- 1691 Okunma
- 31 Yorum
- 0 Beğeni
ÜZGÜNÜM
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
İptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal
İptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal
İptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal
İptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal iptal
İptal iptal iptal iptal
YORUMLAR
Şu anki gençliğimizle ilgili duyduğunuz üzünç ve endişeyi yıllaröncesinden birileri duydu feryad etti,mücadele verdi.Ödülleri işkence ,sürgün,vatandaşlıktan atma ve ölüm oldu.Endişen doğrultusunda birşeyler yapmanın gereğini hissediyorsan(ne zaman,nasıl ,neden,kim vb) soruların yanıtını doğru bulman gerekiyor.Sığlıktan kurtulmuş doğru yanıtları bulduğunda eminim ki gençliğimiz suçlamak yerine gerçek suçlu olanları rahatlıkla bulacak,kendine daha doğru ,daha aydınlık daha gerçekçi bir yol bulacaksın.Sadece gözle görülenlerden üzünç duymak hiçbir zaman yeterli olmamıştır.Taşın altına eli sokmak gerekiyor.Tıpkı M KEMAL ATATÜRK'ün yaptığı gibi.
Yüregine saglık arkadaş.öyle bir yaraya tuz döktünüzki bilmiyorum artık ne desem
yazdıgınız bu şiir varya hani MAHSUNİ babanın şiiri bunu türkü olarak söyleyen sahsın önceki dönemde miletvekiliydi.ve bu esere izin vermeyen devletin işlettigi tv kanakı kral tv.
bunu burdan kınamak istiyorum umarım katılır arkadaşlar bu fikrime.saygılarımla.eger merak eden varsa TÜRKÜYÜ SÖYLEYENİN İSMİ FARUK DEMİR dir.
SEVGİLİ BURCUM!
yazını dün okumuştum ama yorum düşemedim...
yazdılarının hepsi çok güzel ve isabetli şeyler.. Ve d eçok acı şeyler aslında...
Ama asıl güzel olan bunları gencecik bir yüreğin haykırmasıdır. Pırıl pırıl bir Cumhuriyet sevdalısının...
Seninle bir kere daha gurur duydum canım....
Analar babalar
uyanın ve ülkemin geleceğinin üzerine örtülmeye çalışılan karanlıkları yırtacak evlatlar yetiştirin
yetiştirin kiyarınlarımız aydınlık ve huzurlu olsun..
ALNINDAN GURURLA ÖPÜYORUM BURCUM
SEVGİMLESİN
...ve bunu yazan irdelediği sorguladığı "yeni nesil" arasından pırıl pırıl bir genç kızımız !
Şu fazla demeyeceğim gibi, anlatılamayanlar bile var diyeceğim sevgili Burcu....
ve kutlayacağım yüreğini öpeceğim alnından onurla !
umudum Burcu ların sayısının sandığımızdan fazla olması ve dahası artmasınadır !
bitimsiz sevgimle...
ASİ-L
"ATATÜRK"
bu sadece bir cümle değil-dir...
bu sadece bir isim- soyisim hiç değil-dir...
"ATATÜRK tek başına bir ülkedir"
ve
bunu idrak edemeyip hazımsızlık çekenler birgün pişmanlığın cehenneminde kavrulurken çaresizliğe-de kahretmek zorunda kalabilirler...
tıpkı "saddam" dan kurtulmak isterken ülkesini kaybedenler gibi olmamak için önce "insan" yetiştirmeyi öğrenebilmek dileği ile...
teşekkürler burcu şener, saygı ve selam ile...
Sonunda istedikleri oldu..Tüm tersaneler ve kaleler işgal altına alındı..Bir ülke için en büyük kale coşkulu gençlik, en iyi tersane ise biliçli toplumdur.Biz her ikisinide cumhuriyetin kuruluşundan bir zaman sonra Sn.Menderes ve Sn. Demirel döneminde kaybettik.Darağaçları coşkuyu , mapusanelerde toplum bilincini köreltti.Ondan sonra da hep bir uğultu gibi cılız ve sönük siyasetçilerle geleceğimizi yedik.Yemeye devam ediyoruz tüm hızımızla.
Günün yazısı için tebrik ederim sizi :) Teşekkürler..
Tebrikleri yazıya yorum yapan ve ülkesini, Cumhuriyetini düşünen Mustafa Kemalimi hakkıyla seven ve onu anlayan tüm dostlarım adına alıyor ve bu yazının bugün günün yazısı olmasından dolayı onur duyuyorum.
