6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
923
Okunma

Dünya da kaç elma ağacı var?
(" Bu da soru mu şimdi? Bilsek ne olacak bilmesek ne?"
Evet haklısınız. Ama durun. Daha yeni başladık. Türkiye de kaç elma ağacı var?
( "Yitirmezsek bulduk belayı. Allah’ım sen sabır ver…")
Peki, peki kızmayın. Soruyu biraz daha basitleştirelim.
Bulunduğunuz yerde, bahçenizde kaç elma ağacı var?
("Bizim bahçemiz yok. Biz apartmanda oturuyoruz. Sitenin bahçesi bile betonlarla kaplı.")
Benim de yok bahçem. Elma ağacım da yok. Bizim sitede de dikili tek bir ağaç yok.
O zaman şöyle yapalım. Üzerinde elmaları olan hayali bir ağacımız olsun. Meyvelerini toplayalım. İkiye kesip karıştıralım. Sonra ikişer yarım, ikişer yarım ayıralım.
Bir elmanın diğer yarısı ile eşleşe bilmesi çok uzak bir ihtimal. Matematik olasılık kuralları
öyle diyor. Milyonda, trilyonda bir ihtimal…
Tahmin edebiliyorum. Yeterince sinirlendiniz. Buraya kadar okumuş olmanız bile büyük özveri.Nereye mi varacağım? Demem şu;
İşte evlilikte bu elma örneğinde olduğu gibidir. Her insanın eşi diğer yarısıdır. Her yarı diğerini kendi rengine, olgunluğuna, hoş kokusu na güvenip küçümsemeyecek, tenkit etmeyecek, horlamayacaktır.İki yarımı bir bütün olarak görecek, ona göre davranacak ve MUTLU OLACAKTIR…
Şayet böyle olmazsa! O zaman da şimdi anlatacağım gibi olur;
Adamın biri evlidir.
( Bu adamın biri hep vardır. Nerelidir? Adı nedir? Yaşı kaçtır? Bilmesek de o hepimizin tanıdığıdır.)
Evliliğinin üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen, mutlu değildir. Adam ne söylerse söylesin, eşi tam tersini söylemektedir. Çok çaba göstermesine rağmen, eşini bu huyundan vaz geçirememiştir.Bıkmış usanmıştır adam…Son çare karısını ırmağa atmaya karar verir.
Yola çıkarlar.Yol üzerinde sararmış, hasat zamanı gelmiş buğdaylar görürler. Adam son umutla;
"Hanım, buğdaylar da sararmış, yakında biçerler" der.
" Hayır. Buğdayları biçmezler. Başaklarını makasla keserler."
Biçerler, keserler derken son umudu da tükenen adam karısını ırmağa atar.
Kadın suda bata çıka sürüklenirken, adamda ırmağın kenarından koşmakta, bir taraftan da bağırmaktadır,
" Hanım. Biçerler de suya atlayıp seni kurtaracağım."
Hanımı suya gömülmüştür. Konuşamaz. Ancak;
Bir kolunu sudan çıkartır. İki parmağını oynatarak makas işareti yapar…
Netice?Kadın boğulur. Adam da kurtulur.Tahmin ediyorum aklınızdan geçen soruyu.
" Peki, adam yakalanıp ne ceza aldı? "
Hayır, adam yakalanmadı.Aslında;
Ne böyle bir adam, ne böyle bir kadın vardı.
Hatta böyle bir olayda yaşanmamıştı.