17
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1439
Okunma

Pek çok yarım kalmış öyküm var. Bende tüm olan ne var ki zaten. Birini sonunu okumadan anımsamaya çalışarak devam ettireceğim.
Gece hiç uyumadığı belliydi elinde sinirle tuttuğu sigara dumanını havaya üflemesinden. Bütün kasabayı eziyordu sanki ayakları altında. Yere hırsla tükürdü. Onu seviyorum diye aldatan kızı düşündükçe adeta cinleri tepesine çıkıyordu.
Ne anlama geliyordu onu bekletmesi,onun gelmemesi. Aklı almıyordu bir türlü. O nasıl gelmezdi. Oysa
onu her haliyle sevdiğini ona belli ediyordu.(burada kıza verdiğim ismi unutttum) Ah Hülya,bunu bana
nasıl yapabildin dedi. Seni sevdiğimi biliyordun. Seviyorsan gel deyip,sonra kendin gelmemek. Bir an düşündü. Sahi bu kız, ne yer, ne de zaman belirtmişti. Nereye gelecekti. Ah salak kafam ah! Evet, bu sadece bir oyundu. Bu oyunun tuzağına düşmüştü.
Elindeki sigarayı yere atıp, ayağıyla ezdi.Ağzında kalan, arka arkaya içtiği sigaraların acısını tükürdü.
Hülya’nın evlerinin önünden geçerken dönüp bakmadı.Gözleri yerde, kaşları çatık,düşünceler arasında hızla uzaklaştı oradan.
O günü nerede,nasıl gezdiğini,ne yaptığını bilmeden geçirdi.Onu düşünmeden duramıyordu aldatmasına rağmen. (Burada yine araya gireceğim. Erkekler bir sevgili ya da eşle yetinmezler bilirsiniz.Aynı yol üstünde bir çok kız daha vardı. Biraz gerçekçi olmalıyım değil mi?) Yüz adım geçmeden bakışları başka bir kızın, yani onun ikinci numarasının evinin önünden geçerken penceredeki
kıza bir selâm çaktı. Askerce değil tabii. Elini usulca başına götürdü. Kız henüz çocuk yaşta denilebilirdi. Heyecanlanarak içeriye kaçtı. Ah be dedi. Hepiniz aynısınız. Biri geleceğim der gelmez,diğeri kaçar..
Az sonra kahvede arkadaşlarıyla oyun oynarken yine gecenin uykusuz geçen ağırlığı altında yorgun ve bitkindi. Bir kaç oyundan sonra kalktı:
"Bana müsaade arkadaşlar. Uykusuzum. Eve gidip yatacağım."
"Eyvallah, güle güle.Akşama görüşelim ha!"
Onu görebilir miydi? Şöyle bir uzansa evlerine doğru. Görse sanki ne olacak. Neden Hülya neden, gelmedin? dedi kendi kendine. Evine gitmedi.Yolu üstündeki bir lokantaya girdi.İçip, sarhoş olup unutacaktı her şeyi. Onu, ötekilerini.. Kim girmişse hayatına..hepsini..( Burada da bir söz söyleme gereği duydum.Zaten erkeklerin güçlükler karşısında yaptıkları budur. içmek,kendinden geçmek.Oysa
yapılacak ne çok şey vardır.Nedense kısa yola saparlar.)
Az sonra elinde rakı şişesi Hülya’nın az ilerisindeki ağaçlık alana yürümektedir. Hülya üzüntüyle bakar ve söylenir. "Sadece beni sevip sevmediğini anlamak istemiştim. Bu küçücük kasabada deli mi oldum gece yarıları seninle buluşacak. Yazık! Hemen de bırakmışsın kendini. Bu halin bana senin beni sevdiğini söylüyor. Ben öğreneceğimi öğrendim.."
Öykü devam eder. Sonu bende gizli..
03. 02. 2015 / Nazik Gülünay