Sevgili Secaattin (Toynak ) abimin dediği gibi umut var galiba.
Bilinçli ve ülkesini düşünen insanlar oldukça ( ki gelen yorumlardan bunu anlıyorum ) umudumu yitirmemem gerektiğini bir kez daha kavrıyorum.
Teşekkürler DOSTLAR!
BÖyle bir yazıyı okumak bana umut verdi şu günlerde insan müsfettesi birinin çıkıp ben humeyniyi seviyorum dediği günlerde bu nedenle insanların korkutulduğu hem türklükten hem islamiyetten hemde MUSTAFA KEMALDEN bizi ayırmaya çalıştıkları günlerde Ülkemizde birileri çıkıp insanları dinle kullanıyor
birileri çıkıp Atatürkümüzüzü kulanıyor ne dünya ama peki varmıydı böyle şeyler onun döneminde yoktu tabi çünkü o Oğuz kağanın torunuydu ne zamanki o gitti ve işgal harekatı başladı kesinlikle ideolojik bir şey değil ama ondan sonra bu ülkeyi yıkmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmeyen hükemet yok
Koş ey Ata koş Gidiyor elden vatan
Hattı müdafa yok demiştin
Artık hakkı müdafa bile yok ey Ata
koş imdada
Bİr kez çat kaşlarını
Azarla bizi ve o mavi gözlerinle karadeniz gibi bak
KOŞ EY MUSTAFA KEMALİMİZ İMDADA
Sn. Neslihan Yazıcılar
Güzel bir dilekte bulunmuşsunuz teşekkürler...
Ancak, sizce gerçekten de Allahın c.c. takdiri ile erken bıraktığı bu ülkeyi görüp rahat uyuması mümkün mü ?
Yoksa bizler elbirliği ile onun değerlerine sahip çıkamayıp kemiklerini mi sızlatıyoruz ?
Hemde dilimzde onun adı, elimizde onun bayrağını taşırken !
Saygılarla
Heyyyy...bu ne güzel bir gün tanrım ? günün şiiri ve günün yazısı da iki çok sevdiğim dostum tarafından paylaşılmış...BU BENİM İÇİN ÇİFTE MUTLULUK OLDU :)
Yazını ve ödülünü çok geç farkettiğim için üzgünüm..şimdilik sadece yürekten kutluyorum seni bebişim :)
sabah tekrar okumak için döneceğim sayfana...
Sevgimle...
ASİ-L
Değerli Kardeşim
Atatürk'ün Gençliğe hitabından yola çıkalım...
Hangi kanalda seyredebiliyoruz ya da okuyabiliyoruz tüm limanlarımızın satıldığını ?
" Bu haber niteliği taşıyan, asla ve asla es geçilmemesi gereken hassas bir konudur ! "
Bütün kalelerin zaptedilmesi konusunu da bugünkü uyarlaması ile öz/elleştirme desek ?
Basında kınamak yerine alkış var ! Ülkemize yatırım yapılıyor diye
Millet fakr ü zaruret içinde harap ve bitap mı ?
Evet !...
Kaldırım kenarında, sonunun ne olacağını bilmeden gece yarılarına kadar müşteri bekleyen (namusumuz dediğimiz kadınlarımız ) insanlarımız gün be gün artıyor mu ?
Evet !...
Var mı onların hayatını içeren bir haber ?
Hayır !...
Hala kokain kullanıp, satıp içeri atılan mankenlere haber yapılarak aslında onların ne kadar da masum oldukları haberleri pompalanıyor !
Toplumca ağlayalım... yazık... ne işi var uyuşturucu kullanan garip mankenlerin hapishanede değil mi ?
Daha yazacak o kadar çok konu var ki !...
Bir başka sitede bu konuya benzer bir konuda forum açtım... Uğradığım sözlü saldırıların ve özelden gelen üstü kapalı tehditlerin haddi hesabı yok...
Varsın olsun... Çok şükür ki;
Benim damarımda muhtaç olduğum kudret dolaşıyor....
Son olarak... size, anlamlı bir final yapayım bu yazınıza
Yazdığınız konu çok önemli olsa da; oylarla seçilen günün yazısı listesinde oldu mu ?
Hayır !...
İşte... oldukça manidardır...
İstersen bu günkü şiirlerin altına bak...
Kaç çeşit şak şak var !...
