimdi…
İşin aslına bakarsanız ikisinin de elinde sağlam deliller var birbirlerini suçlamak için.
Emniyet yetkilisine göre:
1. Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması,
2. Slogan atılması,
3. Ses cihazları ile yayın yapılması,
4. Terör örgütüne ait amblem, resim veya işaretlerin üzerinde bulunduğu üniformanın giyilmesi. Suçtur.
Tabii ki burada hemen akla gelen ‘’ Madem suçtur o halde suçluları toplar alırsın içeri’’ denilebilir ama binlerce insanın hangi birini alırsın. O zor. Onun yerine hiç olmazsa o resimlerin indirilmesini sağlayarak oluşmuş olan suçun devamını engellemeye çalışmıştır emiyet görevlisi
Milletvekili Pervin Buldan’a Göre:
Madem ki pkk bir terör örgütüdür ve Abdullah Öcalan da - hapiste olsa bile- bu örgütün başıdır o halde bizzat kendisinin hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin bir milletvekili olarak onunla görüşmesine nasıl izin verilmektedir?
Kadın açık açık diyor: ‘’ Asıl suç işleyen sizsiniz. Ben bir milletvekili olarak o resmini indirmeye çalıştığınız şahısla devamlı görüşüyorum’’
Pervin Buldan’ın söyledikleri de doğru. Bizzat şahit oluyoruz. Yani öyle gizli kapaklı değil. Açık açık terör örgütünün başıyla görüşüyor, ondan talimatlar alıyor , onun mesajlarını tüm tv kanallarında okuyor falan filan…Artık vaka-i adiyeden olan olaylar.
3713 Sayılı Terörle Mücadele kanununun 7. Maddesine göre Emniyet yetkilisi Haklı
Resmi indirilmeye çalışılan Abdullah Öcalan ile Milletvekili sıfatıyla sık sık görüşebildiğini bayan etmek suretiyle Pervin Buldan da haklı.
Dünden beri Nasrettin Hocanın kedi ve et fıkrasındaki gibi sorup duruyorum:’’ Kedi eti yediyse kedi nerede? Yok bu kedi ise et nerede?’’
Neticede ortada bir suç var ama suçlu yok!!!
Ya da suç yok ama suçlu var
Bir başka olasılık: Suç da yok, suçlu da yok
Bir diğer olasılık : Suç da var suçlu da var.
Dört bilinmeyenli bir denklem olarak görünse de aslında başka bilinmeyenler de var:
Ortada bir suç yoksa niçin bir milletvekili ve bir emniyet yetkilisi birbirlerini kanunsuzlukla suçladılar?
Ortada bir suç varsa asıl suçlu kim?
Ona bakıyorsun o haklı, buna bakıyorsun bu haklı. E artık birileri çıkıp ‘’Sami Hocam sen de haklısın’’ desin yoksa bu işin içinden çıkamayacağım ben.
Ya da en iyisi ben yine başka konulara takayım kafayı. Tabii ki tarihle ilgili olsun. Mesela Kanuni Sultan Süleyman’ın kanunu var mıydı? İyi bir kanuni miydi? Eğer öyle ise ona kanun çalmayı kim öğretmişti? En güzel hangi parçaları çalardı? Ünlü kanuni Tatyos Efendi ile Kanuni Sultan Süleyman arasında bir akrabalık bağı var mıydı?
Evet evet…İşte yeni araştırma konum. En azından şu yukarıdaki olay gibi karmaşık değil. Kolları sıvayayım bir an önce.