12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1189
Okunma


Yeni yıl arifesiydi. Genç kız sevdiklerine hediye almakta epeyce gecikmişti. O gün işten çıkar çıkmaz iş yerine yürüme mesafesinde bulunan bir alış veriş merkezinden içeri attı kendini. O kadar yorgundu ki, çok seçici olmadan birkaç hediye ayarlayıp çıkmaktı niyeti.
Hiç dolanmadan gözüne kestirdiği ilk büyük mağazadan içeri girdi. Oldukça kalabalıktı içerisi. Biraz etrafa bakındıktan sonra elindeki sepetin içinde kuzenler, anne, baba derken birkaç ufak tefek hediye seçe bilmişti. Geride çok sevdiği dayısı için alacağı son bir hediye kalmıştı. Bunun için erkek reyonuna geçti. Duvar askıların üzerinde duran mavi bir gömlek gözüne ilişince, “tamamdır “dedi. Mavi dayısının en sevdiği renkti.
Hemen oraya doğru seğirtti. Aslında genç kıza gömleklerin fiyatları biraz pahalı gelmişti, ama “Biricik dayıcığıma değer"diye bütün sıradaki gömlekleri gözden geçirdi. Ancak aynı renkten bir gömlek daha reyonda yoktu. Yoğun kalabalığın içinde biraz dolandı ve gördüğü ilk görevlinin koluna yapışıp yardımcı olmasını istedi. Görevli bayan, “eğer reyonda yoksa kalmamış olduğunu yapabileceği bir şey olmadığını söyleyince genç kız ısrarcı davranıp;
“ Olsun o zaman şu duvarda duranı indirin” dedi, “ eğer numara uygunsa fark etmez, bir hediye paketi yaparsınız olur biter”
Görevliyle birlikte reyonun bulunduğu yere geldiklerinde bir başka görevliyi duvardaki mavi gömleği çengelli sopayla aşağı indirirken görünce, genç kız heyecanla koşturarak bağırdı.
“Durun!” “ dedi “ Bir dakika lütfen! O gömleği ben aldım! “
Diğer görevlinin yanındaki bir genç adam vardı ve genç kıza bakıp; “Nasıl siz aldınız anlamadım? “ dedi. “Ismarlama mı yapıldı gömlek bu size?” ve uzanıp görevlinin elindeki gömleği almak istedi. Genç kız da aynı hareketle gömleği bir ucundan yakaladı.
“Bakın, boş yere tartışmayalım arkadaşım şimdi arkadaş” dedi. “Ben gömleği gördüm, ancak askıda istediğim numarayı bulamayınca yardım almaya gitmiştim. Siz o sırada gelmişsiniz. Yani gömlek benim!”
Genç adamın çene kasları görülür şekilde oynamaya başlamıştı. Tuttuğu gömlekten elini çekmeden konuştu.
“Bakın hanımefendi, sanki sinema koltuğu ayırtmışsınız da oraya bir başkası oturmuş gibi davranıyorsunuz.” dedi “Gömleği gördüm, ben de reyonda aynısından bulmadığım için, görevli arkadaş onu benim için indirdi. Siz geldiğinizde ben burada olduğuma göre, dava bitti!”
Genç kız iyice sinirlenmişti. Ses tonuna hakim bir elini de havada sallayarak bağırdı.
-“Ne davası ya! Mahkemede miyiz?“ dedi. “Hakim misiniz, nesini yani? Ne saçmalıyorsunuz?”
Bu arada görevlinin askıda tuttuğu gömlek iki gencin arasında bir o tarafa bir bu tarafa gidip geliyordu. Sonunda görevli;
“Bir dakika arkadaşlar” dedi,” Önce gömleğin bir numarasına bakalım bari. Kime uyarsa o alsın”
Bunun üzerine, gençlerin ikisi de gömleği ellerinden bıraktılar, ancak söylenen yaka numarası ne yazık ki genç kıza uymamıştı. Başını dik tutarak, “Aman buyurun alın” dedi, “ madem bu kadar önemliymiş sizin olsun mavi gömlek.”
İşin garibi söylenen yaka numarası genç adama da uymamıştı. O da benzer bir cevapla. “Ben de vazgeçtim ya!” dedi. Galiba sizin için çok önemli, buyurun sizin olsun. Üzerideki çengelli iğneyi de çıkartmayın. Sivri dilinizin sembolü olur!”
Bu son vurgu üzerin genç kızın morali iyice bozulmuştu Bir şeyler daha söylemek istediyse de olayı uzatmamak için kendini tuttu ve arkasını dönüp oradan uzaklaştı.
Az sonra bozulan sinirlerini yatıştırmak için AVM içinde bir kahvede oturmuş sıcak çikolatasını yudumluyordu ki, az önce ufak bir tartışma yaşadığı genç adamın kendisine doğru gelmekte olduğunu gördü. Hemen başını diğer yöne çevirip görmemezlikten gelmeye çalıştı, ancak genç adam dosdoğru gelip onun oturduğu masanın önünde dikildi.
“Biraz önce söylediklerimden çok rahatsız oldum” dedi. “ Size burada rastlayınca da özür dilemek fırsatı doğmuş oldu eğer kabul ederseniz.”
Beklemediği bu davranış genç kızın da hoşuna gitmişti doğrusu. Gülümseyerek iskemlelerden birini birini işaret etti.
“Rica ederim, ben de pek hoş davrandığımı söyleyemem! ” dedi “Vaktiniz varsa buyurun oturun lütfen!” Genç adam elinde dumanı tüten sıcak çikolata bardağını masaya bırakarak, hemen iskemlelerden birini çekip otururdu.
“Ne tesadüf” dedi “Siz de sıcak çikolata içiyordunuz sanırım”
“Evet!!! Çok severim.”
Bu kez ikisi birden kahkaha attılar. Anlaşılan, tartışma ile başlayan bir karşılaşma daha, güzel bir arkadaşlığa imza atacak görünüyordu.