Sessiz kalmayı gerçekten bilsek; içi boş şiirlerin altı da boş olması gerekmez miydi ?
Hem de düzyazı dahi olamıyacak şiirlere ! " hadi adına şiir diyelim "
İçerde bin dert var
Her biri ayrı kanar
Saygılarla
KÜÇÜK BİR DÜZELTME :
günün yazısı ile ilgili yazdığım bölüm, yazınızı dün astığınızı zannetmemden ötürüdür ve gereken ilgiyi görmeyişini düşündüğüm için yazmıştım. Şu an hakettiği yerde görmek sevindirici
Rom@ntik tarafından 6/18/2008 12:22:36 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın romantik;
Televizyon değildir gençliği körelten... Bu kadar etkili ve gerçekten harika bir icadı yanlış amaçlarla kullananlardadır suç...
Her kanalda neredeyse günde çift dizi... gündüz programları ve tekrarlar hariç... Bizlere bu pisliklerden sıyrılmamız için yol gösterecek nitelikte az sayıda kalan medya kuruluşlarına destek veriyor muyuz ?
----------------------------------------------------------
Bir radyo televizyon öğrencisi olarak basın için söylediklerinizin hemen hemen hepsine katılıyorum tv derken aslında amacım tvnin içeriğiydi ve bize adapte ettikleri kendi adıma çok nadir tv izlerim ya da hiç izlemem çünkü bugün yayınlanan diziler, yarışmalar, programlar vs... hiç bir anlam niteliği taşımayan her hangi bir duyarlılıkla işlenmeyen reklam ve reyting dedikleri yarışı kendine amaç edinmiş olaydır.
Basın duyarsız (kastettiklerinizi ayırt ediyorum ) basın ilgisiz basın rant peşinde para peşinde ...
Ne yazık ki bir ülkenin basını satılınca arkasından da bu duyarsız gençliği görmek ihtimal değil istenilen bir şeyin başarıya ulaşması oluyor.
VAH HALİMİZE!
Dediklerinize katılmamak gerçekten mümkün değil ne mutlu ki siz duyarlı dostlarım bu yazıdan çıkarak bazı gerçekleri ortaya dökmektençekinmediniz. Ben de sizleri kutluyorum
ve
Toynak yani Secaattin abicim umut etmek çok güzel bir şey elbet ancak sevgili arkadaşımında dediği gibi yüzde ellisi genç olan bir ülkede ne kadar bizim gibi çıkar?
Yine de yitirmeyelim bakalım zaten bu yazıdaki esas maksadım burdan bir kişi bile okuyup kendisine acaba sorusunu yöneltmesidir.
Eğer bir kişi dahi bunu yaparsa ben amacıma çokça ulaşmış olacağım.
Sevgi ve saygılarımla.
seni kutlArım sevgili kardeşim...
irdeleyen,öz benliği için yüreğini hırpalayan güzel kardeşime helal olsun diyorum...
Sevgili Burcu...
12 eylü sonrası 1983 seçimlerinden sonra başladı her şey...
Özal liberal ekonomiye geçiş yapıyoruz diye devletin temel değerleriyle oynadı...O dönemde atıldı bu yozlaşmanın temelleri..
Bizler statüko yıkılıyor sevinmiştik...Az gelişmiş ülkelerin karakteristik özellliğidir,geçiş dönemlerinde kültürlerinde bellek kaybına uğrarlar.Emperyalizmin arayıpta bulamadığı ortamdır da ayni zamanda...
Benim gençlerim kavga etmeyecekler,bilgisayarlarında atari oynayacaklar,saç sakal bırakıp küpe takacaklar diye ne çok övünüyordu o zamanlar Özal...
Bu günler o günlerden hazırlandı...
Atatürk ve CUMHURİYET le hesaplaşmak,rovanş almak için final senaryoları yazanlar o günlerde de vardı...
Çocukarımızı yetiştirmekte toplum olarak belki bir takım yanlışlar yaptık...bu sadece çocuklarımız konusunda değil ki...Değerlerimizi yitirmekle,yozlşamaya karşı duyarsız kalmakla,güzel ananelerimizi unutmakla çok şeyleri yitirdik...
Gelinen noktada hepimizi biraz suçluyuz...
Ama ben senin kadar karamsar değilim sevgili kardeşim...aksine daha bir umutluyum...Cumhuriyet öyle kolay alt edilecek bir şey değildir...Yeni nesiller konusunda haklı olabilirsin ama bunlar istisnadır...Atatürk'e Cumhuriyet'e bağlı,milli kimliğinin bilincinde çok genç var bu ülkede...
Sen çıktın böyle duyarlı bir yazı yazdın...bu bir duruştur...çevrende senin gibi duyarlı Cumhuriyete sevdalı daha bir sürü arkadaşının olduğunu biliyorum...Bu yüzden çok rahatım...yarınlarından kuşku duymuyorum ülkemin...
Arayış içinde olan bu nesil uyanacak...hiç şüphen olmasın....
Bu yazını,yüreğini kutluyorum kardeşim...işte sizlerin varlığı değilmi bizi böyle rahat konuşturan...
teşekkürler...gerçekten geleceğimiz sizin gibi duyarlı gençlerdir...
Ben on puan diyor ve günün yazısı olacağına inanıyorum bu yazının...sevgilerle sevgili burcu....
Öncelikle herkesin sindiği bir ülkede
Gerek maddi kayıptan korkarak ve gerekse üzerine gelebilecek çeşitli baskılardan (!) jorkarak... sessiz kalan bir toplumda bu yazıyı yazmanızdan ötürü şahsım adına teşekkür ederim.
Böyle giderse... çok değil, yakın bir zamanda adını anmanın dahi suç olma ihtimali olacağı bir ülkede kaval dinleyenlerin arasından sıyrılıp ben buradayım... ATAM, bu VATANI bizlere emanet etti diyebilen insanlar azaldı...
Size ve cesaretinize minnettar olsam da; fikrinize katılmadığım bir noktayı irdeleyim istedim.
Televizyon değildir gençliği körelten... Bu kadar etkili ve gerçekten harika bir icadı yanlış amaçlarla kullananlardadır suç...
Her kanalda neredeyse günde çift dizi... gündüz programları ve tekrarlar hariç... Bizlere bu pisliklerden sıyrılmamız için yol gösterecek nitelikte az sayıda kalan medya kuruluşlarına destek veriyor muyuz ?
Kanaltürk... işadamlarına yapılan baskı sonucu firmalardan reklem alamadığı için ayakta kalamayıp satıldı...
Kendine saf belirlemeden doğru bir çizgide gitmeye çalışan benzer kuruluşlar da aynı tehlike içinde !
Cuhmuriyet gazetesi ilanları ile bas bas bağırıyor...
" Cuhmuriyetinize sahip çıkın " diye...
Kaçımız, Cumhuriyet ve Yeniçağ gibi gazeteleri alarak sahip çıkıyoruz ayakta kalma çabalarına ?
Cep telefonu ile görüşmek ya da mesajlaşmak için milyonlarca lira ödeyerek kontür alanların kaç'ı günde 40 - 50 kuruş ödeyip Vatanını düşünen medya organlarına destek veriyor ?
Herkes oturup, tam da KOYUN GİBİ kaval dinlercesine dizilerde kendinden geçiyor...
Altlarda pahalı arabalar, kadehli eller, bahçeli villalar, şatolar... kaval kaval dinleyip, aval aval bakıyor millet...
Taraf tutmak adına değil ama ATATÜRK çizgisinde olan ya da öyle bildiğimiz Tuncay Özkan Kampanya başlattı
" biz kaç kişiyiz " diye... 70 küsür milyonluk ülkede 1,5 milyon katılım var !
Herkesin dilinde bir ATATÜRK söylemi...
Ağzına yakışan da söylüyor, yakışmayanda...
Denemesi bedava : Basın, yayın organlarını diyelim ki ikna ettiniz ve büyük bir katılım amacıyla Cumhuriyetçiler toplansın dediniz...
Sizce kontür parasından fedakÂrlık edip kaç genç katılır ?
50 bin ? 100 bin ? 200 bin ?
yüzde 50' si genç nesil olan bir ülkede 200 bin genç toplayamazsınız !...
Bakmayın siz... millet koyunluktan vazgeçmediği sürece kaval " ÇALAN " eksik olmayacaktır...
" Yükselen yeni nesil " ... ( ! ) bizleriz haaa !...
duy da inanma
Saygılarla
birincisi, mustafa kemal'in yapmak istedikleri ve yaptıklarının üzerinden inönü silindiri geçmiştir ki, artık onun milleti düşman olarak gördüğü ispatlanmıştır..
ikincisi, mustafa kemal'in de bir insan olduğu unutulmamamalıdır..
abartmak onun değerini artırmayacağı gibi yermek de değerini indirgemez.. asl olan objektif bakıp doğru değerlendirmek, diğer milletler karşısında kendi değerlerimizin ister altın ister çöp mesabesinde olsun kıymetini hakkıyla bilmektir..
üçüncüsü, sözlerinizi atatürk duyar mı? kesinlikle belki...
saygılar selamlar.
Ablacım ve abicim yorumlarınıza 02.05.08 tarihinde yayınladığım ATAYA MEKTUP ( şikayet) isimli yazımın bir kısmıyla cevap vermek istiyorum.
Hiç mi vicdanları yok ? Hiç mi canları acımıyor? Bunlar nasıl vatan evladı bilmiyorum ATAM!!!
Geçmişine bu kadar nankör olan, bu kadar hain olan bu insanlar neye geldi?
Gel de İSTİKLAL mahkemelerini tekrar kur ATAM!
Bilirim ki bunlar senin bahsettiğin ASİL kana sahip değil. Öyle ya; o ASİL kana sahip olan hangi insan emir altına girer, hangisi uşak olmayı kabullenir, hangisi bir çobanın sürüsü olur.
Hayır ATAM hayır! Sakın donmasın kanın sana söz veriyorum, ben ve ben gibiler yaşadıkça, geçmişine sahip çıkanlar oldukça, ATA`larının kanlarının hakkını vermeye hazır olanlar oldukça sürü olmayacağız ATAM!
Evet belki şu an elimizi, kolumuzu bağladılar. Gözlerimizi kör etmek için uğraşıyorlar. Bir de utanmadan senin ilkelerini savunuyorlar sözüm ona. Zehirli mantarı süsleyip püsleyip önüme koyuyorlar. Yemeyeceğim ATAM açlıktan kıvransam da, ölsem de yemeyeceğim. Zihnimi köreltemeyecek, beni yavaş yavaş öldüremeyecekler.
Korkma sen ATAM korkma!Rahat uyu yatağında iktidar diye uğraşan bu gözü dönmüş gafillerin, oturduğu koltuktan başka bir şey düşünmeyen bu insanların karşısındayım.
Gelsinler, bulsunlar, vursunlar.
Biliyorum ki: MUHTAÇ OLDUĞUMUZ KUDRET DAMARLARIMIZDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR!
Kimse kabullenmeyecek elbet bu yazıyı okuduğunda, belki de ‘ hayır ben çocuğuma öğrettim, televizyon karşısında bırakmadım onu, izleme televizyon hadi git yat, dersini çalış dedim hayır hayır ben çocuğuma Cumhuriyeti öğrettim!’ diyeceksiniz.
Sevgili Burcu
Öylesi haklısın ki yazında üzülerek okudum bende…
Ben oğluma öğrettim Burcu o yüzden ebeveyn olarak içim rahat lakin bu kendi adımadır. Ya diğerleri ya hayatı sadece yaşamak olarak gören ideolojisi farklı mantıkla ilerleyen insanlar.
Özellikle yaşadığımız şu an ki yönetim, çok söze hacet yok.
Ama birlikten güç doğar ne kadar bilinçlenirse bir toplum yeniden ayağa kalkabilir.
Aslında içimde daha uzun tümceler var ama gerçekte ortada, duyarlı yüreğini kutluyorum o genç yüreğine teşekkürler.
Bir Türk Evladına yakışır düşüncenle daima bildiğinden şaşma Burcum.
Teşekkürler.
Neslihan YAZICILAR tarafından 6/17/2008 5:07:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili Burcu kardeşim,
Önce duyarlı ve güzel yazın için seni kutluyorum.
Mustafa Kemal'in devrimci yönünü görmeden ve devrimci ruhunu anlamadan o büyük lider hakkında ne dersek diyelim her söz muğlak kalır. Bugünkü gençiliği de 1980'i yargılamadan ve irdelemeden değerlendirirsek yine söylediğimiz ve söyleyeceğimiz her söz havada kalır.
Benim aklımdan silinmeyen bir görüntü vardır ki, beni bugün bile üzmektedir.
Kitapların toplatıldığı ve fikir gazetelerinin hasır altı edildiği yıllarda, bulvar gazeteleri boy boy çıplak kadın fotoğrafları basarak bunları satış noktalarında sergilemişlerdi. Yani, düşünmeyin ama ahlaksız bir toplum olmanızda ve her zaman belden aşağı düşünmenizde hiç bir sakınca yoktur, imasını yeni gençiliğin büyük bir kısmına iman gibi benimsetmek istemişlerdi. Ve ne yazık ki başardılar.
Devrimci ve ilerici ve hatta yurtsever bir gençliğin amentüsu düşünmek ve sorgulamaktır; ama erk buna izin vermedi. Bireyselcilik durmadan pompalandı, toplumcu düşünceler sindirildi; medyanın da gücünü kullanarak bugünkü gençlik yetiştirildi. Şimdi de senin yazında vurguladığın bir gençlik oluştu. Ne olacaktı ki, olacağı buydu!
Kalemine ve fikrine sağlık benim sevgili kardeşim.
örümcek adamlarla ,batman lerle kahramanlığı öğreniyor çocuklarımız.kendi tarihinde destan yazan kahramanlarda n bihaber amerikanın uyduruk karakterlerine hayranlık duyuyorlar.
suç tabiiki hepimizin.engel olmuyor olamıyoruz.
bir kısım humeyni hayranı bir kısım batının sapkınlığına düşmüş çağdaşlık budalası, yavaş yavaş kangren gibi sarıyor son kötü,son facia,korkutucu.
saadece bir kahramanı gerçek olarak tanısalar bilseler.
ilkokulda okudukları andı hiç unutmasalar unutturmasak
Ata nın açtığı bu aziz yolda hiç durmadan yılmadan yürürler.
ve büyük önderin dediği gibi
muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcut.
yazın için teşekkür ve tebriklerimi iletiyorum.
Olgun bey, aslında iğnelemek istediğim bir yeri açıklamışsınız. Öğrettim demekle öğretilmiyor anlattım demekle anlam kazanmıyor belki alışılmış dile gelmiş konular ancak dilimin sivriliğinden midir bilmem dokunmadan edemedim videoları izleyince her gün içim kanıyor sokakta bir birlerine küfürle seslenen küçücük bebeleri görünce, marka uğruna, gösteriş uğruna yaşayan gençleri gördükçe.
Tarih deyince susan gençleri görünce.
Bize öğretilen CUMHURİYET ne yazık ki addan ibaret oldu artık, ilkokul öğretmenime teşekkür mü etmeliyim bilmiyorum bu konuda. Bana CUMHURİYETİ sindirerek öğretti sanırım, aileme de bir teşekkür borçluyum elbet ve heralde en büyük teşekkürü kendime borçluyum bu bilinci kazandıktan sonra arkasından koşturmayı bildiğim için.
Bu konuda suçlanacak çok insan var belki de ancak suçlamakla bir yerlere varılmıyor bu yazıyı okuyup kendine acaba ben CUMHURİYET'in ATA'nın ne demek olduğunu biliyor muyum diyen bir genç dahi olsa amacıma ulaşmış olacağım.
Ayrıca ben de size duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ederim.
‘Çuvaldızı kendinize, iğneyi başkasına batırın!’
Kimse kabullenmeyecek elbet bu yazıyı okuduğunda, belki de ‘ hayır ben çocuğuma öğrettim, televizyon karşısında bırakmadım onu, izleme televizyon hadi git yat, dersini çalış dedim hayır hayır ben çocuğuma Cumhuriyeti öğrettim!’ diyeceksiniz.
Kabullenmekten öte içten içe itiraz edecekler...televizyon izleme demekle, izlemesini engelleyecek yaptırımlar koymak çok farklı.
Dersini çalış demekle, çalışmasını sağlamak çok farklı.
Cumhuriyeti öğrettim demekle, öğrettiği Cumhuriyeti ne derece sindirip, öyle yaşadığını kontrol etmek çok farklı.
İlkokulda öğretirler Cumhuriyeti, Atatürk'ü, devrimlerini.. yada anlatırlar bize o yaşlarda...
Sonra birileri yıllar sonra tv.ye çıkar humeyniyi seviyorum, Atatürkü sevmiyorum der.
Hani ilkokulda öğretilenler?? öğretmek, anlatmakla, uygulatmak çok faklı.
Yazının bir bölüme değil tamamına katılıyorum ve yazarı kutluyorum, duyarlılığından ötürü.
Sevgiyle.
Olgun Ekinci tarafından 6/17/2008 11:58:34 AM zamanında düzenlenmiştir.